Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü - XML
Sinema ve Televizyon terimleri ile ilgili bilgileri burada bulabilirsiniz


IDTerimAçıklama
151alıcı motoruSinema Alıcılarda, filmin verici makaradan alıcı makaraya geçişini sağlayan düzeneği çalıştıran pil, akımtoplar, üreteç ya da kent akımı gibi kaynaklardan beslenen motor.
152alıcı oluğuTV. Alıcı ile bunun bağlı olduğu öbür aygıtların oluşturduğu bütün. Alıcıdan bu aygıtlara uzanan yol.
153alıcı oyunluğuTV. Bir televizyon yayını için hazırlanan, görüntü ve sesle ilgili tüm açıklamaları taşıyan ve sinemadaki çevirim senaryosunu andıran metin.
154alıcı penceresiSinema Alıcının önünde, mercek ile film arasında yer alan, görüntüyü film üzerine belli boyda dikdörtgen biçiminde düşürecek yapıdaki açıklık.
155alıcı takımıSinema/TV. Alıcının kullanılması ve gerekli görüntülerin elde edilmesiyle görevli uygulamanlar topluluğu.
156alıcı uzaklığıbk. uzaklık.
157alıcı yerleştirmesibk. yerleştirme.
158alıcı yönetmeniSinema 1. Alıcıyı doğrudan doğruya çalıştıran ve yöneten, alıcı devinimlerini gerçekleştiren, görüntülerin film üzerine saptanmasını sağlayan kimse. TV. 2. Televizyon alıcısını doğrudan doğruya çalıştıran kimse.
159alıcı yönetmeni yardımcısıfing, assistant cameraman {operator), second cameraman] [Alm. Kameraassistent, Bildassistent] Sinema/TV. Alıcı yönetmenine bütün çalışmalarında yardımcı olan kişi.
160alıcı-kalemSinema Sinemanın yazın, resim, müzik... gibi bir sanat olduğu, dolayısıyla sinema sanatçısının, duygu ve düşüncelerini ortaya koymakta alıcıyı tıpkı bir kalem gibi özgürlük ve rahatlıkla, kişisel bir deyişi yansıtan biçimde kullanması gerektiğini öne süren Fransız eleştirmen ve yönetmeni Alexandre Astruc'ün ortaya attığı bir görüş.
161alıcılara oynatmaSinema Filmlerin kiralama ya da satışını sağlamak amacıyla dağıtımcı ve oynatımcılara yapılan gösterim.
162alıcılı bildirmenSinema/TV. Sinema, televizyon için haber filmleri magazin, görüşüm izlencelerine gereç sağlayan, bazen de alıcısıyla canlı yayın gereci gönderen kimse.
163alıcısız filmSinema Alıcı kullanmaksızın, dolayısıyla işlemelik çalışmalarına gerek kalmaksızın, doğrudan doğruya boş film üzerine elle çizilerek gerçekleştirilen film.
164alkaliSinema Suda eriyebilen ve hidroksit iyonları oluşturan kimyasal özdek.
165alkınmaSinema/TV. Bir sesin gürlüğünün zaman zaman azalması ya da yitmesi durumu.
166almaTV. Vericiden gönderilerek dalgalık yardımıyla toplanan resim ve ses imlerinin almaçta belirmesi.
167almaçSinema/TV. 1. Bir kaynaktan gelen elektromıknatıs dalgaları ses ya da resme çeviren aygıtların genel adı. TV. 2. Bir vericiden gelen elektromıknatıs dalgaları sese çeviren aygıt. 3. Televizyon alıcısının aktardığı resim ile sesin, elektromıknatıs dalgalara dönüştürülüp yayınlanmasından sonra, bunları dalgalık yardımıyla toplayarak resim ve sese çevirebilen aygıt.
168almaç ışıtacıTV. Bir almacın, resmi oluşturan ve içinin havası boşaltılmış, huni biçiminde bir boruyu andıran temel bölümü.
169Alman İşleyim ÖlçünüSinema/TV. Almanya'da işleyimde, bu arada sinema ve televizyon alanında belli başlı ölçünleri saptayan kurum.
170almaşık kurguSinema Koşut gelişimi ya da zamandaş gelişimi gerçekleştirmek amacıyla başvurulan bir kurgu çeşidi.
171almaşık renk işlemiTV. Renklilik bilgisinden birinin bir satır, öbürünün öteki satır sırasında aktarılmasına dayanan işlem. Zamandaş renk işleminin karşıtı.
172alt boşlukSinema/TV. Bir oyuncunun ayakları ile alt çerçeve çizgisi arasında yer alan boşluk.
173alt büklümSinema Çeşitli sinema aygıtlarında, özellikle alıcı ile göstericide, pencerenin altına rastlayan büklüm.
174alt taşıyıcı (dalga)TV. Taşıyıcı dalgaya bağlı olan yardımcı taşıyıcı dalga.
175alt yan kuşakTV. Yan kuşaklardan biri.
176altın sayıSinema/TV. Ülküsel bir oranı verdiği benimsenen, yaklaşık 1,618'e eşit olan sayı. (Bu oran ve kenarları bu oranı veren dikdörtgenin sinema ve televizyondaki çerçevelemede ve görüntü düzenlemesinde önemli bir yeri vardır).
177altlıkSinema/TV. Alıcının, üzerine yerleştirilerek çalıştırıldığı, yüksekliği az ve değişmez, silindir biçiminde dayanak.
178alttan aydınlatmaSinema/TV. Konunun, yere yakın bir ışık kaynağından yukarıya uzanan ışın demetiyle aydınlatılması.
179alttan görüşSinema/TV. Alıcının, yatay ekseni üzerinde, merceği yukarıya dönük olarak yerleştirilmesi, böylece aşağıdan yukarıya doğru eğik bir görüşün ortaya çıkması durumu.
180altyazıSinema/TV. Bir film ya da televizyon görüntüsüne bindirilen ve genellikle yabancı dildeki söyleşmeyi çeviri olarak görüntünün altında veren yazı.

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir