571 | Circarama | Sinema Bir çember görüntülük ve üçboyutlu işlemi. (Disney'nin piyasaya sürdüğü bu işlemde, başlangıçta 16 mm'lik on iki gösterici kullanılıyordu. Sonradan 35 mm'lik dokuz gösterici kullanılmaya başlandı. Bu göstericiler, silindir biçimindeki salonun bütün iç duvarını kapsayacak biçimde yan yana sıralanmış görüntüleri yansıtırlar. İzleyiciler bu görüntüleri, salonun ortasından izlerler). |
572 | Circlorama | Sinema SSCB'de geliştirilen Kinopanorama adlı çember görüntülük işleminin İngiltere'deki adı. |
573 | Cronar | Sinema ABD'de Du Pont de Nemours üretimliklerinde yapılan, ince fakat direnci büyük kuşakların üretiminde kullanılan polyester çeşidi yoğruk özdek selüloz tabanların yerini alan Cronar tabanların yapılışında kullanılır. |
574 | CS | bk. CinemaScope. |
575 | çabuk değişir bezem | Sinema/TV. Bir görünçlükten öbürüne en kısa zamanda geçilmesini sağlamak üzere, kolaylıkla sökülüp takılabilen hazır bezem. |
576 | çağ filmi | Sinema Belli bir çağı, bütün toplumsal, siyasal, kültürel özellikleriyle canlandıran tarihsel film çeşidi. 2. Özellikle Japon sinemasında, Japonya'nın batı uygarlığına açılışından önceki yaşayışını, derebeyleri, Samuraylar dönemini yansıtan ve geleneksel Kabuki tiyatrosundan büyük ölçüde yararlanan film türü. Çağdaş filmin (gendai-geki) karşıtı. |
577 | çağdaş film | Sinema 1. Konusu çağımızda geçen film. 2. Çağdaş sinemanın ürünü olan yapıt. 3. Özellikle Japon sinemasında çağ filminin, tarihsel filmin karşıtı olarak günümüzün konularını işleyen film türü için kullanılan terim. |
578 | çağdaş sinema | Sinema Günümüze en yakın dönemde ortaya konulan, sinemanın en son gelişmelerini yansıtan ürünlerden oluşan sinema genellikle İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki dönemi kapsar. |
579 | çağrışım | Sinema/TV. 1. Görüntülerin içerdiği kavramların izleyicide yeni kavramlara yol açması durumu bu yolla izleyiciyi etkileme. 2. Bir çekimin sonundaki görüntülerin uyandırdığı çağrışımla bundan sonraki çekimin ilk görüntülerine geçiş. |
580 | çakar (ışıtaç) | Sinema Magnezyumla ya da elektronik düzenle çalışan, son derece kısa sürede çok güçlü ışık verip sönen ışıtaç. (Fotoğrafçılıkta çok sık kullanılan bu ışıtaç, aşırı hız sinemasında konuyu düzenli aralıklarla aydınlatmada kullanılır). |
581 | çalgısız müzik | ruments, hand-painted music, hand-drawn music] Sinema Hiçbir çalgıdan yararlanmayarak çalgısız ses temeline göre gerçekleştirilen müzik. (Ses yolundaki ses imlerinin optik işleme başvurulmaksızın doğrudan doğruya elle film üzerine çizilmesinden oluşur. Böylelikle çalgısız ses yöntemi ile alıcısız film yöntemi birleştirilmiş olur). |
582 | çalgısız ses | Sinema Doğrudan doğruya ses yoluna elle çizilerek elde edilen ses. |
583 | çalışma | Sinema/TV. Belirli bir düzenin belirli bir güçle işletilmesine dayanan araçlarda, bu düzenin devinime geçmesi. |
584 | çalışma çizelgesi | Sinema 1. Bir filmin çevrilişiyle ilgili belli başlı hazırlıkları, çalışmaların yürüyüşünü bir bakışta gösterecek biçimde düzenlenmiş çizelge. TV. 2. Sinemadaki çalışma çizelgesinin televizyon çalışmalarına göre düzenlenmiş olanı. |
