2551 | yazma | 1. Elle yazılmış belge. 2. Elle ya da makine ile yazılmış sahne oyununa temel olan yapıtın özgün metni. bk. yz. |
2552 | yedek ışık düzeni | Şebekeye bağlı elektrik akımında bir bozukluk olduğunda, kendiliğinden ayrı bir evreden yanan daha az güçte ışık düzeni. Bu düzenin güç kaynağı büyük tiyatrolarda bir üreteç, küçük tiyatrolarda ise bir akımtoplar (akümülatör) dır. |
2553 | yemek pişirme | Türk cambazının becerilerinden biri : İp ya da tel üzerinde koyun kesme, yüzme ve bir mangalda pişirip yeme numarası. |
2554 | yeni antik komedya | Antik Yunan komedyasının aşağı yukarı İÖ 330 tarihlerinde ortaya çıkan incelmiş biçimi. Bu komedyada eski komedyanın karikatür tipleri ve mitologya kişileri yok oldu, bunların yerini, o dönemde yaşayan insanlar, onların sorunları ve giysileri aldı. Yeni komedya yazarlarının içinde en önemlisi Efesli Menandros'tur. |
2555 | yeni dünya | (Ortaoyunu) : Ortaoyunu'nun yalın eşyası. Aşağı yukarı bir buçuk metre yüksekliğinde, genellikle iki, üç, bazen de dört kanatlı paravana. Çoğunlukla ev, kimi kez de değişik yerler için kullanılır. |
2556 | yeni dünya oyunu | (Ortaoyunu) : On sekizinci yüzyılın ilk yarısında ortaoyunu için kullanılan deyim. |
2557 | yer | Bir seyircinin tiyatro seyrederken oturduğu yer. |
2558 | yer ayırtnm | Tiyatroda önceden yer ayırtma işlemi. |
2559 | yer cambazı | Gövdesini türlü biçimlere sokabilen, yapılması zor hareketleri yapabilen kişi. |
2560 | yer gösterici | Seyircilere yerlerini göstermek için görevlendirilmiş kişi. |
2561 | yer hareketleri atleti | Halı ya da minder üzerinde gövde esnekliğini ve çeşitli duruşları gösteren hareketleri yapan kişi. |
2562 | yer ışıkları | Sahnenin önünde yerde bulunan ışıtaçlar. Bunlar bugünkü tiyatrolardan kaldırılmıştır. |
2563 | yer ışıtacı | Alttan verilerek karanlıkta ayak basılan tabanı aydınlatan, çoğu kez koltuklara monte edilmiş küçük kırmızı lamba. |
2564 | yer jimnastikçisi | Yerde zor ama güzel hareketler yapan kişi. |
2565 | yer kapağı | Sahne tabanında bulunan kapak. Bu kapak özellikle eski tiyatrolarda bulunur. Yeni yapılarda bunun yerini elektrikle işleyen iner-çıkarlar almıştır. |
2566 | yer kuklası | Yerdeki yatay ip çekilerek sıçratılan eski bir kukla türü. |
2567 | yerel oyun | Belli bir yerin özelliklerini gösteren konuları, kişileri, töreleri işleyerek yazılmış gerçekçi oyun. Bu çeşit oyunlarda söz konusu yörenin şivesi ve ağzı kullanılır. |
2568 | yerine geçmek | Hastalanan ya da gelmeyen bir oyuncunun rolünü oynamak. |
2569 | yerleşik aynalı ışıtaç | Yerinden oynatılamayan, belli bir yere vidalanmış aynalı ışıtaç. |
2570 | yerleşik dekor | Bir oyunda, değişmeden, baştan sona kalan dekor. |
2571 | yerleşik koltuk | Tabana tutturulmuş seyir yeri. |
2572 | yerleşik kukla topluluğu | Sürekli aynı yerde gösteriler düzenleyen kukla tiyatrosu. |
2573 | yerleşik sirk | Gezici olmayan, yerleşik, kendi yapısı olan sirk. |
2574 | yerleşik topluluk | Belli bir yeri olan ve hep o yerde gösteriler düzenleyen tiyatro topluluğu. |
2575 | yerleştirme | Oyuncuların sahne üzerinde nerede duracaklarını ve ne yöne gideceklerini, nasıl hareket edeceklerini saptama işlemi. |
2576 | yığın oyunu | Tek tek kişiler yerine bir topluluğu ya da yığını eksen yapan yapıt, örnek : Lope de Vega, Fuente Ovejuna, Hauptmann, Dokumacılar. |
2577 | yıkım | Tragedyada oyunun sonlarına doğru, kahramanın yok oluşunu, komedyada ise dolantının çözümlenmesini ortaya çıkaran olay. |
2578 | yılan adam | Geriye doğru eğilip dolanarak başını ayakları arasından çıkarabilen becerili kişi. |
2579 | yılan oynatıcısı | Müzik çalarak yılanı hareket ettiren kişiye verilen ad. |
2580 | yılanbaz | