181 | itişme | Karşılaşmayı güreş biçiminden çıkarıp, süre doldurmak için oyalanma. |
182 | kaçak güreşme | Karşılaşmalarda, güçlü güreşçi karşısında yapılan çekingen davranış. |
183 | kafadan tutma | Kafa üzerinde uygulanacak oyunlarda ancak tek el kullanma zorunluğu. |
184 | kafakol | Karşı güreşçinin bir kolunu koltuk altında sıkıştırdıktan sonra öteki kolu ensesi üzerinden aşırıp, sıkıştırılan kolun koltuk altından tutma ve vücudunu kalça üzerine alarak ayaklarını yerden kestikten sonra diz çöküp sırtının üstüne yere vurma. |
185 | kapaklanma | Elense çekilişinde yüz üstü düşme. |
186 | kapan | Tek ya da çift kolu karşısındakinin koltuğu altından geçirip ensesine bastırmak yoluna dayanan bir oyun. bk. tek kapan, çift kapan. |
187 | kapanış töreni | Uluslararası karşılaşmalarda oyunların bitiminde yapılan tören. |
188 | kapışma | Hırsla güreşe girme. |
189 | kara zelve | Yağlı güreşte karşısındakinin başını koltuk altına sıkıştırıp, güreş donunun arka kasnağından tuttuktan sonra iç sarma vurularak yapılan oyun. |
190 | karakucak | Pırpıt adı verilen özel bir giysi ile yapılan, kimi bölgelerde az çok değişiklikler gösteren, kökeni Orta Asya'ya değin uzanan, en eski geleneksel serbest biçimdeki Türk güreşi. |
191 | karıştırmaca | Karşısındakini şaşırtma ereğiyle belirsiz oyunlar uygulama. |
192 | karşılaşmacı | Güreşe çıkan iki kişiden her biri. |
193 | kasnak | Güreş donunun bele gelen bölümü. |
194 | katır yuları | Başı boyunduruk gibi alıp elleri çene altında kilitleme. |
195 | kavak dikmek | Yerdeki güreşçiyi başı üzerine dikmek. |
196 | kazık | Yağlı güreşte, yerde güreşirken, üstteki güreşçinin bir elini alttaki güreşçinin güreş donunun içine sokup yumruk yaparak, o güreşçinin hareket etmesine engel olma. |
197 | kazık çıkarma | Minderdışı güreşlerde, daha önce yenildiği güreşçiyi yenme. |
198 | kazıklama | Yağlı güreşte karşısındakinin güreş donunun içine el sokma. |
199 | kazkanadı | Karşı oyuncunun kolları altından kol geçirip elleri sırtta kenetleme. |
200 | kazkanadında çengel | Kazkanadına alınan güreşçiyi gerisingeri sürerken çengelleme. |
201 | kazkanadından sıyrılma | Kolları tüm olarak arkaya, omuzları da geriye yatırarak karşı güreşçinin kilidinden kurtulma. |
202 | kazkanadını sökme | Birbirinden ayrı ve gergin durumdaki elleri, önde birleştirmek için, yukarıdan aşağıya kuvvetle indirerek karşı güreşçinin sırttaki kilidini sökme. |
203 | kelebek-pul damgası | Uluslararası karşılaşmalarda güreşçilerin oyun belgesinde aranan F. İ. L. A. nın yıllık vizesi. |
204 | kelepçe | Karşı güreşçiyi el ve ayak bileklerinden kavrayan pençe. |
205 | kepçe | Karşı güreşçinin bacağını türlü biçimlerde dizinin üstünden kavrayıp çekerek açık düşürme. |
206 | kılçık | Alttaki güreşçinin, kıçını havaya kaldırarak sırtına abanmış olan güreşçinin dengesini bozup ön ya da yan tarafına aşırıp atması. |
207 | kıran kırana | 1. Yağlı güreşte ve karakucakta ilk seçmelerden sonra yenenler arasında yapılan karşılaşmalar. 2. Çok sert, çok çetin (güreş). |
208 | kırkpınar güreşleri | Eskiden Edirne-Ortaköy yolu üzerinde, Edirne'ye 17 km. uzaklıkta olan Kırpınar panayırında, bugün ise (Balkan savaşından sonra Kırkpınar'ın Yunanistan'da kalması üzerine) Edirne'nin Sarayiçi'nde hıdrellez gününden iki gün önce başlayıp hıdrellez günü sonu |
209 | kıyasıya güreş | Karşıdakinin canını yakarcasına yapılan sert güreş. |
210 | kızışma | Güreşte hızlanma, girişme, saldırma. |