585 | çalışma dökümü | TV. Bir televizyon oyunluğunun, yapımı gerçekleştirmek amacıyla, çalışma sırasına göre, görüntü ve ses için gerekli uygulayımsal açıklamaları kapsayacak biçimde hazırlanması. |
586 | çalışma fotoğrafı | Sinema Bir filmin tanıtısında kullanılmak üzere saptanan ve filmin çevirilişiyle ilgili çalışmaları gösteren fotoğraf. |
587 | çalışma gölgesi | Sinema/TV. Bir çevirim sırasında, çevirimi gerçekleştiren kişilerin ve donatımın, istenmediği halde görüntü çerçevesi içine düşen gölgesi. |
588 | çalışma ışığı | Sinema/TV. Bir çevirime hazırlanırken, düzlüğü çalışabilecek ölçüde aydınlatan, çevirime ya da yayına gerekli aydınlatmanın dışında kalan ışık. |
589 | çalıştırma | Sinema Bir alıcıda, filmin verici eksenden alıcı eksene aktarılmasını, aralı devinimini sağlayan ana düzenini işletme. |
590 | çalıştırma düğmesi | bk. düğme. |
591 | çalkama | Sinema Daha düzgün bir açındırma sağlamak, yönsel açındırma etkisini önlemek amacıyla, açındırılmakta olan filmin yüzüne yakın yerdeki açındırmacın sallanması. |
592 | çalkayıcı | Sinema Çalkama işini sağlayan araç. |
593 | çanta | Sinema Alıcıların korunmasını ve taşınmasını sağlayan çeşitli biçim ve boydaki kutular. |
594 | çapraşık kaydırma | Sinema/TV. Alıcının çeşitli kaydırmaları aynı çekim içinde gerçekleştirmesinden doğan devinim. |
595 | çapraz aydınlatma | Sinema/TV. Geriden aydınlatma ile önden aydınlatma arasında gerek yön gerek elde edilen sonuç bakımından ortalama durumdaki aydınlatma. |
596 | çapraz çiftucay | TV. Birbiriyle dik açı oluşturacak biçimde kesişen iki çiftucaydan oluşmuş verici dalgalık. |
597 | çarpıcı çekim | Sinema/TV. Gerek kısalığı gerek özü yönünden seyirci üzerinde sarsıcı, vurucu bir etki yapmak üzere hazırlanmış, çok kez ayrıntı ya da baş çekiminden oluşan çekim çeşidi. |
598 | çarpıcı kurgu | Sinema/TV. İzleyicide vurucu bir etki yaratmak amacıyla çarpıcı çekimlerin dizilenmesiyle sağlanan kurgu tepkeler üzerine kurulur konunun doğal akışından kaynaklanan simgeleri kullanır. |
599 | çekim | Sinema 1. Alıcının sürekli olarak bir kez çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası. 2. Çevirim oyunluğunda, alıcının sürekli olarak bir kez çalıştırılmasıyla elde edilecek olan, her biri ayrı bir sayıyla belirtilen bölüm. 3. Alıcının bir kez çalıştırılması sırasında alıcı açısı, alıcı görüş noktası, alıcı ile çevrilen görünçlük arasındaki uzaklık, mercek çeşidi, vb. etkenlere göre başka başka özellikler gösteren görüntülerin tümü. (Bu son durumda görüntüler gerek çerçeve içinde kapladıkları yer, gerek görüş açısı ve noktası, gerekse çevirim sırasında alıcının devinimiyle değişik özellikler kazanır ki, bunların her biri özel bir terimle belirtilir). TV. 4. Televizyon yayınında, sinemadaki çekimin özelliklerine karşılık olan durumlar. |
600 | çekim ölçeği | Sinema/TV. Konuların görüntü çerçevesine oranla kapladıkları yerin değişmesinden oluşan çeşitli boydaki çekimler dizisi. (Konuların çerçeveye oranla az ya da çok yer kaplamaları, konu ile alıcı arasındaki uzaklığa ya da kullanılan merceğe göre değişir. Konunun çerçevede en büyükten en küçüğe doğru kapladığı yer bakımından çekim ölçeği şu çekimlerden oluşur: ayrıntı çekimi, baş çekimi, omuz çekimi, göğüs çekimi, bel çekimi, diz çekimi, boy çekimi, genel çekim, toplu çekim, uzak çekim). |