91 | bellenim | Makine komutları temel mikrokomutlardan oluşan mikroizlencelenir bir .bilgisayar donanımının, genellikle salt okunur belleğe işlenmiş bir mikroizlenceyi zincirleme yürütmesiyle sağlanan ve bilgisayar donanım ve yazılım öğeleri karşıtlığında kullanılan öğe |
92 | bellenir simge | Kişi belleğine yardımcı olmak üzere seçilmiş simge. örn. "topla" anlamında "TPL". |
93 | benzeteç | Fiziksel ya da soyut bir dizgenin davranış özelliklerini gösteren bir aygıt, bilgi işlem dizgesi ya da bilgisayar izlencesi. |
94 | benzetim | Fiziksel ya da soyut bir dizgenin davranış özelliklerinin başka bir dizgenin davranışlarıyla gösterimi, örn. (a) fiziksel olayların bilgisayarca yapılan işlemlerle gösterimi, (b) bir bilgisayarın işlemlerinin başka bir bilgisayarınkilerle gösterimi. |
95 | beşli | Beş ikili öğeden oluşan çoklu. |
96 | beşten ikisi düğümü | Her bir onlu sayamağın, ikisi bir türden (genellikle 1 ler) üçü öteki türden (genellikle O'lar) olan beş ikili sayıt ile gösterildiği ikili düğümlenmiş onlu yazım. Bu yazımda genellikle kullanılan ağırlıklar, 011000 ile gösterilen sıfır dışında, 0-1-2-3-6 |
97 | bırakmak | Yürürlükteki bir görevin kullanmak üzere tuttuğu bir çevre biriminin ya da bir bellek alanının, izlencedeki bir komut, işletmen'in karışması ya da işletim dizgesince uygulanan herhangi bir komut nedeniyle görevle ilişkisini kesmek, bunları herhangi bir ba |
98 | biçim | Verinin önceden düzenlenmiş görünümü. Bilgisayar belleğinde ya da izlencede, giriş-çıkış tutanaklarında ya da veri iletişimde bilgilerin gösteriliş düzenini belirleyen yapı. |
99 | biçimleme | Veriyi, daha sonraki bir işlem için hazırlama. Biçimleme verinin yeniden düzenlenmesi, gerekli verilerin eklenmesi ya da kaldırılması, veri biçiminin denetlenmesi, düğümün çevrilmesi, sıfırların kaldırılması gibi işlemleri içerebilir. |
100 | biçimsel dil | Sözdizim kuralları hiçbir belirsizlik içermeksizin tanımlanmış, bilgisayar izlencelemede de kullanılabilecek nitelikte kesin dil. Bu kurallarla üretilebilecek örülerin (sözcük ya da tümcelerin) tümü. |
101 | bilgi | Bilgi işlemde, kullanılan uzlaşımsal kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam. bk. veri. |
102 | bilgi ayırıcı damga | Belli bir bilginin bulunduğu, genellikle değişken boyda bir veri alanının başladığını ya da bittiğini belirtmek üzere kullanılan herhangi bir. özel damga. |
103 | bilgi bankası | bk. veri bankası. |
104 | bilgi erişim | (1) Bir bilgi erişim dizgesini kullanarak, içerik bakımından araştırılan konu ve kavramlarla ilgili olabilecek, genellikle varlığı bile bilinmeyen belgelerin izini bulmayı amaçlayan araştırma.(II) Bellekte saklı verilerden belli bir konuda bilgi alma yönt |
105 | bilgi erişim dizgesi | Belli bir kapsam içine giren belgeler sürekli biçimde taranarak bunlara ilişkin bilgilerin bilgisayar ortamında derlenmesi sonucunda, özel gereksemelerini karşılamak isteyen kullanıcıya doğal dille ya da özel olarak tasarlanmış bir dizinleme diliyle tanım |
106 | bilgi işlem | Veri üzerinde işlemlerin düzenli biçimde yürütülmesi, örn. kişi eliyle ya da özellikle bilgisayar, vb. makinelerle yapılan bir işlem, bir kütük birleştirme, bir sıralama ya da. bir hesaplama. Veri işlem deyimi de kullanılır. |
107 | bilgi işlem dizgesi | Belirli birtakım bilgi işlem görevlerini sağlamak üzere örgütlenmiş ve donanım, yöntem, yordam ve giderek kişileri kapsayan topluluk. Bir bilgi işlem dizgesi, kendi başlarına birer bilgi işlem dizgesi olan altdizgeleri içerebilir. |
108 | bilgi işlem merkezi | Bilgisayar donanım ve yazılım olanakları vè başta veri hazırlama donanımı olmak üzere öngörülen bilgi işlem hizmetleri için gerekli tüm öteki yardımcı makinelerle donatılmış, yönetici insangücünün yanı sıra dizge çözümleyiciler, izlenceleyiciler, işletmen |
109 | bilgi saklama | Bilginin sayısal veriler biçiminde, bellek olarak işlev gören herhangi bir ortam üzerine düzenli olarak yazılıp korunması. |
110 | bilgi saklama yoğunluğu | bk. veri saklama yoğunluğu. |
111 | bilgi sıkıştırma | Büyük oylumlu veri kümelerinin saklanmasında ya da gönderiminde kullanılan donanım sığalarında savurganlığı önlemek amacıyla, bilginin sayılamalı özelliklerine uygun biçimde tasarlanan en iyi bir düğümleme yöntemiyle oylumunun küçültülmesi. Bilgi kullanıl |
112 | bilgi ver damgası | Bağlantı kurulan bir duraktan yanıt istemek üzere kullanılan bir gönderim güdüm damgası. Bu durumda beklenen yanıt, durağın kimliğini, hizmette bulunan donanım türünü ve uzaktaki durağın durumunu içerebilir. |
113 | bilgisayar | Çok sayıda aritmetiksel ya da mantıksal işlemlerden oluşan bir işi, çalışması sırasında bir işletmen'in işe karışması gerekmeksizin, önceden verilmiş bir izlenceye göre, özdevimli olarak yürüten bir veri işleyici. Bir bilgisayar dizgesi elektronik ve meka |
114 | bilgisayar çevrimi | bk. bilişim ağı. |
115 | bilgisayar destekli öğretim | Öğrencinin bir bilgisayar ucu başında, öğrencilerin gösterebilecekleri türlü tepkiler göz önünde tutularak hazırlanmış bir bilgisayar izlencesiyle etkileşim içinde, kendi öğrenme hızına göre kullanabildiği öğretim türü, bu soruna ilişkin araştırma ve uygu |
116 | bilgisayar destekli tasarım | Tasarımcının genellikle çizim gösterici bir bilgisayar ucu başında, gerçekleştirmek istediği tasarım için geliştirilmiş yazılım dizgelerinden yararlanarak etkileşimli biçimde çalışmasına olanak hazırlayan araştırma ve uygulama alanı. |
117 | bilgisayar izlencesi | Bir bilgisayarca uygulanmak üzere uygun biçimde deyimlendirilmiş bir izlence. |
118 | bilgisayar sözcüğü | Belli bir veri işleyici için belirli sayıda ikilden ya da damgadan oluşan aritmetiksel, mantıksal vb. veri saklama ve erişim birimi. |
119 | bilgisayar ucu | bk. uç. |
120 | bilişim | İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin, özellikle elektronik makineler aracılığıyla, düzenli ve ussal biçimde işlenmesi bilimi. Bilgi olgusunu, bilgi saklama, erişim dizgeleri, bilg |