931 | yerleşme alanı | Bir kentin düzentasarında, yapı yapılmasına olur verilen alan. bk. yapı bölgesi. |
932 | yerleşme sınırı | Yerleşme alanının sınırı. bk. yerleşik alan sınırı |
933 | yerleşme tasarı | Belli büyüklükte bir nüfûsun, bir yerleşim yerine nasıl yerleştirileceğini gösteren tasar. bk. düzentasar. |
934 | yerleşme yapısı | bk. topluluk yapısı |
935 | yersarsıntısı | Kent, kasaba ve köylerin tümüyle ya da kimi bölümlerinin yeniden hazırlanacak bir düzentasara göre bayındırılmasını gerektiren bir doğal kıran türü. bk. deprem. |
936 | yerseçim katsayısı | Bir ülkede, belli bir bölgenin bir ekonomik etkinlik dalındaki payının, yine o bölgenin bir başka kesimdeki payı ile, katma değer, çalışan nüfus, alan ya da benzeri bir ölçüte göre karşılaştırılmasına olanak veren oran. |
937 | yeryazım | 1. Taşınmaz malların korumlarını, sınırlarını, alanını, değerini belirleyip bir tasar üzerinde gösterme eylemi. 2. Bu işle uğrayan bilim dalı, uğraşı. |
938 | yeşil alan | Kent ve kasabalarda, insanların dinlenmesine, gezmesine, çocukların oynamasına ayrılan ve bu yerlerin bir taş yığını görünümü kazanmasına engel olmak amacıyla, kent yönetimlerince düzenlenen gezilik, ağaçlı yol gibi ortak kullanım alanı. bk. açık alan. |
939 | yeşil kuşak | Bahçekentlerin, kentleşmenin etkisiyle yozlaşmasını, bozulmasını, taş yığınına dönüşmesini önlemek için, kentlerin düzentasarlarında öngörülen, orman ve koru gibi yeşil alanların oluşturduğu, üzerinde yanlız tarımsal etkinliklere olur verilen, yapı yapıla |
940 | yeşil kuşaklı kentler | Yeşil kuşaklarla çevrelenmiş ya da düzentasarlarında, yeşil kuşakla çevrilmeleri öngörülmüş bulunan kentler. |
941 | yeterlik ölçün bölgelemesi | Kimi işleyim kuruluşlarının, toprak kullanımlarının ve yapıların, belirli ölçünlerin ve ayrıntılı koşulların dışına çıkılarak belli kent bölgeleri için onanıp onanamayacaklarını gösteren genel kurallar. |
942 | yeterlik ölçünleri | Bir yerel topluluğu gürültü, duman, toz, koku, kir, gaz, alev, ısı ve sarsıntı gibi tedirgin edici etkilerden korumak amacıyla, işleyim kuruluşlarının açılmasına ve açıldıktan sonra etkinliklerini sürdürmelerine olur verilebilmesinin ön koşulu olarak, söz |
943 | yetkeci tasarlama | 16. yüzyıldan bu yana, gücünü daha çok dinden alan buyurganların, kilise ve lonca gibi kurumlar dokuncasına elde ettikleri yeni yetkileri güvence altına almayı kolaylaştıracak yeni bir kentsel yerleşim biçimi yaratmak için, uzun, düz ve geniş ana yollara, |
944 | yetki genişliği | Özeksel yönetimin kimi yetkilerinin, onun adına, taşradaki birtakım örgütlerce ya da bölge temsilcilikleri eliyle kullanılmasına olanak veren yönetim ilkesi. |
945 | yetki uzanımı | Bir kent yönetimine, kendi sınırları dışında da uygulanabilmek üzere bayındırım ve denetim yetkisi verilmesi. |
946 | yığışım | Nüfusun ve ekonomik etkinliklerin belli yerleşim yerlerinde ya da kent özeklerinde toplanması süreci. |
947 | yıktırım | 1. Bir yeniden bayındırma etkinliğinin gereği olarak ya da yarattığı çekince, eskime gibi nedenlerle bir yapının yerine daha sağlam, daha iyi bir yapı yapmak üzere yıkılması, ortadan kaldırılması. 2. Bu nitelikteki yapılardan oluşan bir kent kesimindeki b |
948 | yıpranma | bk. değer yitirimi |
949 | yoğunlaşım bölgesi | Nüfusun ve ekonomik etkinliklerin giderek artan oranda toplandığı, hızla kalabalıklaşan yerleşim yeri. |
950 | yoğunluk | Belli büyüklükte bir alana düşen kişi, aile, ya da konut birimi sayısı. Kentbilimde, yoğunluk, genellikle, hektar başına hesaplanır. |
951 | yoğunluk bölgelemesi | Bir kentte, kentin türlü kesimlerini, olur verilebilecek en yüksek nüfus yoğunluğu sayısı açısından sınırlandırarak, her yoğunluk bölgeciği için, bu yoğunluk tavanının aşılmasını önleyen kurallar koymak ve uygulamak. |
952 | yoğunluk tavanı | Belli bir kent kesiminde hektar başına düşen nüfusun belli bir düzeyin üstüne çıkmasını önlemek üzere, kentbilimin uygulama araçlarından yararlanarak, yoğunluk artışına konulan üst sınır. |
953 | yoksul komşuluğu | Kalabalık, eski, yoğun nüfuslu, sıkışık yapılardan oluşan, halk sağlığı kurallarına uymayan düşük ölçünlü konutlardan oluşan ve anamalcı ülkelerin büyük kentlerinin özeklerinde rastlanan komşuluk birimleri. |
954 | yoksul komşuluklarının temizlenmesi | Bir yoksul komşuluğundaki konutların, yıkılarak, biçimi değiştirilerek ya da onları yaratan koşullar düzeltilerek ortadan kaldırılması. |
955 | yoksulluk adası | Bir kent içinde, düzentasara uygun olarak oluşmuş komşuluk birimleri arasında kalan ve bütün nitelikleriyle göze batan yoksul komşuluğu, bk. yoksul komşuluğu. |
956 | yol | İnsanların, bir yerden başka bir yere gitmek üzere üzerinden ya da içinden geçtikleri, yerleşim yerlerinin gelişme doğrultusunu yakından etkileyen ve düzentasarlarda önemli bir öge oluşturan yerler. |
957 | yol ağı | Bir kentin anayollarından, toplayıcı yollarından ve ikincil yollarından oluşan ve toprak kullanımına biçim veren yol düzeni. |
958 | yol boyu | Kent içinde bir yolun nerelerden geçtiğini, harita ya da düzentasar üzerinde gösteren çizgi. |
959 | yol boyu gelişim | Kentlerarası ana yollar üzerinde, bu yollar boyunca insan topluluklarının ve işyerlerinin gelişigüzel bir biçimde yerleşmesi. |
960 | yol dışı durguluğu | Taşıtların kısa ya da uzun sürelerle durabilmeleri ve yollardaki dolaşımın aksamaması için, ana yollara yakın kent kesimlerinde yaptırılan durma yerleri. |