1951 | kurgu | Sinema 1. Bir filmin çevrilişi sırasında elde edilen filmler arasında seçim yapmak, bunları çevirim oyunluğundaki sıralarına göre dizmek, bu çekimlerin uzunluklarını saptamak, çekimlerin içerik yönünden ilişkilerini göz önüne almak, bunları belirli bir anlatıma göre düzenleme işi böylelikle, kurgu yardımıyla, filme özgü uzay ve zamanı yaratmak, filmsel gerçeği ve evreni kurmak, filmin tartımını ve dizemini gerçekleştirmek, filmin akıcılığını sağlamak gibi çapraşık ve değişik sonuçları amaçlayan çalışma. 2. (ABD'de) Görsel bir etki yaratmak üzere, kısa ve çarpıcı çekimlerin birleştirilmesi bu birleştirmeden doğan durum (bu iş için ABD'de yalnız montage terimi kullanılır, asıl kurgu editing terimiyle anlatılır). TV. 3. Mıknatıslı görüntü kuşağındaki çekimlerin uyumlu bir bütün oluşturacak yolda bir araya getirilmesi. 4. Sinemadaki kurgu çalışmasının çok değişik biçiminin televizyonda doğrudan doğruya yayın sırasında ve anında yapılması (bu işlem, resim seçme terimiyle belirtilir). |
1952 | kurgu aygıtı | Sinema Kurgunun çeşitli işlemlerini gerçekleştirmekte kullanılan ve bakımlığın daha geliştirilmiş, ayrıntılı biçimi olan aygıt. (Bu aygıtlar çok çeşitlidir ve genellikle Moviola, Editola, vb. gibi tecim adlarıyla anılır). |
1953 | kurgu eşlemesi | Sinema Kurgu sırasında, resmin ve bu resimle ilgili sesin yan yana, aynı düzeye getirilerek yapılan eşleme. (Basım eşlemesinin karşıtı olan kurgu eşlemesinde resim-ses aralığına uyulmaz). |
1954 | kurgu eşlemi | Sinema Kurgu çalışmalarında kullanılan eşlem. |
1955 | kurgu masası | Sinema Kurgu işinde kullanılan ve kurgu çalışmalarını kolaylaştıracak aygıtlarla donatılmış özel yapıda masa. |
1956 | kurgu negatifi | Sinema Kurgu işinde kullanılan negatif film. |
1957 | kurgu odası | Sinema Kurgu işlerinin yapıldığı bu iş için özel donatımı, araç ve gereçleri olan oda. İşliklerin kurguya ayrılmış bölümü. |
1958 | kurgu pozitifi | Sinema Filmin ince kurgusu yapıldıktan sonra elde edilen pozitif. |
1959 | kurgucu | Sinema 1. Kurgunun gerçekleştirilmesinden sorumlu kimse. TV. 2. Mıknatıslı görüntü kurgusunu gerçekleştiren kimse. |
1960 | kurgulama | Sinema 1. Kurguyu gerçekleştirmek için yapılan çalışma. 2. Bir filmin çevirim oyunluğuna hazırlık olarak, ileride yapılacak kurguyu önceden tasarlama, filmi çekim çekim anlıkta canlandırma ve bunu kâğıda dökme işi. |
1961 | kurgulamak | Sinema Kurguyu, kurgulamayı gerçekleştirmek. Kurgu, kurgulama eylemi. |
1962 | kurmak | Sinema Zemberekli alıcılarda, motoru çalıştıran zembereği kurulu duruma geçirmek üzere kolu ya da anahtarı çevirmek. |
1963 | kurutma | Sinema 1. İşlemelikteki çalışmaların sonunda ıslak filmin nemini gidermek için temiz, tozsuz, havalı ya da ılık havalı yerde yapılan havalandırma. 2. Aynı işin kurutma aygıtıyla yapılması. |
1964 | kurutma aygıtı | Sinema İşlemeliklerde kullanılan ve kurutma işini daha çabuk ve özdevinimli olarak gerçekleştiren aygıt. |
