1861 | ısılayrışım | Bir bileşiğin ısı etkisiyle ayrışması ya da bozulması. |
1862 | ısılbozunma | Organik özdeklerin ısı etkisiyle bozunması. |
1863 | ısılçekirdek tepkimesi | Hidrojen çekirdeklerinin Helyum oluşturmaları gibi, kimi atom çekirdeklerinin çok yüksek sıcaklıklarda başlayan ve sıcaklık yükseldikçe hızı artan bir tepkimeyle kaynaşmaları. |
1864 | ısılçift | İki ayrı metal telin birleştiği, noktada oluşan ısılelektriği ölçerek sıcaklık ölçümü yapan bir gereç. |
1865 | ısıldeğer | Birim ağırlıktan ya da oylumdaki yakıtların yanmaları sonucu elde edilen ısı niceliği. |
1866 | ısılelektriklik | Isı etkisiyle elektrik oluşması. |
1867 | ısılerke | Dizge ya da nesnelerin çevrelerine verdikleri ya da çevreden aldıkları ısı türünden erke. |
1868 | ısıliletkenlik | Bir özdeğin birim kesitinden, birim zamanda ne ölçüde ısı geçirebildiğini gösteren nicelik. |
1869 | ısılkimya | Termodinamiğin, kimyasal tepkimelerde açığa çıkan ya da soğurulan ısılerke ile başka koşullar, özellikler arasındaki ilişkiyi inceleyen dalı. |
1870 | ısılpil | Uçları birbirine eklenmiş metal katman ya da çubuk dizilerinden oluşan elektrik üretici aygıt. |
1871 | ısılplastikler | Isıtılınca yumuşayıp eriyen ve kalıplanabilen, soğutulunca katılaşan plastikler. |
1872 | ısılsertleşim | Epoksi reçineleri gibi , kimi özdeklerin ısı etkisiyle sertleşmesi. |
1873 | ısılverim | Bir dizgenin ürettiği işin dizgeye verilen erkeye oranı. |
1874 | ısının toplanabilirliği | bk. Hess yasası |
1875 | ısınma ısısı | Bir nesnenin birim kütlesinin sıcaklığını 1 ° C artırmak için gerekli ısı niceliği. |
1876 | ısıölçer | Sıcaklık değişimlerini ölçerek bir dizgeye verilen erkenin ısı eşdeğerini dolaylı yoldan bulmaya yarayan aygıt. |
1877 | ısıölçüm | Fiziksel ve kimyasal süreçlerdeki özgül ısı, gizilısı gibi niceliklerle erke değişim ve dönüşümlerini sıcaklık ölçümüyle değerlendirme yöntemleri. |
1878 | ısıtıcı | Bir ortamın sıcaklığını artırmaya yarayan aygıt. |
1879 | ısıveren tepkime | Oluşumu sırasında ısı açığa çıkaran ve genellikle hızlı yürüyen tepkime. |
1880 | ıslatıcı madde | Sabun, alkol ve yağ asitleri gibi suya ilave edildiğinde, suyun yüzey gerilimini azaltarak bir diğer malzemenin içine daha kolay nufuz etmesine veya bu malzemenin yüzeyine yayılmasına sebep olan yüzey aktif madde. |
1881 | ıslatma | Bira yapımında, su alması için, arpanın 10-15 °C da 50 saat su içinde bırakılması işlemi, maltlaştırma işleminin ön devresi. |
1882 | ışığa duyarlık | 1. Bir organ ya da organizmanın ışıkça etkinleştirilebilme yeteneği. 2. Görüngenin belirli bir bölümünün bir kimyasal dizgece soğurulması. |
1883 | ışığa duyarlılık | 1.Bir madde veya organizmanın ışıktan etkilenme özelliği. 2.Elektromanyetik enerjinin belirli bir bölümünün bir kimyasal sistemce soğurulması. |
1884 | ışık döndürme | Örüt, çözelti ya da eriyiklerin, ucaylı ışığın ucaylanma düzlemini sağa ya da sola döndürme özelliği. |
1885 | ışıkça eşiz | Ayrı ayrı ışıkça etkinlik gösteren kimi eşiz özdekler. |
1886 | ışıkça etkinlik | Örütlerindeki atomların sağ -sol düzenlenişi ya da moleküllerindeki bakışımsızlık nedeniyle kimi özdeklerin içlerinden geçen ışığın ucaylanma düzlemini döndürmesi. |
1887 | ışıkmetre | Kesintisiz veya çeşitli dalga boylarındaki ışımanın şiddetini ölçmeye yarayan, nefelometre, kolorimetre gibi cihazların genel adı.Kesintisiz veya çeşitli dalga boylarındaki ışımanın şiddetini ölçmeye yarayan, nefelometre, kolorimetre gibi cihazların genel |
1888 | ışılbireşim | 1. Işık etkisiyle yapılan bireşim. 2. Bitkilerde su ve karbondioksitin, ışık etkisi ve klorofil aracılığıyla daha karmaşık moleküllere dönüştürülebildiği doğal süreç. |
1889 | ışılbozunma | Işık etkisiyle çözeltideki özdeklerin bozulmaları ya da kimyasal etkinlik kazanmaları. |
1890 | ışılelektrik | Kimi özdeklerin, yüzeylerine düşen ışık fotonlarının saldıkları erke ile yüzey atomlarından kopan elektronların oluşturduğu elektrik akımı. |