2341 | özdenetleme | Sinema 1. Denetlemenin bulunmadığı bazı ülkelerde, sinema işleyiminin kendiliğinden oluşturduğu denetleme kuralları, denetleme kurulu ve denetlemenin uygulanması işi. 2. Filminin ileride denetleme kurulunca herhangi bir yönden sakıncalı görülebileceğini düşünen sinemacının kendi filmine kendisinin uyguladığı denetleme. |
2342 | özdeşleşme | Sinema Seyircinin kendini bir yıldızla, bir film kahramanıyla bir tutup, onun başından geçenleri kendi yaşıyormuş sanısına kapılması. |
2343 | özdevinimli | Sinema/TV. Sinema ve televizyon araç ve gereçlerinde, çalışmalarının büyük bir bölümünün el değmeden ya da ayar, düzenleme gibi işler yapılmadan, kendiliğinden gerçekleşme durumunu belirten nitelik. |
2344 | özdevinimli alıcı | Sinema Bazı düzenekleri kendiliğinden çalışan, bir kez ayarlandı mı çevirim sırasında bazı işleri kendiliğinden yapabilen alıcı. |
2345 | özdevinimli düzenek | Sinema Bir aygıtın çeşitli parçalarının belirli koşullarda kendi kendine çalışmasını sağlayan mekanik, elektrik, elektronik düzen. |
2346 | özdevinimli geçme | Sinem.Geçmenin, gösterimcinin eli değmeksizin kendiliğinden gerçekleşmesi. |
2347 | özdevinimli gürlük ayarı, ÖGA | Sinema/TV. 1. Ses aygıtlarında, kaynaktan gelen sesin gürlüğü ne olursa olsun bunu aygıta belirli bir düzeyde veren düzenek. TV. 2. Televizyonun çalıştığı dalga uzunluklarındaki düzensizliklerden dolayı ses düzeyinde ortaya çıkan dalgalanmaları azaltmak için almaçlarda yer alan ve gürlüğü belirli bir düzeyde kendiliğinden tutan düzenek. 3. Almaçlarda, resmin sertliği bir kez ayarlandıktan sonra, giriş iminin düzeyindeki değişikliklere karşın, aynı kalmasını sağlayan düzenek. |
2348 | özdevinimli ışık düzengeci | Sinema İçteki bir ışıkölçere bağlı olarak kendi kendine ayarlanabilen ışık düzengeci. |
2349 | özdevinimli kaydırma | Sinema Motorla çalışan değişir odaklı mercekle yapılan kaydırma. |
2350 | özdevinimli odaklama | Sinema 1. Bazı alıcılarda, mercek konuya yöneltildiğinde odaklamanın kendiliğinden gerçekleşmesi. 2. Özellikle optik kaydırmada kendiliğinden gerçekleşen odaklama. |
2351 | özdevinimli takma | Sinema Filmin göstericiye kolaylıkla takılmasını sağlayan düzen. |
2352 | özdevinimli yinelenim ayarı, ÖYA | TV. İstenilen oluk üzerine uyuşum devrelerinin elle kabaca ayarlanmasından sonra, bunların tam ayarını kendi kendine gerçekleştirerek sürekli bu ayarda tutan düzenek. |
2353 | özel oynatım | Sinema Herhangi bir filmin belirli bir çağrılı topluluğuna gösterilmesi. Kamuya oynatımın karşıtı. |
2354 | özel sinema | Sinema Kazanç amacı gütmeyen, sinema sanatının tanıtılması, yayılması için çalışan sinema. Tecimsel sinema karşıtı. |
2355 | özenci alıcısı | Sinema Dar filmleri kullanan, ufak, hafif, kolayca çalıştırılabilen alıcı çeşidi. |
2356 | özenci filmi | Sinema 1. Özencilerce çevrilmiş, dar filmlerden biri üzerine saptanmış film. 2. Özenci niteliği taşıyan film. |
2357 | özenci göstericisi | Sinema Dar filmlerin gösteriminde, özellikle evlerde kullanılan gösterici çeşidi. |
2358 | özenci oyuncu | Sinema 1. Meslekten olmayan, oyunculuk eğitiminden geçmemiş oyuncu. 2. Alıcı önüne ilk kez çıkan oyuncu. |
2359 | özenci sinemacı | Sinema Özenci sinemasıyla uğraşan kimse. |
2360 | özenci sineması | Sinema Kazanç amacı gütmeyen, kişisel beğeni için film çevirmekle uğraşan ve dar filmlerle çalışan sinemacılık dalı. |
2361 | özet | Sinema 1. Bir oyunluk çalışmasının ilk aşamasını oluşturan, filmin konusunu en kısa yoldan beş altı sayfa içinde anlatan, filmin konusu üzerinde ilgilileri aydınlatan metin. 2. Tamamlanmış bir filmin, çeşitli amaçlarla hazırlanmış kısa öyküsü. |
2362 | özgün ad | Sinema Bir filmin, çevrildiği ülkede o ülkenin diliyle taşıdığı ad. |
2363 | özgün evirim | Sinema Yabancı bir filmin başka bir dilde sözlendirilmemiş eşlemi çevrildiği dildeki eşlemi. Sözlendirilmiş evirimin karşıtı. |
2364 | özgün görüntü negatifi | Sinema Alıcıda kullanıldıktan sonra, asıl görüntü negatifini oluşturmak üzere işlemelikte işlenmiş negatif ana negatifin görüntü negatifi çeşidi. |
2365 | özgün oyunluk | Sinema Herhangi bir metinden uyarlanmamış, doğrudan doğruya film için hazırlanmış oyunluk. |
2366 | özgün ses negatifi | Sinema Sesli alıcıda kullanıldıktan sonra film üzerinde negatif ses imi veren kuşak ses negatifinin alıcıdan çıkanı. |
2367 | özgün televizyon oyunu | TV. Herhangi bir metinden uyarlanmamış, doğrudan doğruya televizyon için hazırlanmış oyun. |
2368 | özgün uzunluk | Sinema 1. Bir filmin yönetmen ya da yapımcısı tarafından gerçekleştirildiği, piyasaya sürülmeğe hazır durumdaki uzunluğu. 2. Filmin, denetleme ya da başka nedenlerle kesilmeden önceki uzunluğu. |
2369 | Özgür Sinema | Sinema İngiltere'de 1956'ya doğru ortaya çıkan bir sinema akımı. Televizyonun ve Yeni Gerçekçiliğin etkisiyle oluşan bu akımda bağımsız, ufak çevirim takımlarının, taşınabilir ufak alıcılar, ses aygıtlarıyla, çevirim koşullarının elverişsizliğine aldırmaksızın evlerde, sokaklarda, okullarda, işyerlerinde, dans salonlarında, meyhanelerde, vb. yerlerde günlük yaşamı kendi doğal akışı içinde saptamak başlıca özellikti. |
2370 | öznel anlatış | Sinema Alıcının, konuyu kişilerden birinin görüş noktasından, onun ağzından anlatmasıyla ortaya çıkan durum. Nesnel anlatışın karşıtı. (Öznel anlatışta alıcının merceği bu kişinin yerini alır dolayısıyla izleyici de olayları, varlıkları, durumları bu kişinin görüş noktasından izler izleyicinin görüşü bu kişinin görüşüyle birleşir. Bundan dolayı, öznel anlatış, tekil birinci kişinin anlatışı özelliğini taşır). |