1351 | gezinek | Sinema İzleyicilerin gösterim başlarında ya da aralarında dinlendiği, sigara içtiği, büfesinden yararlandığı sinema bölümü. |
1352 | gider | Sinema 1. Bir filmin gerçekleştirilmesi için harcanan paranın tümü. TV. 2. Biz izlencenin gerçekleştirilmesi için harcanan paranın tümü. |
1353 | girimlik | Sinema Bir sinemaya girmek için ödenen para bilet parası. |
1354 | giriş çekimi | Sinema Sonradan daha yakın çekimler yardımıyla ayrıntıları gösterilecek olan bir yerin çeşitli bölümleriyle bağlantıyı kurmak üzere, bir görünçlüğün başında kullanılan toplu çekim. |
1355 | girişlik | Sinema Sinemalarda salondan önce yer alan, genellikle gişelerin, tanıtıların bulunduğu genişçe bölüm. |
1356 | gişe | Sinema Sinema biletlerinin satıldığı yer. |
1357 | gişe birincisi | Sinema Belirli bir süre içinde en çok gelir sağlayan film. |
1358 | giydirici | Sinema İşliklerde baş kadın oyuncuların giyinmesine yardımcı olan kimse. |
1359 | giyinme odası | Sinema Oyuncuların soyunup giyindikleri, makyaj yaptıkları oda. |
1360 | giysi | Sinema/TV. Bir filmde, izlencede kullanılan giyeceklerin tümü. |
1361 | giysi çizelgesi | Sinema/TV. Bir film, bir yayın boyunca hangi oyuncuların, ne vakit, hangi giysileri giyeceklerini gösteren çizelge. |
1362 | giysi korunağı | Sinema/TV. İşliklerde giysilerin korunduğu yer. |
1363 | giysi yaratıcısı | Sinema/TV. Giysi örnekleri çizen, yeni giysi örnekleri yaratan kimse. |
1364 | giysici | Sinema/TV. Giysiler üzerinde giysi yaratıcısıyla birlikte çalışan giysi örneklerinin çizimine, bunların gerçekleştirilmesine, denenmesine yardımcı olan belirli bir film, bir yayın için gerekli giysilerin sağlanması, seçilmesi, kullanılmasına bakan kimse. |
1365 | giysili film | Sinema Oyuncuların tarihsel giysileri kullandıkları ağırlık noktası, belirli bir çağı giysilerle canlandırmağa dayanan film türü. |
1366 | giysilik | Sinema Sinemalarda salona girmeden önce palto, manto gibi üstlüklerin bırakıldığı yer. |
1367 | gizli görüntü | Sinema Alıcıda kullanılan bir duyarkatta ışığın etkisiyle oluşan, fakat gözle görünmesi olanağı bulunmayan, ancak duyarkatın işlemelikte kimyasal işlemlerden geçmesi sonunda görülebilir duruma geçen resim. |
1368 | gizli görüntü yeğinlemesi | Sinema Bir filmdeki gizli görüntüyü güçlendirmek amacıyla, bu görüntüyü taşıyan filmi, ışıklamadan sonra fakat işlemeden önce özel bir işlemden geçirme. |
1369 | gizli sestoplar | Sinema/TV. Bir filmin çevrilişinde, bir izlencenin yayınında, başkalarınca görülmeyecek biçimde yerleştirilen, kullanılan sestoplar. |
1370 | gonk | Sinema/TV. Sinemalarda filmin başlayacağını, televizyonda saat ayarını belirtmede kullanılan, madenden tepsi biçiminde, tokmakla vurulunca ses veren araç. |
1371 | GöÇ. | bk. göğüs çekimi |
1372 | göğüs ayağı | Sinema/TV. Alıcıya destek sağlamak amacıyla ucu göğse dayanarak kullanılan bir tekayak çeşidi. |
1373 | göğüs çekimi, GöÇ | Sinema/TV. Bir insanı göğsünden başının üstüne kadar çerçeveleyen çekim çeşidi. |
1374 | gök görüntülüğü | Sinema/TV. İşliği çember biçiminde saran ve uygun yolda aydınlatıldığında gökyüzü görünümü sağlayan çok geniş dip bezemi. |
1375 | gök süzgeci | Sinema Siyah-beyaz filmde, görünçlüğün geri kalan bölümünü etkilemeksizin, göğün mavi bölümlerini koyulaştıran süzgeç. |
1376 | gölge | TV. Almaç görüntülüğünde resmin temel konusunun hem bulunması gereken yerde hem de onun biraz yanında daha soluk olarak çift görünmesi durumu. |
1377 | gölge filmi | Sinema Varlıkların karaltılarından oluşan gölgelerin canlandırılmasıyla gerçekleştirilen canlıresim çeşidi. |
1378 | gölgeler ve ışıklar | Sinema/TV. Bir görüntünün aydınlık ve loş bölümlerini, bunların görüntü içinde dağılışını anlatan terim. |
1379 | gölgeli yazı | TV. Kenarında asıl yazının gölgesini andıran uzantılar bulunan, üçboyutlu görünüş taşıyan yazı çeşidi. |
1380 | görme keskinliği | Sinema/TV. Gözün seçme gücü. |