2281 | yoğunlukölçer | Yoğunluk ölçmeye yarayan aygıt. |
2282 | yokoluş | Bir temel parçacık ile karşıtının bir yere gelince enke ışıması ile birbirlerini ortadan kaldırmaları. |
2283 | yokoluş ışınımı | Bir eksicikle bir artıcığın buluşarak her ikisinin de yok oluşu ile ortaya çıkan ışınım. |
2284 | yorulum | Bir metalin gerilme dayanıklılığı sınırının oldukça altında olan yinelemeli zorlamalarla kendini bırakma eğilimine girmesi. |
2285 | yorulum sınırı | Bir metalin kendini bırakmadan dayanabildiği en büyük yinelemeli zorlama. |
2286 | yorulum yeğinliği | bk. yorulum sınırı. |
2287 | young çizimi | Kırıcılıkları değişik iki ortam arasındaki yuvarsal bir sınır yüzeyini geçen ışınlar için bir çizim yöntemi. |
2288 | yoz haller | Bir erke düzeyine yerleşen değişik eksicik dolanca durumları. |
2289 | yönelik yayın | Yöneltilmiş uyargalar kullanarak bir yenden ötekine telsiz yayımı. |
2290 | yönelim | Bir buzsul ya da bir özdecik içinde öğecik kümelerinin ya da o özdeciklerin belirli doğrultularda yönelmiş olarak düzenlenimleri. |
2291 | yönelim etkisi | Özdeciksel. çiflucayların, yönelimlerine bağlı olan etkileşimleri. |
2292 | yöngü | bak. yönleç. |
2293 | yönleç | Tam olarak tanımlanabilmesi için büyüklüğünden başka bir de doğrultusunun bilinmesi gereken nicelik örneğin (kuwet, hız, alan. Yönleçsel nicelikler ok biçimli bir simge ile gösterilir, anlamdaş yöngü. |
2294 | yönleç alanı | Her noktası bir yönleçsel nicelikle betimlenen uzay bölgesi. |
2295 | yönleç toplama kuralı | Yönleçsel nicelikleri toplamak için kullanılan koşutkıyılı çizim yöntemi. |
2296 | yönleçsel örnek | Öğecikleri açısal devinirlik, mıknatıssal döngü gibi özellikleri bakımından yönleçlerle betimleyen örnek. |
2297 | yönsemez | Dogabilimsel özellikleri tüm doğrultular boyunca özdeş olan (ortam). |
2298 | yönser | Değişik doğrultularda değişik doğabilimsel özelliği olan ortam. Örneğin kimi buzsulların kırıcılık imleci bakış yönüne göre değişir. |
2299 | yöntem | Bir sorunu çözüme götürmek için geliştirilen yollar. |
2300 | yörünge | Devinen bir nesnenin izlediği yol ya da çizgi. |
2301 | yuvar | Yüzeyinin her noktası özekten eşit uzaklıkta olan yuvarlak kapalı yüzey. |
2302 | yuvarlı yatak | Sürtünmeyi azaltmak için, işlerge eksenleri üstüne yerleştirilen, bilezik biçimli yuvaksal ya da yuvarsal döner çelik yatak. |
2303 | yuvarsal dalga | Bir noktasal kaynaktan yayımlanan ve yönsemez ortamda eşevreli yüzeyleri yuvarsal olan dalga. |
2304 | yuvarsal sapınç | Mercek kıyılarından gelen ışığın, ana eksene yakın gelen ışıktan daha yakında odaklanmasından kaynaklanan mercek kusuru. |
2305 | yük | 1. Bir özdeğin ya da bir ortamın eksicik önelcik dengesinin bozulması ile oluşan elektriklik hali. 2 Bir elektrik çevriminin ya da bir işlergenin güç çıktısı. |
2306 | yük yoğunluğu | Birim yüzölçümüne ya da birini oylumca düşen yük tutarı. |
2307 | yük-kutle oranı | Yüklü bir parçacığın ya da bir üşerin, elektriksel yükünün kütlesine oranı. |
2308 | yük-süren kuvvet (ysk) | Bir elektrik çevriminde eksiciklerin devinimini sağlayan ve volt birimi ile ölçülen elektriksel erkil. |
2309 | yükgözler | Durgun elektrik yüklerinin varlığını algılamakta kullanılan aygıt. |
2310 | yükleme | Bir birikeç gözesi ya da takımına boşalım yönünün tersine akım sürerek, üşekleri ve üşerçözüğü yeniden yük-süren kuvvet veren duruma getirme. |