451 | bileştirme | TV. 1. Bir kaynaktan sağlanan resme başka bir kaynaktan sağlanan resmi katarak gerçekleştirilen ve örtülü bileştirme ile elektronik örtülü bileştirme olarak iki çeşidi bulunan özel etki. Sinema 2. Çeşitli ses kuşaklarındaki seslerin tek bir kuşak üzerinde toplanması. TV. 3. Çeşitli ses oluklarından gelen seslerin tek bir çıkış için birleştirilmesi. |
452 | bileştirme masası | bk. seslendirme masası. |
453 | bileştirme odası | bk. seslendirme odası. |
454 | bileştirme örtüsü | TV. Örtülü bileştirmede, birinci resmi örterek ikinci resmin dolduracağı bölümü oluşturan örtü. |
455 | bilet | Sinema Girimlik karşılığı alınarak belirli bir gösterimi belirli bir saatte belirli bir yerden izleme olanağı sağlayan, ayrıca ilgililerin izleyici sayısı ve gelir durumunu saptamalarına yarayan basılı belge. |
456 | bilet kesici | Sinema Sinema kapısında, satılan biletleri kesen kimse. |
457 | biletçi | Sinema Sinema gişelerinde bilet satan, yer ayıran kimse. |
458 | bilgisayar | Sinema/TV. Bilgi depolayan, bu bilgiye bir dizi mantıksal işlem uygulayan ve istenildiğinde bu işlemlerin sonucunu bilgi olarak sunan elektronik aygıt. |
459 | bilgisayar canlandırması | Sinema/TV. Canlandırmanın bilgisayar yardımıyla gerçekleştirilmesi genellikle, bilgisayar, sinema ve televizyonun bir arada kullanılmasıyla ortaya çıkar. |
460 | bilgisayar filmi | Sinema/TV. Bilgisayar canlandırmasıyla gerçekleştirilen film. (Şimdilik bütün bilgisayar filmleri, bilgisayar canlandırması yani bilgisayar canlıresimi olduğundan, bilgisayar filmi ile bilgisayar canlandırması anlamdaş olarak kullanılmaktadır). |
461 | bilgisayar müziği | Sinema/TV. Bilgisayarla bestelenen, istenirse bilgisayarla çalınan müzik. |
462 | bilimsel film | Sinema Bilimsel konuları, bilimsel bulguları ilgililerin anlayabileceği yolda işleyerek veren film. |
463 | bilimsel sinema | Sinema Sinemanın, bilimsel filmler gerçekleştirmekle uğraşan kolu. |
464 | bilyalı başlık | Sinema/TV. Üçayağın başlıkla birleştiği yerde bilyalı eklem bulunan başlık. |
465 | bilyalı eklem | Sinema/TV. Başlığın her yana kolaylıkla döndürülmesini sağlamak üzere, birbirinin içine iyice yerleşmiş dişi ve erkek yuvarlardan oluşan yuvarsal eklem. |
466 | bindir | TV. Resim seçiciye, belli bir alıcıdan gelen resmi, başka bir alıcıdan gelen resme bindirmesi için verilen komut. (Bindirilecek resmi veren alıcının sayısı belirtilerek "üçü bindir!, biri bindir!" biçiminde söylenir). |
467 | bindirme | Sinema 1. Özel bir görsel etki sağlamak amacıyla aynı duyarkatın iki ayrı çevirimde kullanılması ya da iki ayrı çevirimin birbiri üstüne konarak aynı film üzerine basılması bu durumda iki ayrı görüntü birbiri üstüne binmiş olarak ortaya çıkar. TV. 2. Aynı sonucun, ayrı alıcılardan gelen resimlerin aynı anda verilmesiyle televizyonda sağlanması. |
468 | bindirmeli yazı | Sinema/TV. Başka bir görüntü üzerine bindirmeyle alınmış yazı. |
469 | binme | Sinema Ek yerinde oluşan çift film kalınlığının durumu. |
470 | binmeli yapıştırma | Sinema İki film parçasının, uçları birbiri üstüne bindirilerek yapılan yapıştırma çeşidi. Uç uca yapıştırmanın karşıtı. |
471 | bireşimci kurgu | Sinema/TV. Genellikle uzun çekimlerden ya da bir görünçlük, hatta ayrım boyunca süren tek çekimden oluşan kurgu çeşidi. (Sinemacı bu çeşit kurguyla görünçlüğü bir bütün olarak aktarır. Görünçlük içinde yer alan ayrıntıları bulup çıkarmayı, görünçlüğün önemli noktalarını saptamayı, görünçlüğün çözümünü, yorumlamasını yapmayı izleyiciye bırakır. Bu çeşit kurguda tekdüzeliği önlemek amacıyla derinlemesine görüntüye, çapraşık alıcı devinimlerine, görünçlükte yer alan varlıkların devinimlerine ve iç kurguya başvurulur. Çözümleyici kurgunun karşıtıdır). |
472 | birikimlik | Sinema Sürekli açındırma aygıtında, aygıt işlemeğe devam ettiği halde filmin son bölümünün bir süre durmasını, böylelikle durmuş olan filmin ucuna yeni bir kangal eklenebilmesini sağlayan bölme. |
473 | biriktirme aygıtı | TV. Değişik kaynaklardan gelen bilgileri seçen, tutan, istenildiği anda başka bilgilerle birleştirip yayına verebilen aygıt. |
474 | birinci | Sinema Sinemalarda, bazen ön ve hususinin bir bölümünü kapsayan sıralar genellikle salonun görüntülükten ortasına doğru uzanan bölümü. |
475 | birinci balkon | Sinema Büyük sinemalarda alttan ilk balkon. |
476 | birinci kuşak | TV. ÇYY'de 41-68 MHz (7,32-4,40 m) arasında yer alan yinelenim kuşağı. (Bu kuşakta 2, 3, 4. oluklar yer alır. Televizyon yayınlarına ayrılmıştır. İstanbul Teknik Üniversite Televizyonu, TRT Ankara Televizyonu'na bağlanmadan önce bu kuşaktaki 4. oluktan yayın yapmaktaydı). |
477 | birinci yardımcı | bk. yönetmen yardımcısı. |
478 | birincil elektron | TV. Elektron çoğaltıcı bir ereğe düşürüldüğünde ikincil elektronların özgür kalmasına yani ikincil yayına yol açan elektron. |
479 | birincil renkler | Sinema/TV. Üçü eşit ölçüde üst üste bindirildiğinde beyazı oluşturan mavi, yeşil, kırmızı renkler. (Ayrıca, iki birincil rengin karışımı bir ana rengi, bunun tersi olarak iki ana rengin karışımı da bir birincil rengi verir). |
480 | birli gösterici | Sinema Çeşitli boylardaki filmlerden yalnız birini oynatabilen gösterici. |