2311 | önden gösterim | Sinema 1. Göstericinin saydamsız bir yüzeyin karşısında yer alıp, buraya düşürdüğü görüntülerin, göstericinin bulunduğu yana yansıdığı, izleyicinin de bu yansıyan yönden görüntüleri izlediği durum. Geriden gösterimin karşıtı. 2. İşlikte, alıcıya göre belli bir noktaya yerleştirilen göstericinin yarı yansıtıcı bir aynaya düşürdüğü görüntünün bu ayna yardımıyla, diplik işi gören incili görüntülüğe yansıtılmasına, görüntülüğün karşısındaki bir alıcının aynanın içinden hem görüntülükteki hem de görüntülük önündeki görünçlüğü aynı anda film üzerine saptamasına dayardan sinema hilesi. |
2312 | öndenetleme | Sinema Çevrilmesine henüz başlanmamış bir filmin oyunluğu üzerinde yapılan, bundan alınan sonuca göre filmin çevrilip çevrilmeyeceğine ya da değişiklik yapılmasına karar verilmesini sağlayan denetleme çeşidi. |
2313 | öndenetlik | TV. Yönetim odasında yönetmenin ya da resim seçicinin yayına vermek üzere çeşitli kaynaklardan gelen resimleri üzerinde izlediği bir dizi denetlik. |
2314 | öne kaydır! | Sinema/TV. Alıcı yönetmenine, alıcıyı öne kaydırması için verilen komut. |
2315 | öne kaydırma | Sinema/TV. Alıcının öne doğru devindirilerek konuya yaklaşması durumu. Geriye kaydırmanın karşıtı. |
2316 | öne sarma | Sinema/TV. Kurgu, gösterim, okuma gibi çeşitli işlemler sırasında filmi, çeşitli kuşakları verici makaradan alıcı makaraya aktarma. |
2317 | önoynatım | Sinema Öncelik oynatımı ile ilk oynatım arasında yer alan ya da öncelik oynatımı yapılmadığı vakit bazı önemli filmler için özel bir törenle yapılan oynatım. |
2318 | önoynatım eşlemi | Sinema Önoynatım ya da özel bir oynatım için seçilmiş, üstün nitelikli eşlem. |
2319 | önoynatım sineması | Sinema Önoynatıma ayrılmış sinema. |
2320 | önyükselteç | Sinema/TV. Asıl yükselteçten önce yer alıp, alçak düzeydeki imleri bu yükseltecin işleyebileceği düzeye ulaştıran, im-gürültü oranını düzelten aygıt. |
2321 | öptük biçme | bk. biçme |
2322 | örnek eşlem | Sinema Yapımcı ile yönetmenin onayladığı, genellikle daha sonraki eşlemlerin niteliği konusunda ölçü olarak kullanılan dağıtım eşlemi. |
2323 | örtme | Sinema Ek örtüsü koyma. |
2324 | örtme mürekkebi | Sinema Filmin bazı yerlerini, özellikle ses yolundaki ek yerlerini örtmekte kullanılan çabuk kurur, ışık geçirmez, siyah mürekkep. |
2325 | örtü | Sinema 1. Duyarkatın yalnız bir bölümünün etkilenmesini sağlamak, birtakım özel etkiler elde etmek için alıcının merceği önüne takılan çeşitli biçimlerdeki saydamsız cisimler. 2. Pencere boyunu değiştirmek için alıcı, gösterici, basım aygıtı penceresine takılan parça. TV. 3. Görüntü üzerinde çeşitli biçimler elde etmek üzere alıcı önüne takılan parça. |
2326 | örtü kutusu | Sinema Güneşliği de olan, alıcının önüne yerleştirilen, çeşitli etkilerin gerçekleştirilmesi için örtülerin, süzgeçlerin takılabildiği kutu. |
2327 | örtücü | Sinema Alıcı ya da göstericide pencere önündeki resim, yerini kendinden sonraki resme bırakırken, ışık kaynağı ile film arasına girerek, ışık demetinin film üzerine düşmesini önleyen, böylelikle filmin aşağıya doğru devinimini saklayan parça. |
2328 | örtücü açıklığı | Sinema Değişir örtücülü alıcılarda, örtücünün ışık geçiren bölümünün açıyla ölçülen açıklığı. |
2329 | örtücü ayarı | Sinema Örtücü açıklığında yapılan düzenleme. |
2330 | örtücü hızı | Sinema Örtücünün, alıcı hızıyla bağıntılı olan, pencere önünde dönüş hızı pencereyi açıp kapama hızı. |
2331 | örtücüyle açılma | Sinema Değişir örtücü açıklığını kapalı durumdan gittikçe açık duruma getirerek elde edilen açılma. |
2332 | örtücüyle açılma-kararma | Sinema Değişir örtücüyle gerçekleştirilen açılma ve kararma. |
2333 | örtücüyle kararma | Sinema Değişir örtücü açıklığını, açık durumdan gittikçe kapalı duruma getirerek elde edilen kararma. |
2334 | örtülü bileştirme | TV. Bir alıcıdan gelen görüntünün içine başka bir alıcıdan gelen devinimli görüntünün yerleştirilmesi. (Elektronik örtülü birleştirmedekinden değişik yönü, ilk kaynaktan gelen görüntünün, devinimsiz bir diplik oluşturmasıdır. Üçüncü bir kaynak, bu diplik için kullanılacak, istenilen biçimdeki örtünün görüntüsünü sağlar. İkinci kaynaktaki resim, bu örtücünün ilk kaynaktaki resimde örttüğü yeri doldurur. Bu televizyon hilesi, sinemadaki devinimsiz örtülü filmle elde edilen sonucu andırır). |
2335 | örtülü film | Sinema Renk seçimine dayanan Dunning işleminin, yalnız siyah -beyaz ayırımına dayanan ve işlemelikte optik basım aygıtıyla gerçekleştirilebilen çeşidi. |
2336 | öykü | Sinema 1. Henüz oyunluk biçiminde işlenmemiş bir film konusuna verilen yazınsal biçim. 2. Bir film tamamlandıktan sonra, bu filmin konusundan çıkarılan ve çeşitli amaçlarla kullanılan yazınsal biçimi. |
2337 | öyküleme | Sinema Öykülü filmlerde, filmin kişilerinden birinin ya da filmde hiç görünmeyen bir üçüncü kişinin, filmin öyküsünü anlatması durumu. |
2338 | öyküleyici | Sinema Öykülemeyi yapan kimse. |
2339 | öykülü film | Sinema Gerçek yaşamdan alınma ya da oyunluk yazarının düşgücüyle yarattığı bir konuyu öykü biçiminde sunan film. |
2340 | öykülü kısa film | Sinema Öykülü film özelliği taşımakla birlikte uzunluğu olağandan az olan film. |