571 | yönelmeli tamlama | Yönelme durumundaki bazı adların çok defa sıfat görevindeki bazı sözcükleri anlam bakımından tamamlayarak kurdukları tamlama: İçkiye alışık adam, dikişe yatkın el, uykuya doymamış gözler, yere serili kilim, duvara asılı tablo vb. |
572 | yönelmeli tümleç | Çok defa eylemin bazen de adın anlamını tümleyen ve yönelme (-e) durumunda bulunan tümleç: Çocuklar eve geldi Öğrenciler bahçeye çıksın Herkes kazmasıyle küreğine yapıştı Bu haksızlığa dayanılır mı? Annesinin yanına gitti İçkiye alışık, yere serili, duvara asılı vb |
573 | yumuşak ge (ğ) uzunluğu | (Derleme.. ğ uzunluğu, büzülme uzunluğu) Türkçe bir sözcükte bulunan ğ ünsüzünün, kendinden önceki veya sonraki ünlüyü uzatması: Yağmur (yâğmur> yamur) , ağlamak (ağla-mak> alamak) , dağ (dağ> da) ,, bağ (bağ> bâ) , sağ> (sa) , çiğ (çiğ> çiğ) ağır (ağar>âr) , ağız (ağaz>az) vb. |
574 | yumuşama | (Derleme.. tonlulaşma, sadalılaşma, ötümlüleşme) Süreksiz ünsüzlerin sürekli ünsüz veya sızıcı ünsüz oluşu: (ekmek-e) > ekmeğe, (kabak-a) > kabağa, (yurt-a) > yurda, (borç-a) > borca, (dip-e) > dibe vb. |
575 | yuvarlak sıra | Türkçe bir sözcükte bulunan yuvarlak ünlülerin sırası: Üzüntünüzün (üz-ün-tü-n-üz-ün) , oğlunuzun (oğlu-n-uz-un) vb. |
576 | yuvarlak ünlü | (Derleme.. yuvarlak vokal, yuvarlak sesli, dudak vokali) Dudakların toplanıp yuvarlaklaşması ile meydana gelen ünlü: o, ö, u, ü vb. |
577 | yuvarlaklaşma | (Derleme.. dudaksıllaşma) Düz ünlünün ünsüz etkisiyle yuvarlak oluşu: (savırmak) > savurmak, (kavırmak) > kavurmak, (çabık) > çabuk vb. |
578 | yüklem | Eylem çekimine girmiş sözcüğün tümcedeki görev adı: Her iş ona kolay geliyor Ali İstanbul'a gidecekmiş Her gün burada mısınız? Hasta değilsiniz ya Bu sınıfın en çalışkan öğrencisi Ahmet mi? vb. |
579 | yüklem birliği | (Derleme.. yüklem öbeği, yüklem grubu) Yüklemle birlikte kullanılan sözcük veya tamlamalar: Bu ev, Ihlamur'a giden birbirine paralel dik yokuşlardan birinin hemen tepesindedir Yalı, gezmekle, seyretmekle doyulmaz bir güzellikteydi vb. |
580 | yükselen titrem | (Derleme.. yüksek ton) Anlatımda duygu ve düşüncelerin etkisine göre ses titreşimlerinin yükselmesinden doğan titrem: Ordular! İlk hedefiniz Akdenizdir, ileri! Öfkelendikçe ateş püskürüyor, bağırıyor, çağırıyordu Ah ne güzel çimenler,çiçekler, ağaçlar! vb. |
581 | zaman | (Derleme.. fiillerde zaman) Eylemlerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, geniş zaman, gelecek zaman kavramı: Geldi, gelmiş, geliyor, gelir, gelecek, geldiydi, geliyormuş, hastaydı vb. |
582 | zaman belirteci | (Derleme.. zaman zarfı) Bir eylemin anlamını, zaman kavramı ile sınırlandıran belirteç: Sabahleyin gelmiş Şimdi gidecek Yarın gelsin Geceleyin rastlayınca şaşırmış vb. |
583 | zaman eki | Eylemlerde kullanılan ve zaman kavramı veren ek: -ecek (gel-eceğ-im, gel-ecek tren) , -miş (piş-miş-ti, piş-miş aş) , -iyor (sev-iyor) vb. |
584 | zaman ulacı | Eylemin durumunu zaman bakımından sınırlandıran ulaç: Gidince görmüş, gelince konuşuruz, gittiğinde görmüş, geldiğimde konuştuk, gittikçe güzelleşiyor, geleli hastayım vb. |
585 | zayıf ünlü | Ses süresi kısa olan dar ünlü : ı vb. ısıcak, Irak, ılık sözcüklerinde olduğu gibi. |
586 | zincirleme ad tamlaması | (Derleme.. zincirleme isim tamlaması, zincirleme tamlama, zincirleme isim takımı) Bir ad tamlamasının ikinci bir ad tamlaması kurması: Evin kapısının kilidi pencerenin camının kırılmasının sebebi evin duvarının yıkıntılarının kaldırılmasının gecikmesi Ziraat Bankası kambiyo müdürlüğü memurlarının durumunun görüşülmesi vb. |
587 | zincirleme sıfat tamlaması | Bir sıfat tamlamasına çok defa"-lı" bazen de '-siz ya da 3. kişi iyelik eki getirilerek, kurulan ikinci bir sıfat tamlaması: Kırmızı başlıklı kız (kırmızı başlık-lı kız) uzun etekli kadın (uzun etek-li kadın) kır saçlı adam (kır saç-lı adam) beyaz yakasız öğrenci (beyaz yakasız öğrenci) , eli açık adam (el-i açık adam) , içi dar insan (iç-i dar insan) , gözü sulu çocuk (gözü su-lu çocuk) vb. |