1981 | temel kipler | Titreşebilen bir nesnenin esneklik ve eylemsizlik özellikleriyle belirlenen sıklıktaki öztitreşimleri. |
1982 | temel parçacıklar | Özdeği oluşturan çekirdekaltı temel yapı taşları. |
1983 | temel sıklık | 1. Çok sıklıklı dalgalı akımlardan oluşan bir karışımın en düşük sıklıkta olanı. 2. Ses üreten bir titreşkenin verebildiği en alçak sıklıktaki ses. |
1984 | temel yük | Doğada ölçülebilen en küçük yük elektrik yüklerinin doğal temel birimi, anlamdaş eksicik yükü. |
1985 | tepe | Bir dalgalı akımda ulaşılan en yüksek değer. |
1986 | tepe gerilimi | Bir dalgalı akımda gerilimin ya da akımın ulaştığı en yüksek değer. |
1987 | tepkileşim | Üşerlerin, özdecik ya da öğeciklerin etkileşimleri sonucu başka üşer, özdecik ya da öğecikler oluşması. |
1988 | tepkileşimlik | Çekirdeksel parçalanmalar sonucu ortaya çıkan erkeyi, ısıl erke olarak kullanıma sokan aygıt. anlamdaş çekirdeksel fırın. |
1989 | tepkileşimlik dizgesinin dönüşül hali | Tepkileşimlikte soğurum ve saçılım yolu ile yiten sayıda ılıncığın yeniden üretildiği durum. |
1990 | tepkin ortam | Belirli bir sıklıkta sürüldüğü zaman uyumcul dalgalar yerine üstel dalgalar oluşturan ortam. |
1991 | tepkinlik | Bir akım çevriminde bulunan irkilteç, sığaç ya da her ikisinin birden akımın değişimine karşı oluşturdukları tepki. |
1992 | terimlendirme | Bir bilim dalı ya da uygulayımda kullanılan terimleri düzenleme. |
1993 | ters bakışım | İki ya da daha çok öğenin konum ve biçim bakımından bir eksene ya da bir noktaya göre yerlemlerinin ters imli eşitliği. |
1994 | ters dizilmıknatıslık | Bir mılknatıs yaklaştırılınca itilen bir özdeğin özelliği bu gibi özdeklerin mıknatıssal geçirgenliği 1den küçüktür. |
1995 | ters ışılelektrik etki | Bir özdeğin eksiciklerle dövümü sonucu ışılcık salımı. |
1996 | ters yol ilkesi | Bir dizgeden belirli bir yol boyunca geçen bir ışının ters yönde geraderilince aynı yolu tutacağını, böylece bir nokta ile gerçek görüntüsünün işlevlerinin değiştirilebileceğini belirten ilke. |
1997 | tersinir | Tam ters doğrultuta da gelişebilen ya da işleyebilen. |
1998 | tersinir işlerge | Garnot çevrimi gibi her an dengede olan ve tam ters doğrultuda işleyebilen en büyük etkinlikte ısıl işlerge. |
1999 | tersinir süreç | Her evresinde dengede olan ve tam ters doğrultuda işleyebilen ısıl işleysel ve kuramsal oluşum. |
2000 | tersinir tepkileşim | Uygun koşullarda iki yönde de işleyebilen tepkileşim. |
2001 | tersinmez | Tersinir olmayan. |
2002 | tıkaç | Genellikle bir boru içine ya da bir elektrik çevrimine yerleştirilen ve bir geçiti denetlemeye yarayan gereç. |
2003 | tıkama kangalı | Direncinin düşük olmasına karşın dalgalı akım çelisi yüksek olan bir akım kangalı. |
2004 | tını | Bir cismin titreşiminden çıkan sesi, başka nitelikteki bir özdeğin aynı yükseklikteki sesinden ayıran özellik. |
2005 | tıpkıçizer | Çizeneklerki büyütülmüş ya da küçültülmüş aynısını çizen aygıt. |
2006 | tikel | Bir tümün bir parçası ile ilgili. |
2007 | tikel basınç | Bir karışımı oluşturan uçunlardan her birinin, tüm oylumu tek başlarına doldurdukları zamanki basınçları. Toplam basınç, karışımı oluşturan uçunların tikel basınçları toplamına eşittir. |
2008 | tikel boğum | Bir durağan dalganın, genliğinin tam olarak sıfıra düşmediği boğum bölgesi. |
2009 | tikel boşluk | Basıncı dış çevreden düşük olan oylum. |
2010 | tikel damıtım | Kaynama noktaları değişik sıvılardan oluşan bir karışımı uçunlaştırarak değişik birleşenlerini ayırma işlemi, anlamdaş ayırıcı damıtım. |