511 | yalımalmaz ışıklık | Patlama tehlikesi bulunan yerlerdeki kullanışla ilgili yönetmeliklere uygun, kapalı yapılışlı ışıklık. |
512 | yansıma | Bir ışınımın, içindeki tek renkli ışınların frekansları değişmeksizin, bir yüzeyden geri dönmesi.bk. geri yansıma. |
513 | yansıma çarpanı | bk. tüm yansıma çarpanı. |
514 | yansımada karalık | Bütün yansıma çarpanının tersinin ondalık logaritması.bk. iç optik yoğunluk, geçme karalığı. |
515 | yansımayla göz kamaşması | Bakılan, ya da bakılana yakın bir yüzeyden, bir ışık kaynağının düzgün yansımayla gözkamaştırması. bk. düzgün yansıma, göz kamaşması. |
516 | yansımölçer | Yansımayla ilgili büyüklükleri ölçmeye yarayan aygıt. |
517 | yansışma | Işığın, birkaç yansıtıcı yüzey arasında art arda yansıması. |
518 | yansışma çarpanı | Yansışma sonucu, bir çevrenin bir yüzeyine dolaylı olarak ulaşan ışık (ya da erke) akısının, o çevrenin bir yüzeyine, ilkin, dolaysız olarak düşen akıya oranı. |
519 | yansıtıcı | Başlıca yansıma olayından yararlanarak, bir ışık kaynağının ışık akısının uzaysal dağılışını değiştirmeye yarayan nesne. |
520 | yansıtıcı lamba (ışınımlama lambası) | Ampulünün biçimi ve bir bölümünün metallenmesi (metal kaplanması) ile, ışığı belirli bir hacim açısı içine toplayan lamba. |
521 | yansıtıcılık | Kalınlığının daha çok artmasıyle yansıtma çarpanının artık değişmeyeceği kalınlıkta maddesel bir katın bütün yansıtma çarpanı. |
522 | yararlı akı | Ölçme yüzeyine düşen ışık akısı. |
523 | yarı dolaylı aydınlatma | Aydınlatılacak düzleme (sınırsız düşünülen bir düzlem), ışık akılarının %10 ile %40 arasında bir oranını doğrudan yollayan ışıklıklarla yapılan aydınlatma. |
524 | yarı dolaysız aydınlatma | Aydınlatılacak düzleme (sınırsız düşünülen bir düzlem), ışık akılarının %60 ile %90 arasında bir oranını doğrudan yollayan ışıklıklarla yapılan aydınlatma. |
525 | yarı düzgün yansıma | bk. karışık yansıma |
526 | yarı saydam cam | Hafif yayınma yapan ve bundan ötürü arkasındaki nesneleri seçik olarak göstermeyen cam. |
527 | yarı saydam cisim | Işığı başlıca yayınık olarak geçiren ve bundan ötürü arkasındaki nesneleri seçik olarak göstermeyen cisim. |
528 | yarı saydam yayıcı siperlik (ekran) | Geniş bir yüzeye dağıtarak ışıklılığı azaltmak üzere bir ışıklığın lambalarını örten, yarı saydam maddeden, büyük yüzeyli siperlik. |
529 | yarı yayınık yansıma | bk. karışık yansıma. |
530 | yay ayarlayıcısı | Sıra bağlanmış elektromanyetik düzenlerle yay ayarını sağlayan aygıt. |
531 | yay lambası | Işığı, bir elektrik yayı ya da elektrotlarla elde edilen lamba. |
532 | yayıcı | Başlıca yayınma olayından yararlanarak, bir kaynağın ışık akısının uzaysal dağılışını değiştirmeye yarayan nesne. |
533 | yayıcı ışıklık | Işığı geniş bir oylum açısı içine yollayan ışıklık. |
534 | yayım | Maddenin ışıyan erke vermesi olayı. |
535 | yayınık aydınlatma | Bir nesne ya da çalışma düzlemi üzerine baskın bir doğrultusu olmayan bir ışığın düşmesiyle elde edilen aydınlatma, bk. doğrultulu aydınlatma. |
536 | yayınık geçme | Işığın, normal ölçekte, kırılma yasalarının dışında, pek çok doğrultuya dağılarak geçmesi. |
537 | yayınık geçme çarpanı | Yayınık geçmeyle (düzgün geçmeden başka yollarla) geçerek bütün doğrultulara yayınan ışık akısının gelen bütün ışık akısına oranı. |
538 | yayınık yansıma | İçinde, olağan ölçekte, düzgün yansımanın bulunmadığı bir yansımayla ışığın yayınması. |
539 | yayınık yansıma çarpanı | Yayınık yansımayla (düzgün yansımadan başka yollarla) yansıyarak bütün doğrultulara yayınan ışık akısının, gelen bütün ışık akısına oranı. |
540 | yayınlayıcı madde | Elektron yayınını kolaylaştırmak üzere, metalden bir elektrot üzerine koyulmuş oksit karışımı. |