451 | agraf çıkarma pensi | Agraf çıkarmada kullanılan pens. |
452 | agraf uygulama pensi | Deri dikişlerinde yara kenarlarını karşılıklı olarak birleşik tutacak madensel agrafları yara kenarlarına uygulamada kullanılan pens. |
453 | agranülosit | Taneciksiz akyuvarlar. |
454 | agranülositozis | 1. Kandaki granülosit sayısının aşırı derecede azalması veya kaybolması 2. Kemik iliğinde granülosit akyuvar üretiminin ve kandaki granülositlerin özellikle nötrofil lökositlerin azalması sonucu, vücudun ikincil bakteriyel enfeksiyonlara duyarlı hâle gelm |
455 | agregasyon | 1. Hücrelerin yuvarlaklaşması ve üzüm salkımı biçiminde bir araya toplanması. 2. Birleştirme, toplayıp yığma, kümelenme, kan pulcuklarının kümelenmesi gibi. |
456 | agregatus | anat. Bir araya toplanmış, yığılmış. |
457 | Agriolimax | Bir salyangoz cinsi. |
458 | Agriolimax laevis | Agriolimax cinsinde bulunan, akciğer kıl kurdu olan Angiostrongylus cantonensise ara konaklık yapan sümüklü böcek türü. |
459 | Aguirre sendromu | Göz çevresinde tek taraflı pigmentasyon kaybıyla belirgin, Siyam kedilerinde genellikle Horner sendromu, üst solunum yolu enfeksiyonu veya göz hastalıklarının seyri sırasında ikincil olarak ortaya çıkan bir bozukluk. |
460 | ağ tabaka | anat. Göz yuvarlağının en içteki görmede işlev gören ve dıştan içe doğru pigmentli epitel kat, çubuk ve koni biçimli hücreler kat, dış sınırlayıcı zar, dış çekirdekler kat, dış pleksiform kat, gangliyon hücreleri, optik sinir uzantıları kat ve sınırlayıcı |
461 | ağca otu | Yapısında saponin, trimetilamin, hermin ve uçucu yağ içeren, yeşil çiçekli zehirli bir bitki türü. |
462 | ağıl | Koyun ve keçilerin barındırıldığı, dört tarafı ve üstü kapalı, kapısı, penceresi ve havalandırması bulunan geliştirilmiş yapılar, hlk. koyun pisliği, koyun yatağı. |
463 | ağıl kaşıntısı | Sarkoptik uyuz. |
464 | ağılı baldıran ruhu | Konin. |
465 | ağır adi yürüyüş | Bacak hareketleri çapraz sıra ileri olan, hareketin art bacakların birinin itmesiyle başladığı, her an üç bacağın yerde bir bacağın havada olduğu, beden ağırlığını daima üç bacağın taşıdığı, atların bir yürüyüş şekli. |
466 | ağır izotop | Atom numarası aynı, atom ağırlığı farklı ve radyoaktif olmayan izotop, kararlı iozotop. |
467 | ağır otlatma | Aşırı otlatma. |
468 | ağırlıklı ortalama | Birimlerin önemlerine göre ağırlıklandırmak suretiyle elde edilen ortalama. |
469 | ağız açısı | anat. Alt ve üst dudağın yanlarda birleşmesiyle oluşan açı, angulus oris. |
470 | ağız açısı atardamarı | anat. Etçillerde a. facialis'ten, atgillerde a. labialis inferior'dan, geviş getirenlerde a. labialis superior'dan, domuzda a. buccalis'ten ayrılan ve ağız açısına giden atardamar, arterya angularis oris. |
471 | ağız bezi | Nematodlarda ağız boşluğuna açılan herhangi bir bez, bukkal bez. |
472 | ağız boşluğu | anat. 1. Dudakla yutak arasında kalan boşluk, kavum oris. 2. Nematodlarda ağız açıklığıyla dudak arasında kalan boşluk, bukkal boşluk. |
473 | ağız koridoru | anat. Ağız boşluğunun, diş kemerleriyle yanak ve dudaklar arasında kalan koridor kısmı, vestibulum oris. |
474 | ağız nekrobasillozisi | Üç aylıktan küçük buzağılarda Fusobacterium necrophorumun ürettiği toksinlerle sadece ağız boşluğunda sınırlı nekrozlarla belirgin toksemik hastalık, oral nekrobasillozis. |
475 | ağız padanı | Hayvanlarda ağzın açık tutulmasını sağlayan aygıt. |
476 | ağız papillomatozisi | Köpek ve sığırlarda papovavirüsler tarafından oluşturulan dudaklarda, yanakların iç yüzlerinde, damakta ve yutak duvarında gelişen, önce bir kabartı biçiminde başlayan, sonra çok sayıda, karnabahar benzeri üremelerle belirgin iyicil epitel tümörü, oral pa |
477 | ağız sütü | Doğumdan hemen önce ve sonraki birkaç gün içinde meme bezlerinden salınan, immünglobulinler ve besin maddeleri bakımından zengin, sarımsı kahve renkte, yeni doğan yavru için gerekli olan ilk süt, kolostrum. |
478 | ağız tavanı yarığı | anat. Kanatlılarda koana yarığı olarak da bilinen sert damak yarığı. |
479 | ağız yangısı | Ağız boşluğunun yüzeysel, ülserli veya derin yangısı, stomatitis, hlk. sülak. Kimi sistemik viral hastalıkların tanısı bakımından önemlidir. Dil, diş eti, dudak ve damak da ikincil olarak etkilenebilir. |
480 | ağrı | 1. Özelleşmiş sinir uçlarının uyarılması sonucu hissedilen yerel rahatsızlıktan, can çekişmeye kadar değişen şiddetlerdeki rahatsızlık verici duygu. 2. Yangının önemli belirtilerinden biri. |