61 | betimsel budunbilim | Türlü halkların özdeksel ve tinsel kültür öğelerini, kurumlarını dizgeli bir biçimde betimleyen budunbilim dalı. |
62 | beyaz ırk | Büyük çoğunluğu Avrupa'da bulunan açık renk deri, bukleli ya da açık renk saç ve bir bölüğü açık renk göz gibi başlıca özelliklerle ıralanan üç büyük ana ırktan biri. a. bk. Akdeniz ırkı, Alpli ırk, Dinarik ırk, Doğu-Avrupa ırkı. |
63 | biçim ölçütü | F. Ratzel'in (1844 -1904), birbirlerinden uzak bölgelerde ya da kıtalarda bulunan özdeksel kültür öğeleri arasındaki ırasal biçim benzerliklerini saptamak amacıyla kullandığı ölçüt. |
64 | bireysel totemcilik | Bir kişiyle bir hayvan ya da bitki arasındaki gizemsel, büyüsel bağ karşılıklı gözetme ve dostluk tasarımına dayanan yazgı birliği inancı bu tasarım ve inanç çevresinde toplanan görevler, kaçınmalar, işlemler, a. bk. öteki ben. |
65 | birlikduygu büyüsü | Birbirleriyle ilintili olan nesnelerin özdeksel ilinti ve bağlantı ortadan kalksa bile yine de birbirlerini etkileyecekleri ilkesine dayanan büyü türü. a. bk. benzetmeli büyü, dokunum büyüsü. |
66 | birlikte yaşayış | Değişik ekonomik yapıda iki topluluğun karşılıklı çıkarlarından dolayı bir arada yaşamaya yönelişleri bunun doğal sonucu olarak topluluklardan birinin duruma göre ötekinin egemenliğine girmesi, uydusu olması (Budunbilimde bu durumun belli örneği zencilerl |
67 | biyolojik antropoloji | bk. fiziksel insanbilim. |
68 | bizon kültürü | Bir zamanlar göçebe preri yerlilerinin (Kuzey Amerika'da) ekonomik, toplumsal ve dinsel yaşamlarında büyük önem taşıyan Amerikan mandasının (Bison americanus) çevresinde oluşturdukları kültür. |
69 | boşinanç | Korku, umarsızlık, çağrışım gibi ruhsal nedenlerle beliren geleceği bilmek isteğiyle kimi rastlantısal benzerlikleri iyilik ya da kötülüğün önbelirtileri olarak değerlendiren bilimin ve geçerli bir dinin kabullenmediği doğaüstü güçlerin varlığını tasarıml |
70 | bölgesel hudunbiiım | Uygar bir halkın, bir ulusun ya da bunların bir bölümünün yaşamını, kültürünü inceleyen bilim dalı (Bu terim Avrupa'da folklor (= halkbilim) teriminin yerini almak eğilimini göstermektedir). |
71 | budunbilim | Özellikle ilkel diye nitelenen budunların, ama son otuz kırk yıldan beri ilkel diyemeyeceğimiz toplumların özdeksel ve tinsel kültür öğelerini dizgeli bir biçimde açıklayan türlü kültürler arasında karşılaştırmalar yapan, insanlığın kültür tarihini açıkla |
72 | budunbilim atlasları | Yeryüzünün türlü bölgelerindeki göçleri bu göçlere bağlı olarak yer değiştiren kültür öğelerini kültürel öğelerin koşutluklarını ya da herhangi bir kültürü oluşturan öğelerin, kurumların, karmaşaların dağılımını saptamak amacıyla düzenlenen atlaslar, hari |
73 | budunbilimci | İlkel olarak nitelenen budunların kültürlerini araştıran ve inceleyen uzman kişi, bu alanda öğretim yapan üniversite üyesi. |
74 | budunsal birlik | Aynı dili konuşan ve aynı kültürü taşıyan insan topluluğu. |
75 | bütünleşme | Kültür değerlerinin, budunsal azınlıkların, toplumsal öbeklerin bir bütüne alınışı, bir bütüne dönüşmesi. |
76 | büyü | Birtakım doğaüstü güçler, gizemsel sözler, kutsal sayılan nesneler aracılığıyla insanları, doğayı, doğa yasalarını etkilemek, istenilen şeyleri elde etmek için büyücülerce belirli kurallara ve tekniklere uygun bir biçimde uygulanan verimsiz, boş eylem ve |
77 | büyük aile | Büyükbaba ve büyük anne ile evli oğullarının, bunların karılarının ve çocuklarının birlikte oluşturdukları, aynı zamanda geniş aile diye de adlandırılan toplumsal ve ekonomik birlik. |
78 | cancılık | E. B. Tylor'un (1832-1917), dinin gelişimini açıklamaya yönelik kuramında birinci basamak olan ve yalnızca insanların değil, bitkilerin, nesnelerin ve doğal belirtilerin de canları olduğu tasarımlanan dinsel dünya görüşü (Bu görüş bugün artık budunbilimde |
79 | cancılık öncesi | Kimi bilginlere göre, dinin gelişiminde, cancılık tasarımından önce gelen evre. a. bk. cancılık. |
80 | canlandırmacılık | E. B. Tylor'un (1832-1917), dinin kökenini açıkladığı cancılık kuramının ikinci aşaması olan ve kişinin, tıpkı çocuk gibi, çevresini ve doğayı dolduran nesneleri canlıymışçasına algıladığını ileri süren görüş. |
81 | cins totemciliği | Bir klanın ya da yerel bir öbeğin erkeklerinin ayrı, kadınlarının ayrı bir toteme bağlanışı. |
82 | cinsel iş bölümü | bk. iş bölümü. |
83 | cinsel örgen köreltme | Cinsel birleşmeyi önlemek için kadın ve erkek cinsel örgenlerini bu işi göremez duruma sokma kılgısı. |
84 | cinsel şenlik | Ürünü bollaştırma amacıyla düzenlenen törenlerde ve ürün alma sırasında yasakların ortadan kalkarak ortaklaşa cinsel birleşmelere dek varan taşkın eğlence bir tür fuhuş. |
85 | çaparcılık | Cilde renk veren madde eksikliği nedeniyle beyaz saçlı, beyaz kaşlı, beyaz kirpikli ve kırmızı gözlü olan kimselerin uğur ya da uğursuzluk getireceğine bilinmeyenden, gelecekten haber vereceğine gömülerin yerlerini bulacağına dayalı inanç. |
86 | çapraz yeğen evliliği | Hala kızıyle dayı oğlunun ya da hala oğluyle dayı kızının birbirleriyle evlenmesi a. bk. koşut yeğen evliliği. |
87 | çekirdek aile | bk. küçük aile. |
88 | çevre kuramı | Bir halkın ya da bir toplumun kültürünü etkileyen etmenlerin başına coğrafyayı ve iklimi alan kuram. |
89 | çevrebilim | Canlıların yaşadıkları çevreyle olan karşılıklı ilişkilerini inceleyen bilim. |
90 | çiftçilik | Toplayıcılık ve avcılıktan geliştiği sanılan, genellikle hayvancılıkla birlikte yapılan ekonomi biçimi. |