451 | dil almak | Düşmanın durumunu söyletmek için sorguya çekilmek üzere tutsak almak. |
452 | dil oğlanı | İstanbul'daki yabancı elçiliklerde Türkçe öğretilerek çevirmen olmak üzere yetiştirilen genç. |
453 | dil tutmak | bk. dil almak. |
454 | dilsiz | Sarayda hazine, kiler ve seferli koğuşlarında üçer, dörder tane bulunan ve sürekli olarak padişahın kapısında nöbet tutan sağır ve dilsiz kimse. |
455 | din savaşı | Müslümanlarca din uğruna, dini yaymak ve yüceltmek için girişilen savaş. |
456 | dinsel devrim | XVI. yüzyılda protestan kilisesinin kurulması ile sonuçlanan büyük dinsel devrime verilen ad. |
457 | dinsel topluluk | Aynı dinden olanlardan oluşan topluluk. |
458 | dirhem | 1. 3,25 gram gelen bir ağırlık ölçüsü, okkanın 400'de biri. 2. Gümüş paralara Araplarca verilen ad. |
459 | dirliği çalınmak | Ceza olarak yeniçeri ulufesinin kesilmesi. |
460 | dirliği kesilmek | Bir kimseye devletçe verilen aylık ya da ödeneğin kesilmesi. |
461 | dirlik | Osmanlılarda bir hizmete karşılık olmak üzere bir kimseye devletçe verilen aylık, ya da bir yere bağlı gelir. |
462 | diş kirası | 1. Ramazanda iftara gelen konuklara bağış olarak verilen para. 2-Açıkta kalmış delilerin halktan sızdırdıkları para. |
463 | divan | 1. Eskiden yüksek aşamadaki devlet adamlarının kurdukları büyük meclis: Sadrazam divanı, Kazasker divanı vb. 2-Padişahın önünde davaların görüldüğü meclis. |
464 | divan çavuşları | bk. divan-ı hümayun çavuşları. |
465 | divan efendisi | Vezir ve beylerbeyilerin yazı işlerine bakan görevlilerin buyurucusu. |
466 | divan kalemi | Sadrazam buyruklarının ve fermanların yazıldığı büro. |
467 | divan kâtipleri | Divan-i hümayun kalemlerinde yazı işlerini yürüten yazmanlar. |
468 | divan sicilleri | Padişah divanında hazırlanıp çıkan türlü buyrukların özetleri yazılı bulunan defterler: mühimme, şikâyet, ahkâm-ı şikâyet ya da ahkâm, ruus, tahvil, nâme, nizamât, mukavelât, imtiyaz, muktaza defterleri. |
469 | divan solakları | Divanın korunmasını sağlamak ve gösterişini artırmak için kullanılan görevliler. |
470 | divan sürmek | Sarayda divan kurmak. |
471 | divan üyeleri | Padişah divanını oluşturan üyeler: Sadrazam, kubbe vezirleri, kaptanpaşa, Rumeli ve Anadolu kazaskerleri, defterdarlar, nişancı, vezir aşamasındaysa yeniçeri ağası, derya kaptanı (XVI. yüzyıldan önce), ile yine Divanda hazır bulunan ama oturmayıp ayakta g |
472 | divan vermek | Emir vermek, uyarmalarda bulunmak. |
473 | divan yeri | bk. kubbealtı. |
474 | divan-ı hümayun çavuşları | Ana görevleri divan günlerinde yürütme organlarına yardımcı olarak hizmet görmek olan, aynı zamanda geçit resmi, ya da törene giden padişaha yol açmak üzere önde yürüyen, padişahla birlikte savaşa giden, kimi kez de önemli padişah buyruklarını eyaletlere |
475 | divan-ı hümayun kalemi | bk. beylikçi. |
476 | divanbağı | bk. çavuşbaşı. |
477 | divanhane | 1. Osmanlı Bahriye Nezareti dairesi. 2. bk. kubbealtı. |
478 | divanî kese | 416 kuruş değerinde para ölçeği. |
479 | diyet (meclisi) | 1. Kutsal Roma-Germen İmparatorluğunu, sonraları Almanya ve Avusturya İmparatorlukları ile Federal Almanya'yı oluşturan devletlerden her birinin özel parlamentosuna verilen ad. 2. Eskiden kimi ülkelerde ulusal meclise verilen ad. |
480 | dizcek | Savaşlarda korunmak için bacakların yukarı kısmına takılan zırh. |