421 | kısaad | Bir deyim ya da terimdeki sözcüklerin ilk yazaçlarından seçilerek yaratılan kısaltma, örn. ALGOL, BASIC, COBOL, FORTRAN, AİB vb. |
422 | kilitleme | Başka amaçla kullanılmakta olduğu için ya da günlenmemiş olduğu için bilginin erişimini ya da kullanımını engelleyen her türlü donanım ya da yazılım tekniği. |
423 | kitaplık | bk. yordamlık. |
424 | klavye | Bir yazı makinesinin, uzakyazıcının, gösterici ucun ya da delgi makinesi gibi bir veri giriş donanımının işletmen ya da kullanıcının parmaklarıyla dokunaklara basarak verileri damga damga belirtebileceği biçimde düzenlenmiş yeterli sayıda anahtardan oluşa |
425 | komut | Üzerinde işlem yapılacak işlenenlerle birlikte, bir bilgisayarın yapabileceği temel işlemlerden herhangi birinden oluşan en küçük izlenceleme öğesi. |
426 | komut yazmacı | Bilgisayarda uygulanmakta olan komutun bulunduğu yazmaç. |
427 | konum | Bir dizgide, bir damganın oturabildiği ve bir sıra sayısınca tanıtılabilen her bir yer. |
428 | konumsal gösterim | Bir gerçek sayının konumsal gösterim dizgesinde gösterimi. |
429 | konumsal gösterim dizgesi | Bir gerçek sayının, bir damga takımı ile gösterildiği öyle bir sayılama dizgesi ki, her damganın getirdiği katkı, damganın değerine olduğu gibi, konumuna da bağlıdır. |
430 | konuşma çözümleme | bk. söz çözümleme. |
431 | konuşmalı | Kullanıcıyla kullanılan dizge arasındaki etkileşimin karşılıklı konuşma biçiminde adım adım oluştuğu ve işlem adımlarının bu etkileşime göre yönelmelerle yürüdüğü herhangi bir dizgeye değgin. |
432 | koruyucu bakım | bk. önleyici bakım. |
433 | koşullu sapma | Ancak belirli bir koşul gerçekleşmişse yürürlüğe konulan sapma komutu. |
434 | kök | Bir köksel sayılama dizgesinde bir basamağın ağırlığını elde etmek üzere, bir alt sıradaki basamağın ağırlığının çarpılması gereken katsayı, örn. onlu sayılama dizgesinde her sayı yerinin kökü 10'dur. "Taban" sözcüğü, örneği kayan ayrımlı gösterim dizgesi |
435 | kök ayrımı | Bir köksel sayılama dizgesiyle deyimlendirilen herhangi bir gösterimde, tümsayı kesiminde yer alan damgalarla bölümlü kesimde yer alanların ayrım yeri. |
436 | köksel sayılama dizgesi | Her bir basamak ağırlığının, bir alt sıradaki basamak ağırlığına oranının olumlu bir tümsayıya eşit olduğu konumsal gösterim dizgesi. Herhangi bir basamakta yer alabilecek sayı değerleri, o basamak kökünden bir eksik sayı değeri ile sıfır arasındaki değer |
437 | kullanıcı | Herhangi bir dizgeye göre, o dizgenin sağladığı işlevlerden yararlanmak üzere dizgeyle etkileşime giren kişi ya da kuruluş. |
438 | kullanılırlık | Bir dizgenin sağladığı hizmetin sürekliliğini belirten özelliği, bk. güvenilirlik. |
439 | kullanım yönergesi | Herhangi bir dizgeyi kullanırken gözetilecek konuları ve izlenecek yordamı kapsayan belge ya da kılavuz. |
440 | kurgu | Değişik donanım birimlerinin birleşiminden oluşan bir bilgisayarda, birimler arasındaki, bağlantıların düzenlenmesi Ve bilgisayarın belli bir sorun üzerinde çalışabilmesi için gerekli ayarların yapılması. |
441 | kurgu çizeneği | Belli bir bilgisayarın kurgusunu belirleyen çizenek. |
442 | kuyruk | İlk önce gelip yerleşmiş öğenin ilk önce erişileceği, demek ki listeye ilk girenin ilk çıkacağı biçimde kurulan ve yaşatılan veri yapısı. |
443 | kuyruklar kuramı | Hizmet noktalarında oluşan bekleme kuyruklarındaki gecikmeleri inceleyen, olasılık hesaplarına dayalı kuram. |
444 | küçük çapta tümleşme | En çok 100 birleşenden oluşan bir çevrimin bir tek yarıiletken yonga üzerinde tümleştiği, 1960-65 yıllarında uygulanan teknikbilim aşaması. |
445 | kütük | Birbirleriyle ilişkili, düzenlenmiş bir tutanaklar topluluğu. |
446 | kütük düzeni | Bir kütüğü oluşturan tutanakların kendi içlerinde ve aralarındaki ilişkiler bakımından düzenleniş biçimi. |
447 | kütük düzenleme | Belli bir konuda biriktirilmek ve yaşatılmak istenen veri kümelerinin, özelliklerine en uygun veri yapılarını içeren kütüklerde saklanması, böylece verimli biçimde işlenmesi için gerekli dizge çözümleme ve tasarım çalışması. |
448 | kütük görünümü | Bir kütükte, kütüğün birleşenlerinin düzeni ve boyu da içeride olmak üzere verilerin ya da sözcüklerin düzenlenişi ve yapısı. |
449 | kütük yaşatma | Veri ekleyerek, değiştirerek ya da silerek, bir kütüğü güncel durumda tutma eylemi. Bir kütüğü sürekli biçimde toplanan değişiklik ya da işlembilgi tutanaklarıyla günleme. |
450 | kütük yönetimi | Bir bilgisayar işletim dizgesinin, dış belleklerde saklanan veri kaynaklarını yönetmesi. |