301 | adrenerjik | Adrenalin ve noradrenalinle benzeşme. |
302 | adrenerjik agonistler | Vücutta merkezî sinir sistemi ve böbrek üstü bezinden salındığında veya dışarıdan alındığında sempatik sinir sistemini uyaran adrenalin, noradrenalin, dopamin ve isoprenalinle bunların sentetik benzerleri, katekolaminler. |
303 | adrenerjik almaç | Adrenerjik sinirler tarafından uyarılan hücrelerin yüzey zarlarının içinde veya üzerinde bulunan ve uyarılması ya da baskılanması durumunda hücrede biyolojik cevapların oluşmasına neden olan büyük moleküllü, alfa ve beta alt tipleri bulunan protein yapı, |
304 | adrenerjik almaç engelleyici ilaç | Adrenerjik sinir kavşaklarında bulunan ilgili almaçlara bağlanarak noradrenalinin veya sempatomimemetik ilaçların buraya bağlanmasını engelleyerek almaç sonrası olayların başlamasını önleyen ilaç. |
305 | adrenerjik nöron engelleyici ilaç | Adrenerjik sinir uçlarına etki ederek buradan noradrenalinin salınımını veya depolanmasını engelleyen ilaç. |
306 | adrenerjik reseptör | Adrenerjik almaç. |
307 | adrenokortikotrofik hormon | ACTH. |
308 | adrenokortikotropik hormon | ACTH. |
309 | adrenokortikotropik hormon salgılatıcı hormon | Kortikotropin salgılatıcı hormon. |
310 | adrenokortikotropin | ACTH. |
311 | adrenolitik | Uygulandığında adrenalin vb. sempatik sinir sistemini uyaran maddelerin etkilerini ortadan kaldıran. |
312 | adrenomegali | Böbrek üstü bezinin birinin veya her ikisinin anormal büyümesi. |
313 | adrenotropik | Böbrek üstü bezinden hormon salınımını uyaran. |
314 | adriya hücresi | Vakuoler dejenerasyona uğramış kas hücresi. Özellikle, köpeklerde antrasiklin grubu kanser ilaçlarıyla zehirlenmelerde görülür ve konjestif kalp yetmezliğine sebep olur. |
315 | adriyamisin | Tümör tedavisinde kullanılan, antrasiklin grubu, DNA ile etkileşen antibiyotik. Özellikle köpeklerde lenfosarkomanın tedavisinde kullanılır, doksorubisin. |
316 | adriyamisin kardiyotoksisitesi | Adriyamisinin toplam dozu 450mg/m2 nin üzerine çıktığında, hastaların % 10nunda ortaya çıkan konjestif kalp yetmezliği hastalığı, doksorubisin kardiotoksisitesi. |
317 | adsorban | İlaç veya zehirli madde moleküllerinin yüzeyine bağlanarak onların emilmesini engelleyen madde. |
318 | adsorbat | Adsorban tarafından tutulan madde. |
319 | adsorpsiyon | 1. Virüs bağlanma proteinlerinin hücrenin zarında bulunan almaca bağlanması. 2. Moleküllerin katı bir faza yapışması. 3. Bir maddenin kendi yüzeyinde moleküller arasında çekiş kuvveti dolayısıyla, gazları, sıvıları veya bir sıvıda çözünmüş maddeleri tutma |
320 | adspeksiyon | Gözle muayene. |
321 | advenire | anat. Kendiliğinden olma. |
322 | adventisya | Organ, kan damarı veya diğer yapıların en dışını saran bağ doku tabakası. |
323 | adventisyal hücre | anat. Perisit. |
324 | adventisyal plasentasyon | Karunküller ve kotilodonlar dışında kalan alanlarda da yavru zarlarının gelişmesi. Geviş getirenlerde döl yatağı yangısı, travmatik olaylar veya doğuştan karunküllerin sayıca az olması gibi nedenlerden kaynaklanır. |
325 | adventisyus | anat. Dışta bulunan, dıştan gelen, dıştan tamamlayan bölüm. |
326 | Aedes | Aedini takımında, Culicidae ailesinde ve Culicinae alt ailesinde çoğunlukla tropikal ve subtropikal bölgelerde insanlarda bulunan sarı ateş ve dang virüsü gibi hastalık etkenlerinin taşıyıcısı olan türleri içeren sivrisinek cinsi. |
327 | Aedes aegypti | Kaplan sivrisineği. |
328 | Aedes africanus | Maymunlara saldıran, Orta Afrikanın büyük bir bölümünde sarı ateş ve zika virüsünü taşıyan sivrisinek türü. |
329 | Aedes albopictus | Sarı ateş, at ensefalomiyelitisi ve dengue gibi hastalık etkenlerini taşıyan sivrisinek türü. |
330 | Aedes atlanticus | Kuzey Amerikada yaşayan Doğu at ensefalitis virüsünü ve Dirofilaria immitisi taşıyan sivrisinek türü. |