391 | hamam | (Mimarlık) 1. Halkın yıkanma gereksinmesini karşılayan mimarlık yapıtı. 2. Evlerde yıkanmaya aynlan küçük oda banyo. |
392 | hamlama | Çini toprağından yapılmış kap ya da başka işlerin ilk yakılışı. |
393 | hamurboya | (Resim) Ressamın, boya tablası üzerinde resmine sürmek üzere hazırladığı hamur kıvamındaki yağlıboyaya verilen ad. |
394 | han | (Mimarlık) Eskiden kent ve kasabalarda ya da önemli kavşak noktalarında, yolcuların hayvanları ile birlikte konakladıkları, içinde ahırları, yatacak odaları bulunan yapı. Ay. bk. kervansaray. |
395 | harem | (Mimarlık) Müslüman ölkelerde yalnız kadınlara ayrılan ve yabancı erkeklerin girmesi yasak olan bölüm. |
396 | harman | (Mimarlık) Harç ya da beton yapmak için hazırlanmış kum, kireç ve çimento karışımı yığın. |
397 | hasbahçe | (Mimarlık) Padişah saraylarının bahçelerine verilen ad. |
398 | hasır örgü | (Süsleme) Bizans sütun başlıklarında görülen hasır örgü biçimindeki oyma bezeme. |
399 | hatai | (Süsleme) Üslüplaştırılmış yaprak, filiz ve çiçek örgelerinin birbirine dolaştırılması ile yapılan Ortaasyadaki Türk süslemesine Arapların verdikleri ad. |
400 | hatıl | (Mimarlık) Duvar ağırlığını yatay olarak dağıtmak için duvar örgüsü içine yerleştirilen beton, ağaç ya da tuğla kiriş. |
401 | hator sütun düzeni | (Mimarlık) Eski Mısır mimarlığında kullanılmış ve başlıklarında boynuzlu Hator tanrısının kabartmaları bulunan sütun düzeni. |
402 | hattat | (Arap.) Güzelyazı yazan sanatçı. |
403 | hava deliği | (Mimarlık) Büyük yapılarda pencelerer kapalı olduğu zaman iç oylumların havalanmasını sağlayan, duvarın içinden oylumlara dek bırakılan hava yollarına verilen ad. |
404 | hava oylum çizimi | (Resim) Resimde derinlik çizimi kullanılmadan, yalnız renk değerleri ile sağlanan derinlik izlenimi. |
405 | havale | (Mimarlık) 1. Bahçelerin çevresine yapılan tahtaperde. 2. Havaleli olma hali. |
406 | havaleli | (Mimarlık) Gereğinden çok yüksek ve yıkılacakmış gibi duran (ya pı, duvar). |
407 | havra | (Mimarlık) Yahudi tapınağı. |
408 | hayat | (Mimarlık) Üstü ve üç tarafı kapalı, yalnız önü avluya açık oda. a. bk. lîvan, eyvan. |
409 | helenistik sanat | (Resim, Heykel, Mimarlık) Büyük İskender'in Önasya'yı ele geçirmesinden Romalıların Ortadoğuda egemen oluşuna dek yapılan sanat. Helenistik sanat, barok üslûbunun özelliklerini taşımış ve Grek klasik sanatının yerini almıştır. Biçimlerde abartı, yüz anlatımlarında acının, ruhsal iç durumlarının yansıması başlıca özelliklerindendir. Mimarlık yapıtlarında öğeler incelmiş, zarifleşmiş, ayrıntılar önem kazanmıştır. |
410 | hevesli | (Resim, Heykel) Bir sanatı meslek edinmeksizin yalnız zevk için yapan kişi. |
411 | heykel | (Heykel) Taş, tunç, ağaç, kil, alçı vb. gereçlerden, yoğrumsal değerler düşünülerek biçimlendirilmiş yapıt. |
412 | heykel altlığı | (Heykel) Heykelin üzerine yerleştirildiği altlık. |
413 | heykelci | (Heykel) Heykel yapan sanatçı. |
414 | heykelci kalemi | (Heykel) Heykelcilerin taş, kil, alçı gibi gereçleri biçimlendirmek için kullandıkları kesici, düzeltici ve yontucu araçlara verilen genel ad. |
415 | heykelsütun | (Mimarlık) Yunan tapınaklarında ve Uyanış Çağı mimarlık yapıtlarında, sütun üstü kirişlerini taşıyan kadın ya da erkek betili sütun. |
416 | hıristiyan sanatı | (Resim, Heykel, Mimarlık) Önasya ve İtalya'daki ilk Hıristiyanların yaptıkları sanat |
417 | hilani | (Mimarlık) Birkaç ayakla çıkılan, önü revaklı ve açık, öbür üç yönü sağır duvarlarla kaplı Asur yapı biçimi. |
418 | hileli benzeticilik | (Resim, Heykel) Alıcıyı sanat yapıtının niteliği ve yapılış tarihi bakımından aldatmayı amaçlayan benzeticilik. |
419 | hint sarısı | (Resim) Mango yaprakları ile beslenmiş ineklerin sidiğinden elde edilen bir çeşit sarı boya. Kehribar sarısına yakın, özellikle yağlıboya resimde kullanılan boya. |
420 | hipostil | (Mimarlık) (Yun. hupo = altın, stulos = sütun) Tavanı sütunlar üzerine oturtulmuş salon. a. bk. apadana. |