241 | dolaylı adresleme | Adresin ya da adresi oluşturan değerlerden birinin değer olarak verilmeyip bunun saklandığı bellek yeri adresinin belirtildiği adresleme biçimi. |
242 | doldurmak | bk. damga doldurmak. |
243 | donanım | Bilgisayar izlenceleri, yordamlar, kurallar ve bunlara ilişkin belgelemeye karşıt anlamda, bilgi işlemde kullanılan fiziksel öğeler ya da fiziksel öğeler bütünü, bk. yazılım, bellenim. |
244 | donanım isterleri | Bir yazılım dizgesinin kullanılabilmesi için gerekli en küçük bilgisayar dizge görünümünü oluşturan donanım birimleri, sığa vb. özellikleri. |
245 | donanım uyarlığı | Değişik bilgisayar dizgelerinde kullanılabilen donanım birimleri arasındaki uyariık. |
246 | döngü | Bir izlencede yer alan ve belirli bir koşul gerçekleşmedikçe yeniden uygulanan bir komutlar dizisi. |
247 | dönüş | Sürekli biçimde yinelenen belli bir işlem dizisi, özellikte bu dizinin bir kez yinelenme süresi, bk. dönüş süresi. |
248 | dönüş süresi | Bir dönüş'ün gerçekleştiği süre. Bir bilgisayarın işlem hızını etkileyen, en küçük öğesel donanım işleminin yapılabileceği bilgisayar iş saat birimi. |
249 | dönüşlü kaydırma | bk. mantıksal kaydırma. |
250 | dönüştürme | Verideki anlamı değiştirmeksizin verinin biçimini, belirlenmiş kurallara göre, değiştirmek. |
251 | dörtlü | Dört ikili öğeden oluşan çoklu. |
252 | durak | Bir bilişim ağında, aralarında veri iletişimi yapılabilen uçlarla donatılmış konumlardan her biri. |
253 | duyarlık | 1. Bir niceliği gösteren sayısal bir veride, anlamlı sayamak sayısına göre belirlenen ve verinin kesinliğini belirten özellik, bk. çifte duyarlı sayı. 2. Bilgi erişimde, erişilen anlamlı belge sayısının toplam erişilen belge sayısına oranı. |
254 | duyarlık aygıtları | Bilgi erişim dizgelerinde, dizgenin anma-duyarlık dengesini duyarlığı artırıcı yönde geliştirmek amacıyla kullanılan birleşik terimlerin denetimi, bağların kullanımı, görev ve rollerin denetimi, terim ağırlıklama gibi tekniklerin uygulanmasına ilişkin tas |
255 | düğüm | Verinin kesikli bir biçimde gösterilmesini belirleyen ve hiçbir belirsizlik taşımayan kurallar kümesi. |
256 | düğüm çevirici | Bir düğümden bir başkasına ya da bir damga takımından bir başkasına geçerek, verilerin gösteriliş biçimlerini değiştirmeye yarayan bir veri değiştirici. |
257 | düğüm genişletme damgası | Kendisini izleyen bir ya da birkaç düğümlenmiş gösterimin başka bir düğüme ya da başka bir düğümlenmiş damga takımına göre yorumlanacağını göstermek üzere kullanılan herhangi bir güdüm damgası. |
258 | düğüm takımı | Bir düğüm ya da düğümlenmiş damga takımı ile tanımlanmış düğümlenmiş gösterimlerin tüm takımı, örn. havaalanları için uluslararası üç yazaçlı tanımların tüm takımı. |
259 | düğümçözmek | Veriye önceden uygulanmış bir düğümün etkisini kaldırmak üzere, veriyi ters yönde çevirmek. |
260 | düğümçözücü | Düğümlenmiş verileri çözmeye yarayan aygıt ya da yordam. |
261 | düğümleme yanlışı | Bir veri düğümlenirken ya da bir izlence yazılırken yapılan yanlış. |
262 | düğümlemek | Veriyi, bir düğüm ya da düğümlenmiş damga takımı kullanarak, özgün biçime yeniden çevirilme olanağı sağlayacak biçimde, çevirmek. Bu terim, kimileyin veriyi tümüyle özgün biçime yeniden çevirme olanağı bulunmadığında da kullanılmaktadır. |
263 | düğümlenmiş damga takımı | 1. Bir damga takımını ve bu damga takımının damgalan ile bunların düğümlenmiş gösterimleri arasındaki bire bir ilişkileri saptayan ve hiçbir belirsizlik taşımayan kurallar kümesi. 2. Her bir damgası belli bir düğümle gösterilen herhangi bir damga takımı, |
264 | düğümlenmiş gösterim | Bir veri öğesinin bir düğüm ile saptanan gösterimi ya da bir damganın bir düğümlenmiş damga takımı ile saptanan gösterimi. |
265 | düzeltme | bk. izlence düzeltme. |
266 | düzen | Öğelerin, belirlenmiş kurallara göre yerleşim durumu. Sıra kavramının tersine, her düzen doğrusal olmak zorunda değildir. |
267 | düzen sapması | Bir öğeler kümesinin rasgele dağılıma göre gösterdiği sapmanın biçim ve ölçüsü. Bu sapmanın ölçüsü, bir öğeler kümesinin düzenlenmesi için gerekli çaba konusunda verilecek karara ışık tutar. |
268 | düzenleç | Bir dizgeyi besleyen güç kaynağının, özellikle gerilim bakımından, belirlenen sınırlar arasında düzenli kılınmasını sağlayan aygıt. |
269 | düzenlemek | Öğeleri, belirlenmiş kurallara göre yerleştirmek. |
270 | düzey | Sıradüzensel bir düzenlemede, bir öğenin astlık derecesi. |