| 27901 | tavşan kenesi | Vahşi hayvanlar arasında Rocky dağlarının noktalı ateşi ve tularemiyi taşıyan kene, Haemaphysalis leporispalustris. |
| 27902 | tavşan miksomatozisi | Bulaşıcı miksomatozis. |
| 27903 | tavşan treponematozis | Tavşan frengisi. |
| 27904 | tavşanların bulaşıcı nezlesi | Tavşanların sümüksü-irinli burun akıntısı, orta kulak ve beyin zarlarının yangısıyla seyreden bulaşıcı hastalığı. Neden olarak virüsler, Pasteurolla multocidea, Bordetella bronchiseptica gibi bakteriler ve amonyak gibi irkiltici gazlar sorumlu tutulur. |
| 27905 | tavşanların kalisivirüs enfeksiyonu | Tavşanların kanamalı hastalığı. |
| 27906 | tavşanların kanamalı hastalığı | Avrupa tavşan ırklarında görülen, akut seyirli, birçok organda yaygın kanamalar, şiddetli ve yaygın karaciğer nekrozuyla belirgin bir viral hastalık, tavşanların kalisivirüs enfeksiyonu. Yaban tavşanları ve diğer ırklar duyarlı değildir. |
| 27907 | tavşanların zührevi spiroketozisi | Tavşan frengisi. |
| 27908 | tavuk akarı | Kanatlı akarı. |
| 27909 | tavuk bağırsak unu | Mezbahada kanatlıların karaciğer, kalp ve böbrek vb. iç organlarının toplanarak basınç altında pişirilmesiyle elde edilen ve yemlere protein kaynağı olarak katılan ürün. |
| 27910 | tavuk biti | Tavuklarda enfestasyona neden olan ısıran bitlerin herhangi biri. |
| 27911 | tavuk çiçeği | Başta tavuklar ve hindiler olmak üzere güvercin, kanarya, serçe, bıldırcın ve diğer kanatlıların çiçek virüsünden ileri gelen, sakal, ibik, yüz, ağız ve göz kenarlarında, derinin tüysüz bölgelerinde, tüy foliküllerinde küçük lezyonlar ve siğil benzeri kab |
| 27912 | tavuk dışkısı | Geviş getiren hayvanlarda sindirim sisteminin fizyolojik özellikleri nedeniyle protein gereksiniminin ekonomik bir biçimde karşılanması için kullanılan, ayrıca silaj katkısı olarak da değerlendirilen, yapısında sindirilmeyen yağ, karbonhidrat, proteinle m |
| 27913 | tavuk eti | Beyaz et. |
| 27914 | tavuk gövde unu | Yumurta verimi düşmüş veya ölmüş tavukların olduğu gibi mezbaha rendering ünitesinde basınç altında pişirilmesi, kurutulup öğütülmesiyle elde edilen ve yemlere protein kaynağı olarak katılan ürün. |
| 27915 | tavuk kolerası | Pasteurella multocida tarafından evcil ve yabani kanatlılarda meydana getirilen, akut, septisemik, kronik olarak yüksek hastalandırma ve ölüm oranıyla seyreden bulaşıcı ve öldürücü hastalık. |
| 27916 | tavuk nezlesi | Kanatlı nezlesi. |
| 27917 | tavuk nörolenfamatozisi | Marek hastalığı. |
| 27918 | tavuk unu | Mezbahada kanatlı artıklarından tüy, baş, ayak ve iç organlarının toplanarak basınç altında pişirilmesiyle elde dilen ve yemlere protein kaynağı olarak katılan ürün. |
| 27919 | tavuk vebası | 1. Newcastle hastalığı. 2. Kuş gribi. |
| 27920 | tavuk yağı | Tavuk mezbahasında artık ürünlerden rendering yoluyla alınan, iç yağa oranla doymamış yağ asitleri bakımından daha zengin yağ. |
| 27921 | tavukkarası | hlk. Gündüz görüşte azalma veya görüş kaybı, hemorolopi. |
| 27922 | tavukların enfeksiyöz anemisi | Tavuklarda aplastik anemi, genel lenfoid atrofiyle birlikte bağışıklık sisteminin baskılanması ve birçok organda çekirdek içi, eozinofilik inklüzyon cisimciklerinin varlığıyla belirgin bir sirkovirüs enfeksiyonu. |
| 27923 | tavus kuşu | Sülüngiller familyasında Pavo cinsinde yer alan ve kur yapma döneminde erkek tavusun kuyruğunu açıp sergilemesiyle tanınan iki tür kuşa verilen ad. |
| 27924 | tay | Bir yaşından küçük her iki cinsiyetteki genç atlara verilen ad. |
| 27925 | tay dalabı | Tay kızgınlığı. |
| 27926 | tay gonotrohlozu | 2-9 aylık çok az olarak da 1-2 yaşlarındaki taylarda görülen diz ekleminin kronik nitelikli deforme yangısı. |
| 27927 | tay kızgınlığı | Kısraklarda doğumu izleyen 9-10. günlerde görülen ve çiftleştirildiğinde gebe kalma şansı yüksek olan kızgınlık, kanlı dalap, kan dalabı, tay dalabı. |
| 27928 | taze kümes kanatlısı eti | Tüyler, baş, ayak ve bağırsaklar hariç, kümes kanatlıları karkasının tümü, bir kısmı veya bunların bir birleşimleri olan ürün, kanatlı eti, tavuk eti. |
| 27929 | taze yem | Çok kısa bir süre önce üretilmiş veya toplanmış fakat depolanmamış, kurutulmamış veya konsarve edilmemiş yem. |
| 27930 | tazı | İngiltereden köken alan, tarihi çok eski, yüzyıllar önce geyik ve ayı avında avı yakalayıp yere yıkmak için kullanılan, göğsü derin, omurgası çok esnek ve hızlı hareket için çok uygun, başı uzun ve sivri, kulakları küçük, geriye doğru katlanmış, gözleri |