1965 | kurutma dolabı | Sinema Açındırma aygıtlarının, filmin kurutulmasına ayrılmış bölümü. |
1966 | kurutucu | Sinema Kurutma işini yöneten kimse. |
1967 | kuşağa alma | bk. mıknatıslı görüntü saptama |
1968 | kuşak genişliği | TV. Bir televizyon yayınında, verici yayınının kapsadığı yinelenim kuşağının eni. |
1969 | kuşaklı sestoplar | Sinema/TV. Döner sarmalı sestoplar gibi çalışan, ancak ondan farklı olarak, kuşağı hem iletken hem de zar işlevi üstlenen sestoplar çeşidi. |
1970 | kuşaklı yapıştırma | Sinema Filmin zamk yerine yapıştırıcı kuşak (seloteyp) kullanılarak yapıştırılması. |
1971 | kuşaklı yapıştırma aygıtı | Sinema Kuşaklı yapıştırmayı gerçekleştiren yapıştırma aygıtı. |
1972 | kuşaktan yayın | TV. Mıknatıslı görüntü kuşağına alınmış bir izlencenin yayını. |
1973 | kutu | Sinema 1. Makaraların korunması, saklanması, sıralanması için yerleştirildikleri amüminyum, paslanmaz çelik ya da yoğruktan, yassı ve yuvarlak kap. (Ayrıca, bir makaralık film taşıdığından, makara gibi film uzunluk birimi olarak da kullanılır. Bir kutu film, 35 mm'lik fimlerde, 1.000 ayaktır (yaklaşık 300 m). 2. Büyük göstericilerde, aygıtın üst ve altında yer alan, verici ve alıcı makaraların takıldığı, kapaklı yuva. |
1974 | kutucuk | Sinema 1. Alıcı ya da göstericiye doğrudan doğruya takılmak üzere önceden hazırlanmış belli uzunluktaki filmi taşıyan, üzerindeki çeşitli girinti çıkıntılarla özdevinimli alıcıların ışıklama düzenini kendi kendine ayarlayabilen ufak, ışık geçirmez kutu, film kutucuğu. Sinema/TV. 2. İçinde, mıknatıslı ses kuşağının sağa ya da sola sarılmasını sağlayan alıcı ve verici eksen ya da makarası olan, ufak boy ses aygıtlarına kolayca takılıp çıkarılan, ses saptanmış olarak piyasaya hazır sürülenleri de bulunan ufak kutu ses kutucuğu. TV. 3. Kutucuklu televizyonda, kutucuklu görüntü aygıtında kullanılan, içinde mıknatıslı görüntü kuşağı bulunan ufak kutu televizyon kutucuğu. |
1975 | kutucuklu görüntü aygıtı | TV. Mıknatıslı görüntü aygıtının kutucukla çalışan, kutucuklu televizyonda kullanılan ufak boy çeşidi. |
1976 | kutucuklu gösterici | Sinema Özellikle 8 mm'lik ve büyük 8 mm'lik göstericilerde, kutucuğun aygıta sokulmasıyla gösterime hazır olan gösterici çeşidi. |
1977 | kutucuklu ses aygıtı | Sinema/TV. Ses aygıtının kutucukla çalışan çeşidi. |
1978 | kutucuklu televizyon | TV. İçinde, önceden doldurulmuş mıknatıslı görüntü kuşağı bulunan ya da istenilen televizyon izlencesini saptamak üzere boş mıknatıslı görüntü kuşağı taşıyan televizyon kutucuğunu kullanan televizyon kolu. |
1979 | kuvars | Sinema/TV. Kırılcaları, çok yüksek yinelenimlere erişen basınç elektriği üretebilen arı silis. |
1980 | kuvars ışıtacı | S. Dingin bir atmosferde tuzverenleri (iyot ya da brom) kullanan, ufak boyda olmalarına karşın güçlü olan, özenci sinemasında başlıca aydınlatma aracı olarak yararlanılan ışıtaç. (Genellikle kuvars-halojen ışıtaçları diye adlandırılır). |