91 | belirtim | Kamulaştırılması kararlaştırılan toprakların başka amaçlarla kullanılmasını, vurgunculuğa konu yapılmasını önlemek ve genel olarak taşınmazlar üzerinde başkalarının olan hakları belirtmek amacıyla, bu durumun, tapu kütüğüne işlenmesi. |
92 | berkitme | Yerel yönetimlerin, özeksel yönetime, ona bağlı çeşitli kuruluşlara olan süresi dolmuş borçlarının uzunca bir süre için ertelenerek devletçe güvenceye bağlanması. bk. erteleyim. |
93 | bırakılmış yapı | İşe yaramaz bir duruma geldiği için kullanılmayan, yenilenmesi ya da yıkılması gereken bu amaçla kamu kuruluşlarının işe karışmasını gerektiren yapı. |
94 | bireşim belgesi | Bir kentin ya da kasabanın düzentasarının hazırlanmasına yardımcı olmak üzere yerinde toplanan toplumsal, ekonomik ve toprakla ilgili verilerin, tasarcılara ve vargı örgenlerine sunulmak üzere, üzerinde birleştirildikleri belge, harita. |
95 | bireysel bölgeleme | bk. tikel bölgeleme. |
96 | bireysel konutlar bölgesi | Bir kentte, toplu konutlar bölgesinden ve katkonutların yoğun olduğu bölgeden ayrı olarak, bireylerin ve tek tek ailelerin yaptırdıkları konutların oluşturduğu bölge. |
97 | biriktirim ödenci | Genellikle konut ödenci vermek amacıyla bireylerin biriktirimlerini toplayan akça kurumlarının, konutsuz ailelere belli koşullarla verdikleri para. |
98 | birimsel eşgüdüm | Bir yapının çeşitli uzam ve yapı öğelerinin, yapı bileşenleri ile eşgüdümünü sağlamak üzere, bu yapının yatay ve düşey boyutlarının belli bir değişmez ölçü biriminin katları olarak seçilip uygulandığı ölçünleme yöntemi. |
99 | birleşme | Yeni ve daha etkin bir yerel yönetim birimi oluşturmak için, bir kentin bir başka kenti ya da kasabayı içine alması ya da iki ve daha çok sayıdaki kentin bir araya gelmesi. |
100 | birleştirim | Yeni bir yapının ya da tasarının gerçekleştirilebilmesi için, ayrı ayrı ellerde bulunan taşınmaz malların, tek bir iyelikte toplanarak üzerinde yapı yapılmasına elverişli bir yerbölüm biçimine sokulması. |
101 | birlik | İl, kent ve köy gibi yerel yönetim birimlerinin, bir ya da birden çok sayıdaki görevlerini daha iyi yerine getirmek amacıyla, yasalar uyarınca kimi kaynak ve örgenlerini birleştirerek oluşturdukları örgüt. Birliklerin de, kent yönetimleri gibi, başkanları |
102 | birlikte oturma | Bir ev halkının, gelir düzeyinin düşüklüğü ve gelirine uygun konut sunumu bulunmaması yüzünden bir başka ev halkı ile birlikte aynı konutta yaşaması. |
103 | birörnek olmama kuralı | Kentlerde, oturma alanlarındaki konutların birbirine benzemesinin yarattığı tekdüzeliği önlemeyi amaçlayan kentbilim ve bölgeleme kuralı. |
104 | birörneklik kuralı | Oturma alanlarındaki yapıların birbirine benzemesini gerekli kılan ve kentbiliminde bölgeleme, yapıtasar ve güzelduyu denetimlerini içeren kural. |
105 | bitişik kümekent | Geniş, tasarsız ve düzensiz birçok kentsel yerleşim yerinden oluşan kentsel alan. bk. enginkent. |
106 | bitişik yapı | iki yanı, komşu yerbölümlerdeki yapılara tümüyle ya da yer yer bitişik olan yapı. |
