1891 | renk çerçevesi | Işıldakların ya da ışıtaçların önüne konulan renkli yanmaz mikaları tutan çerçeve. |
1892 | renk değiştirici | Işıldakların önündeki renkli çerçeveleri mekanik olarak yakından değiştiren kollu düzenek. |
1893 | renk değiştirici çferçeve | Özdenetimli olarak, uzaktan ışıldakların önündeki renk süzgeçlerini değiştiren çerçeve. |
1894 | renk karıştırma düzeni | Işık odasında bulunan ve çeşitli renkteki ışıkları gerektiği ölçülerde vermeye yarayan düzen ya da denetim masası. |
1895 | renk süzgeci | Işıldakların ya da dizi ışıkların önüne takılan, yanmaz, renkli mika (asetat). |
1896 | renk tekerleği | Beş ayrı renkte, genellikle kırmızı, sarı, mavi, yeşil süzgeci bulunan ve bir boş yuvarlak deliği kapsayan, ışıldağın öndeki tırnaklarına geçirilen, ekseni çevresinde dönen disk. Bu disk elle döndürülebildiği gibi, uzaktan denetlenerek küçük bir motorla da döndürülebilir. |
1897 | renk türü | Kırmızı, turuncu, sarı, mavi, yeşil, mor gibi dalga uzunlukları. |
1898 | renklendirme | Tiyatro konuşmasında tekdüzelikten kaçmak için seste tını, hız ve vurgu değişikliği yaparak konuşmaya canlılık getirme. |
1899 | renkölçer | Bir renk uyartısının üçrenksel koordinatlarını ölçmeye yarayan aygıt. |
1900 | renksel doygunluk | Renkteki ak ışığın yokluğu. Örnek : Kırmızı pembeden daha doygundur. |
1901 | renksel parlaklık | Renksel doygunlukla parıltının birlikte doğurduğu görsel algılama olgusu. |
1902 | renksel uyma | Gözün renkli ışığa alışma süreci ve sonucu. |
1903 | renksiz saydam ışıtaç | Görünür ışıklar için renksiz, saydam ışıtaç. |
1904 | repertorio | İtalyan halk doğaçlama tiyatrosunda tirada dayanan sözler. Burada genellikle bir ders ya da öğüt yer alır. Ortaoyunu, gölge oyunu ve meddahlıkta «kıssadan hisse». |
1905 | resitatif | Belli bir melodi olmadan konuşma biçimiyle söylenen, müzikli, anlatı. |
1906 | revü | Konu açısından sıkı bir bütünlüğü olmayan, birbirlerine gevşekçe bağlanmış, kendi başlarına anlamları olan tablo, ezgi, tekli konuşma, kısa oyun, dans ve karşılıklı konuşmalardan oluşan, kimi eğlendirici, kimi taşlayıcı bir gösteri biçimi. |
1907 | rikhim | Arap gölge oyununun önemli bir kişisi |
1908 | rismanbaz | İp üstünde yürüyerek beceri gösteren sanatçı. Cambaz. |
1909 | rol | Bir tiyatro yapıtında oyuncunun canlandırdığı ya da gösterdiği kişiliği ortaya çıkaran, sözleri ve hareketleri içeren bütün. |
1910 | rol çalma | (Argo) Oyun ve konuşma sırası başka bir oyuncudayken seyircinin dikkatini kendi üzerine çekme. |
1911 | rol dağılımı | Bir oyunda canlandırılacak ya da gösterilecek kişilerin hangi oyuncular tarafından oynanacağını gösterme işlemi. |
1912 | rol dağıtmak | Bir oyun çalışmaya başlanmadan önce, oyun kişilerini oynayacak sanatçıları saptamak. |
1913 | rol kesme | (Argo) Bir rolü gerektiğinden daha büyük ölçüde, abartarak, yapay bir konuşma ve aşırı hareketlerle oynama. |
1914 | roma tiyatrosu | İÖ üçüncü yüzyıldan İS altıncı yüzyıla dek uzanan bir süreç içinde var olmuş olan tiyatro. |
1915 | roman | (Ortaoyunu): Ortaoyunu'nda çingeneye verilen ad. |
1916 | romantik bale | Masal, mitologya, şiir havası içinde düzenlenen bale yapıtı. |
1917 | romantik komedya | Geçmişe dönük, imgeleme dayanan bir komedya biçimidir. Geçmişin efsane ve masallarını konu edinir. Geçmişe bir kaçış ve özlem vardır. Bundan dolayı da doğa, düş ve duygu öğelerinin karışımı ile bir fantazi dünyası içinde geçer. Ana tema romantik bir sevgi ilişkisi üzerine kurulur. Örnek : Ludwig Tieck, Çizmeli Kedi, Mavi Sakal. |
1918 | romantik tiyatro | On sekizinci yüzyılın ikinci yarısı ile on dokuzuncu yüzyılın ilk yarısında egemen olan bu akım, klasikçiliğe olduğu kadar Aydınlanmacılara ve usçuluğa karşı çıkmıştır. Sınırsız özgürlük ve coşkuyu içeren bu çelişkili akım, çeşitli ülkelerde değişik yönelimler göstermiştir. Ancak temel özellikleri her ülkede aynıdır. Bu akımın oyun yazarları, bir yandan kentsoylu değerlerine ve anaparacı düzene karşı köklü bir direniş gösterirken, öbür yandan devrimin sonuçlarından korkuya kapılmış ve ister istemez tepkiciliğe varan bir aldatmacılığa kaçış içine girmişlerdir. Buna karşılık, eleştirel gerçekçiliğin başlangıcı romantik akımdadır. |
1919 | rozehan | İran'da İmam Hüseyin'in çektiği acıları anlatan öykücülere verilen ad. Bu sanatçı öyküleri anlatırken kalkıp oynar. |
1920 | rubentbaz | İran'da maskeli oyuncu. |