3601 | yerli film | Sinema 1. Herhangi bir ülkenin kendi ürünü olan film. 2. Bazı ülkelerde, belirli koşullara uyduğu takdirde, yasalara göre o ülkenin ürünü sayılan film. Yabancı film karşıtı. |
3602 | Yeşilçam (sineması) | Sinema (Türkiye'de) (İstanbul, Beyoğlu'nda yapımevleri ve ortaklıkların çoğunun işyerlerinin topluca bulunduğu sokağın adından alınarak, mecaz olarak) Türk sineması, yerli sinema. 2. (Kötü anlamda) Salt kazanç amacıyla çok kısa sürede, en kestirme yoldan, belirli kalıplara uyularak gerçekleştirilmiş ve izleyiciyi sömürmeye dayanan filmler üreten sinema. |
3603 | yetişkin filmi | Sinema 1. Yalnız yetişkinlerin görebileceği film. 2. Çocukların anlayamayacağı film. Çocuk filmi karşıtı. |
3604 | yığın filmi | Sinema Belirli bir kişiyi kahraman olarak sivriltmeyen, başkahraman olarak yalnız halk yığınlarını ele alan film. |
3605 | yığınsal iletişim | Sinema/TV. Çok sayıdaki bireylerden oluşan geniş toplulukları, yığınları amaçlayan, ilgilendiren iletişim. |
3606 | yığınsal iletişim araçları | Sinema/TV. Yığınsal iletişimde kullalanılan, bu iletişimi sağlayan araçlar (basın, sinema, radyo, televizyon, plak, mıknatıslı ses kuşağı, kutucuk, vb). |
3607 | yıkama | Sinema İşlemenin çeşitli aşamalarında, film üzerinde kalması istenmeyen kimyasal özdeklerin akıtılması için arı suyla yapılan temizleme. |
3608 | yıldırım etkisi | Sinema Bir filmde yıldırım düşmesini canlandırmak için uygulanan film hilesi. |
3609 | yıldırım geçişi | Sinema Bir çekimin sonunda ve bunu izleyen çekimin başında alıcının çok hızlı çevrinmesiyle görüntülerin birbirine geçmiş biçime girmesi, bulanıklaşması, seçilmez oluşundan yararlanarak gerçekleştirilen noktalama. |
3610 | yıldırım haber | TV. Radyo ya da televizyonda olağan yayın kesilerek verilen çok önemli kısa haber. |
3611 | yıldız | Sinema Büyük bir sanat yeteneği göstermeyen, fakat bir filmde oynayışı bu filmin gelirini artırabilen gözde oyuncu. |
3612 | yıldız avcısı | Sinema Yeni yıldızlar bulmaya çalışan kimse. |
3613 | yıldızcık | Sinema Yıldız olmak üzere yetiştirilen kimse, yıldız adayı. |
3614 | yıldızcılık | Sinema Filmin başarısını, yıldızların çok aşırı tanıtılarla piyasaya sürülmesine bağlayan, yıldızın çevresinde bir masal havası yaratmayı güden tutum. |
3615 | yıldızlar filmi | Sinema Kahramanlarının hemen hepsi yıldızlarca canlandırılan, yalnız yıldızların oynadığı film. |
3616 | yılgı filmi | Sinema Korku filmlerinin en aşırı biçimi. |
3617 | yıpranma | Sinema Filmin çeşitli sinema aygıtlarında çok kullanılmasından doğan aşınma ve eskime. |
3618 | yırtılma | Sinema 1. Filmin herhangi bir nedenle zorlanması sonucu ortaya çıkan yırtıklar. TV. 2. Genellikle satır eşlemesinin bozulması, yayının güçsüz olması, iyi alınamaması, karışma gibi nedenlerden dolayı, resimde satırların bozulması, yataylıktan sapması, sağa ya da sola yatmış olarak parçalara bölünmesi biçiminde ortaya çıkan bozukluk. |
3619 | yineleme | Sinema/TV. Aynı resmin birbiri ardından sık sık kullanılması. |
3620 | yinelemeli basım | Sinema Ölçün hızdan daha yavaş çevrilmiş bir filmi bu hıza ulaştırmak için başvurulan bir yöntem. (Genellikle sessiz sinema çağındaki hız olan saniyede 16 resimlik hızla çevrilmiş filmleri, saniyede 24 resimlik hıza getirmek için kullanılır. Optik basım aygıtında bir resmi tek, öbürünü iki kez yineleyip basmakla sağlanır). |
3621 | yinelemeli kavram | Sinema 1. (Film müziğinde) Bir düşüncenin, bir durumun, bir kişinin ilk görünüşü sırasında ona bağlı olarak ortaya çıkan, daha sonra yinelendiğinde bu düşünce, durum ve kişiyi anımsatan, simgeleyen motif. 2. (Kurguda) Bir filmde önemli bir yer tutan herhangi bir ana kavramı gösteren ve film boyunca sık sık yinelenen görüntüler. |
3622 | yinelemeli kurgu | Sinema 1. Aynı çekimin sık sık kullanılmasıyla ortaya çıkan kurgu. 2. Yinelemeli kavramı sağlayan kurgu çeşidi. |
3623 | yinelenim | Sinema/TV. 1. Bir dalga deviniminin zaman birimindeki çevrim, salınım ya da titreşim sayısı (genellikle bu zaman birimi saniye olarak alındığından) saniyedeki çevrim, salınım ya da titreşim sayısı. (Bu çevrim, salınım ya da titreşimler, dönem adı verilen eşit zaman aralıklarıyla yinelenme özelliği taşırlar. Saniyedeki dönem sayısı, yinelenimdir. Yinelenimin SI birimi hertz'dir). 2. Bir dalga deviniminde, bu dalganın yayılma hızının, dalganın uzunluğuna bölünmesine eşit sayı. 3. Ses dalgasında, bu dalgayı oluşturan titreşimlerin saniyedeki sayısı. |
3624 | yinelenim değiştirimi, YD | TV. Bir taşıyıcı dalganın, genliğinin değil yineleniminin değiştirime uğraması. (Buna göre, taşıyıcı dalganın genliği hep aynı kaldığı halde yinelenimi, değiştirime uğrayan yinelenimde değişir. Yinelenim değiştirimi, im-gürültü oranının genlik değiştirimine göre daha iyi olmasından dolayı, yayın bozulmasına uğramaz, bundan dolayı niteliği yüksek, temiz ses yayınında kullanılır). |
3625 | yinelenim kuşağı | bk. kuşak |
3626 | yinelenmiş resim | Sinema Yinelemeli basımda, yinelenmiş yani birden çok kullanılmış resim. Atlanmış resmin karşıtı. |
3627 | yitim | Sinema Alıcının saptadığı bir konunun, alıcı durdurulup görüş alanından çıkarılarak çevirime devam edildiği durumlarda bu konunun birdenbire ortadan yitmiş görünmesine dayanan sinema hilesi. |
3628 | yoğruk görüntülük | Sinema Yoğruk özdekten yapılma sinema görüntülüğü. |
3629 | yoğruklayıcı | Sinema/TV. Filmlerin, kuşakların esnekliğini sağlamak, bozulmasını önlemek için tabana katılan, uçucu olmayan sıvı özdek. |
3630 | yoğrumsal çözümleme | Sinema/TV. 1. Dış dünyadaki varlıkların, cisimlerin anlamlarını ve yol açabilecekleri çağrışımları, belirli bir anlayış ve amaçla değerlendirme ve kullanma işi. 2. Bunun için yapılan seçme. |