107 | bitişik yapı düzeni | İki yanı komşu yerbölümlerdeki yapılara tümüyle ya da yer yer bitişik, aralıksız yapıların başat ya da çoğunlukta olduğu yapı ve bayındırım düzeni. |
108 | bitişik yerleşim | Kentsel ya da kırsal alanlarda, yapıların, aralarında büyük uzaklıklar bulunmaksızın, kısa yan bahçe ve arka bahçe uzaklıklarıyla yerleşmelerini gerektiren ve yapıdüzen kurallarıyla da özendirilen yerleşme biçimi. |
109 | borçlanma gücü | Bir kent yönetiminin, devletten ya da İller Banıkası'ndan alabileceği ödünç paranın sınırı. |
110 | boş konut | Sürekli ya da geçici olarak oturulmadığı için, belli bir anda konut gereksinmesine yanıt vermeyen konut. |
111 | boş konut katsayısı | Belli bir kent bölgesinde, ya da kentin tümünde, boş konut birimleri sayısı ile toplam konut birimleri sayısı arasındaki orantı. Konut birimlerinin ne ölçüde boş tutulmakta olduğunu gösteren sayısal ölçüt. |
112 | boş sürey etkinlikleri | İnsanların, çalışma, uyuma ve yemek saatleri dışında kalan, boş süreylerini hoşça geçirmeleri, dinlenmeleri, eğlenmeleri, ve artakalan süreyleri iyice değerlendirebilmeleri için yapabilecekleri işler. |
113 | boşaltma | Kimi koşulların varlığı durumunda, bir tutmanlık sözleşmesi sona ermeden, ama genellikle tutmanlık sözleşmesinin süresinin bitiminde, konut iyesinin başvurusu üzerine, yönetim ve yargı orunlarınca, tutmanın oturtmakta olduğu yapıyı bırakmaya zorlanması. |
114 | boz alan | Bir ülkede, gelişmekle birlikte, gelişme hızı, yörenin kaynaklarını tam anlamıyla kullanmaya elverişli sayılamayacak ölçüde yavaş olan bölgeler. |
115 | bozma | Bir konutun, çok sayıda ev halkının yararlanabileceği konut birimlerine ya da bir yapının kullanım biçiminin başka kullanım biçimlerine dönüştürülmesi. |
116 | bölge | 1. Bir kentin, bilinçli bir belgeleme yöneltisinin sonucu olarak, işleyim, tarım, konut, yönetim, tecim vb. işlevleri için, düzentasarında ayrılmış alanlardan herbiri. 2. Bir ülkenin, doğal özellikleri, nüfus yapısı, kaynakları, çıkarları açısından türdeş |
117 | bölge durguluğu | Aynı yerbölümde durguluk yapılmasında sakınca görülen yapılarla, durguluk gereksinmesini kendi yerbölümü dışında karşılanmasında yarar görülen yapıların birkaç yüz metre yakınında kent yönetimince yaptırılan, açık, kapalı, tek katlı, çok katlı, yeraltı ya |
118 | bölge kullanım tasarı | Bir kent içinde başlıca kullanımlar (işleyim, tarım, oturma, açık alan, yol vb.) için ayrılacak bölgeleri gösteren tasar. Açık ve yeşil alan gereksinmesini tasarlama çalışmalarına konu yapan tasarlama uzmanı ya da bu konuların öğretimini yapan kişi. |
119 | bölge tasarcısı | Bölge tasarlama kurumlarınca çalıştırılan ve kentten geniş ölçekteki yerleşmelerin düzenli gelişmesini sağlamak amacıyla, işleyim etkinliklerinin kuruluş yerini, toprak kullanımını, nüfus dağılışını, ulaşım dizgesini, |
120 | bölge tasarlaması | 1. Bir kentten daha geniş ama bir ülkeden daha küçük bir alan için, başlıca ekonomik etkinliklerin uzamda ussal bir biçimde dağılmalarını sağlamak, bunlara uygun bir yerleşme yapısı oluşturmak, aralarındaki iletişimi kurmak ve gerekli açık ve yeşil alanla |