| 541 | sağlama günü | Herhangi bir gerecin kitaplığa geliş günü. |
| 542 | sağlama sayısı | Bir kitaplık gerecinin sağlama sırasını gösteren sayı. |
| 543 | sağlama sırası | Kitaplık gerecinin kitaplığa geliş sırasına göre raflarda yer alması. |
| 544 | sait faik ödülü | 1955 yılından bu yana Sait Faik Abasıyanık'ın annesi tarafından konan ve öykü dalında en iyi yapıta verilen ödül. |
| 545 | salbek | Eski ciltlerde şemsenin iki ucundaki uzantı süse verilen ad. bk. şemse. |
| 546 | sanat sevenler derneği ödülü | 1964 yılından bu yana salt Ankara tiyatrolarında oynayan oyunlar içinden yapılan seçme ile yazar, oyuncu vb. için verilen ödül. |
| 547 | sarı basın | Haber ve olayları tek yanlı yansıtan, yorumlarında nesnel olmayan, kamuoyu adına yöneticileri denetleme ve eleştirme görevinden kaçınan gazete, dergi vb. yayınlara verilen ad. |
| 548 | satırlamak | Üzerine yazı yazılacak kâğıdı satırlık üzerine koyarak hafifçe bastırmak ve böylece kâğıt yüzeyinde kabarık bir iz elde etmek. a. bk. satırlık. |
| 549 | sayfa kenarı | 1. Bir kitap sayfasının, yazılı bölümler çevresinde boş kalan bölümü. 2. Bu boşluğa yazılan not. |
| 550 | saykallı | Yüzeyi parlatılmış kâğıt. a. bk. saykal, mühre, mühreli kâğıt. |
| 551 | saymaca anonim | 1. Yazarı birden çok olan ama bunlardan hiç birinin ötekinden üstün olmadığı yapıt. 2. Bir kurum adına yayımlanan ve temel fişi bu kuruma göre çıkarılan yapıt. |
| 552 | sekizli yöntem | İlk kez Ranganathan tarafından iki nokta sınıflama yönteminde ileri sürülen ve Arap rakamlarının onlu karakterini sonsuz genişletme olanağı sağlayan yöntem. (Bu yöntemde 1*den 8'e kadar olan rakamlar aynen kullanılmakta, 9 daima bir yardımcı rakamla birli |
| 553 | seminer kitaplığı | Üniversitede, merkez kitaplığa bağlı, belli konulardaki dermelerle hizmet sunan küçük kitaplık. |
| 554 | sergen | Kitapların sergilenmesinde kullanılan tek raflı ya da birkaç raflı dolap. |
| 555 | serlevha | bk. başlık. |
| 556 | sertap | Eski ciltlerde miklebin kapağa bağlandığı yere verilen ad. bk. miklep. |
| 557 | ses-kayıt ödünç verme yöntemi | Ödünç verme kaydının sesle bir şerit ya da diske saptanması temeline dayanan yöntem. |
| 558 | sığır dili | Uzunluğuna açılan yazma kitap ve mecmualara verilen ad. |
| 559 | sınıf dermesi | bk. sınıf kitaplığı. |
| 560 | sınıf kitaplığı | Özellikle ilkokullardaki sınıflarda geçici olarak bulundurulan küçük kitaplık. |
| 561 | sınıflama | Kitaplık dermesinde yer alan her türlü gerecin konusunun belirli bir kural gereğince saptanması. |
| 562 | sınırlı basım | Belli bir amaçla, belli sayıda yapılan basım. (Bu tür basımlarda genel olarak çok iyi ve pahalı kâğıt ve cilt göze çarpar. Sayı, çok ender olarak 1500'ü aşar ya da 10-15'e düşer genel olarak 200-500 arasında değişir. Çoğunlukla her sayı numaralanmıştır.) |
| 563 | sınırlı basım kaydı | Sınırlı basımlarda, sınır sayısı İle, eldeki kitabın bu sınırlı sayı içinde kaçıncı sırayı aldığını belirten yazı. |
| 564 | sınırlı basım numarası | Sınırlı basımlarda, her kitabın taşıdığı numara. |
| 565 | silinti yazma | Tümü, ya da bir bölümü silindikten sonra üzerine ikinci kez yazı yazılan yazma. |
| 566 | sima kaydı | Yazmalarda, kitabı kopya eden kişinin yazdıklarını, kitabın asıl yazarına okuduğunu ve yazarın bunu dinlediğini kanıtlamak amacıyla yazmaya konulan kayıt. |
| 567 | sinopsis | bk. tümbakış. |
| 568 | siyakat | Kûfîye benzer, satırları dar, harfleri noktasız olarak yazılan, Osmanlı Türklerine özgü bir tür resmî yazıya verilen ad. |
| 569 | skriptoriyum | 1. Orta Çağ manastırlarında çoğaltılan yazma. 2. Orta Çağ manastırlarında okuma amacıyla kullanılan oda. |
| 570 | soğuk damga (ciltçilik) | Eski ciltlerde, süsleme şeklini verecek kalıbın deri üzerine yaldızsız olarak basılması yoluyla elde edilen bezemeye verilen ad. |