2131 | sol ışık kulesi | Sahnenin solunda bulunan ışık kulesi. |
2132 | sol yer ışıkları | Rampanın sol yanındaki yer ışıkları. |
2133 | sola dönüş | Dansçının tek bacağını destek yaparak sola dönmesi. |
2134 | solist çalışma yeri | Bir tiyatroda başezgicilerin ya da çalgıcıların çalışmaları için ayrılmış olan yer. |
2135 | solo dansçı | Tek başına dans etme ustalığını elde etmiş kadın sanatçı. |
2136 | soluk denetimi | Doğru ve güzel konuşmak için gerekli olan denetim. Sahne konuşmasındaki kusurun çoğu yanlış ve kötü soluk almadan ileri gelir. Doğru soluk alıp verme ve soluk denetimi için özel alıştırmalar vardır. |
2137 | solunum | Karın boşluğu ile ciğerlere yeterli ölçüde hava alıp verme. |
2138 | solunum uygulayımı | Doğru bir solunum için alıştırmalarla geliştirilen yöntemle elde edilen uygulayım. |
2139 | somatiyon | Antik tiyatroda içi doldurulmuş, kişiye yusyuvarlak bir görünüş veren komedya giysisi. |
2140 | son söz | 1. Oyuncunun, sözü karşısındakine bırakırken, söylediği son söz ya da sözler. 2. Oyunda karşısındakinin sözüne uygun karşılığı verme. Karşılık. |
2141 | sopalama | Türk gölge ve kukla oyunlarında rastlanan sopa vurmalar |
2142 | sopalı kukla | Kuklanın kafasını döndürmek için kafaya kadar giden bir sopa ucuna yerleştirilmiş kukla. |
2143 | soprano | Tiz uzamda ince kadın sesi. |
2144 | soru vurguları | Tiyatro konuşmasında soru tümcelerini renklendirmede önemli olan vurgu biçimlerinin tümü. |
2145 | soyguncu | (Ortaoyunu) : Ortaoyunu'nda ve seyirlik oyunlarda çengileri soyup giydiren kadınlara verilen ad. |
2146 | soylu dansçı | Beş kadın dansçının eşlik ettiği klasik dans ustası. |
2147 | soytarı | Bir oyunda, revüde ya da sirkte gülünç hareketler, sözler ve becerilerle seyredenleri eğlendiren sanatçı. |
2148 | soytarı üçlüsü | Aynı anda oyuna çıkan ve birbirleriyle ilişkili olarak gülünçlükler yapan üç soytarı. |
2149 | soytarılar geçidi | Halkı sirke çekmek için soytarıların ön planda olduğu geçit. |
2150 | soytarılık | Söz, davranış ve görünüş ile halkı güldürme eylemi. |
2151 | soyut bale | Soyutlamaları temel alan anlatım ve dans düzenini kapsayan bale. |
2152 | soyut tiyatro | Olay dizisini ve oyunculuk anlayışını gerçekçilik erklerinden ve alışılagelmiş mantık dizgesinden soyutlamak amacını güden tiyatro. iç dünyayı gerçek olarak aldığından, oyun kişileri ve bunların konuşmaları anlamsal ve biçimsel açıdan bozularak karikatürleştirilir. |
2153 | söylenti | Ağızlarda dolaşan ve doğruluğu belli olmayan haber. |
2154 | söyleşme | Karagöz ile Hacivat'ın oyuna başlama konuşmaları bu kesimde iki tipin nitelikleri, gerek ses, gerekse tavır ve toplumsal konumları açısından sergilenir. Söyleşmelerin kimi ise ilintisiz tek başına söyleşmelerdir. Söyleşenlerin birbiriyle tanıdık çıkmaları, birbirinin sözlerini ters anlamaları ve ağız dalaşına girmeleri bu kesimdedir.(Ortaoyunu): Ortaoyunu'nun birinci bölümü. Kavuklu ile Pişekâr arasında geçen atışmalı konuşma. |
2155 | söyleyiş | Ünlülerin çıkarılmasında konuşma organlarının hareketi. |
2156 | söz akımı | Belirli bir zaman içinde söylenen sözcüklerin niceliği. |
2157 | söz cambazlığı | Ayrı anlamlara gelmesine karşın, ses benzerliği olan sözcüklerin birbirinin yerine kullanılması. |
2158 | söz noktalaması | Bir parçanın söylenmesinde kullanılan noktalama. |
2159 | sözleşme | Bir oyuncunun tiyatro yönetimiyle yaptığı yazılı anlaşma. |
2160 | sözlü gelenek | Yazılı olmayan, ağızdan ağıza, anlatım yoluyla kuşaktan kuşağa geçen halk öykücülüğü. |