391 | ivedi bakım | bk. aksaklık giderici bakım. |
392 | iz | Mıknatıslı kuşak, teker ya da davul gibi veri saklama ortamlarında veriyi oluşturan imlerin dizileceği öngörülen, kuşakta boylamasına, tekerde yüzeyi kapsayan eşmerkezli çemberler, davulda yüzeyi kapsayan ve eksen üzerinde merkezleri dizilen koşut çemberl |
393 | izlence | Belli bir sorun türünün özdevimli çözümü için, verilerde ortaya çıkabilecek durumlara göre uygulanacak eylemleri belirten bir çalışma planı. bk. bilgisayar izlencesi. |
394 | izlence akış çizeneği | Bir izlencede, işlemlerin sırasını gösteren bir akış çizeneği. |
395 | izlence denetim sayacı | Uygulanacak bir sonraki komuta ilişkin adresi saklamaya adanmış bir yazmaç. |
396 | izlence düzeltme | Bir izlenceyi özel olarak hazırlanmış denemelik veriler üzerinde sınayarak, bulunması olası her türlü yanlışı giderme. |
397 | izlenceleme | Bir izlencenin tasarlanması, yazılması ve denenmesi ile ilgili işlerin tümü. |
398 | izlenceleme dili | Bilgisayar izlenceleri oluşturmak üzere tanımlanmış yapay dil. |
399 | izlenceleyici | Daha önce tanımlanmış görevleri yapacak nitelikte bilgisayar izlenceleri tasarlayıp yazan, bunları deneyerek, varsa yanlışlarını düzelten, gerekli belgelemeyle birlikte kullanıma hazır duruma getiren kişi. Özellikle bu işi uğraş edinmiş kişi. |
400 | kâğıt kuşak | bk. delikli kuşak. |
401 | karar çizelgesi | Dizge çözümleme ya da izlence yazımından önceki hazırlık aşamasında, bir dizi koşulun gerçekleşip gerçekleşmediğine bakarak uygulanacak işlemleri belirleyen ve bütün olasılıkları gösteren bir çizelge. Karar çizelgesi yerine belgelemede doğrudan anlatım ya |
402 | karma bilgisayar | Verilerin hem örneksel gösterimlerini, hem de kesikli gösterimlerini kullanan bir bilgisayar. Yapısında, örneksel ve sayısal aygıtların birlikte kullanıldığı bir bilgisayar. |
403 | kart delgi makinesi | Delikli kart ortamına veri girişi yapan çevrimdışı veri hazırlama donanımı. Kimi kart delgi makineleri, delgi sağlama görevini de yapabilecek biçimde donatılmıştır. |
404 | kart delici | Delikli kart veri ortamına yazan bilgisayar çıkış birimi. |
405 | kart destesi | Delikli kart ortamına işlenmiş herhangi bir veri kümesi. |
406 | kart okuyucu | Delikli kart ortamından veri okuyan bilgisayar giriş birimi. |
407 | kayan ayrım tabanı | Bir kayan ayrımlı gösterim dizgesinde, gerçek sayı elde edilmek üzere, değişmez ayrımlı parça ile çarpılmadan önce, üst ile deyimlendirilmiş gücüne yükseltildiği düşünülen, olumlu tümsayı taban. örn. 0,0001234 sayısının 0,1234 -3 olarak gösterildiği kayan |
408 | kayan ayrımlı gösterim | Bir gerçek sayının, bir kayan ayrımlı gösterim dizgesinde gösterimi, örn. 0,0001234 sayısının kayan ayrımlı bir gösterimi şudur: 0,1234 -3 |
409 | kayan ayrımlı gösterim dizgesi | Bir gerçek sayının ayrı iki sayıttan oluşan bir çiftle gösterildiği ve uzlaşmayla varsayılan fakat belirtilmemiş bir tabanın üst adı verilen ikinci sayıta yükseltilmiş gücü ile değişmez ayrımlı parça adı verilen birinci sayıt arasında yapılan çarpım sonuc |
410 | kaydırma | Bir bilgi birimindeki öğeleri (ikilleri, sayamakları, damgaları) sola ya da sağa doğru taşıma, bk. aritmetiksel kaydırma, mantıksal kaydırma. |
411 | kaydırma yazmacı | İçindeki bilgiyi sola ya da sağa kaydırma olanağı bulunan bir yazmaç, |
412 | kaynak izlence | Bir çevirici ya da derleyici aracılığıyla amaç izlenceye dönüştürülmesi gereken, dolayısıyla doğrudan uygulanma olanağı bulunmayan deyimlerden oluşan izlence. |
413 | kaynaştırmak | İki ya da daha çok öğeler kümesini, herhangi bir biçimde tek bir kümede toplamak, bk. birleştirmek. |
414 | kesikli | Damgalar ya da yalnız ayrı değerler alabilen fiziksel büyüklükler gibi ayrı öğeler biçimindeki verilere değgin. |
415 | kesikli gösterim | Verinin damgalarla gösterimi. Her damga ya da damgalar öbeği belli seçeneklerden birini gösterir. |
416 | kesikli veri | Damgalarla gösterilen veri |
417 | kesilme | Bilgisayar dizgesinde yürütülen bir görevin herhangi bir donanım biriminden gelen uyarı üzerine kesilip güdümün, geçici bir süre için, uyarıyı işleyecek göreve geçirilmesi. |
418 | kesim | Bir izlenceyi oluşturan, bir ölçüde birbirinden bağımsız çalışabilen yordamlardan her biri. Kesimlerin tümü sürekli olarak bellekte bulundurulabilir ya da daha az bellek sığası kullanmak bakımından, sürekli olarak bellekte bulunan bir ana kesimce çağrılan |
419 | kesimleme | Bir izlenceyi, gerektikçe çağrılabilecek, birbirinden bağımsız kesimlere ayırma. |
420 | kırmık | bk. yonga.f |