181 | dalga | Yeğinliği, genliği yer ile zamana göre düzenli biçimde yinelenerek değişen işlev ya da nicelik. |
182 | dalga boyu | Dalganın ardı ardına iki eş evreli noktası arasındaki uzaklık. |
183 | dalga çıkını | Az ayrımlı dalga boylarının girişiminden doğan, uzamı sınırlı dalga parçası. |
184 | dalga evresi | Belli bir sürede dalganın, genliğine ne denli vardığını ölçen açı. |
185 | dalga genliği | Dalganın en yüksek noktası ile sıfır noktası arasındaki nicelik. |
186 | dalga işlevi | Karesi alındığında olasılıkları veren dalga devim özelliklerini nicemsel olarak saptayıcı işlev. |
187 | dallanma | Genellikle çarpışma, saçınım olaylarından çıkan tanecik ya da ışıncıkların birkaç son duruda değişik olasılıklarla bulunmaları olayı. |
188 | dallanma oranı | Taneciklerin çarpışması sonucunda ortaya çıkan olayların olasılıkları arasındaki oran. |
189 | damıtma | Sıvıyı sürekli olarak buharlaştırıp sonra yine yoğunlaştırarak yapılan ayırma işlemi. |
190 | damıtma dikeci | Sıvıların buharlaştırılarak ayrılmasını sağlayan diklemesine ince uzun aygıt. |
191 | damlar cıva kıvılucu | Organik özdeciklerin yükünleşme niteliklerini bulmak için kullanılan kıvıluç. |
192 | değeç | Bir yükün ya da öğeciğin çevresini sarmış belli sayıdaki özdeciklerden her biri. |
193 | değer doyması | Bir öğeciğin yörüngeçlerine Pauli dışarlama ilkesince sınırlanmış sayıda eksicik konulabilmesiyle birkaçtan çok kimyasal bağa yer kalmaması olayı. |
194 | değerbağ yöntemi | Özdecik dalga işlevini, öğecik yörüngeçlerinin çarpımıyla yaklaştıran nicemsel kimya yöntemi. |
195 | değiş tokuş öbeği | Bir dizi nesnenin yerlerini ya da adlarını, aralarında değiştirme işlemlerinden oluşan matematiksel öbek. |
196 | değiş tokuşlama | Birkaç nesnenin yerlerini ya da adlarını aralarında değiştirme. |
197 | değişik öğecikli | İki öğeciği değişik özdecik. |
198 | değişim | Bir özelliğe ilişkin değerin belirli koşullar altında azalıp çoğalması. |
199 | değişken | Bir işlevin bağlı olduğu niceliklerden her biri. |
200 | değişmez | Bir işlev uygulandığında öğeleri eş küme, büklüm vb. içinde kalan (nicelik). |
201 | değiştirgen | Değişkenlerin yanı sıra dursayı gibi görülen, ancak her yeni değeri için işlevi değiştiren cebirsel simge ya da sayı. |
202 | değiştirmece yöntemi | Erkenin alacağı değerlere baka baka, ilk yaklaştırmaları değiştirerek istenen dalga işlevini bulma yöntemi. |
203 | değme açısı | Bir katı yüzeyine konan sıvı damlasının sınırlarında görülen, dik düzlem içindeki açı. |
204 | demet | Belli bir doğrultuda giden, ışından daha kalın tanecikler topluluğu. |
205 | demirmıknatıslık | Demir parçası içinde, öğecik mıknatıs kolcuklarının eş yönü almasından oluşup, dış alan kalkınca da kalabilen mıknatıslık. |
206 | denel | bk. deneysel. |
207 | denel yanılgı | Ölçmede elde edilen değerlerin kesin değerden sapma niceliği. |
208 | denet işlem | Tepkimelerin istenen biçimde yürümesini, bir değişiklik olunca dizgenin gene yerine gelmesini sağlayan işlem. |
209 | denetim | Değişkenlerin belli değerler arasında kalmasını sağlama işlemi. |
210 | deney | Bilimsel birgerçeği ortaya çıkarmak, bir varsayımı denemek ya da kanıtlamak, bir yasanın doğruluğunu göstermek ereğiyle yapılan işlem. |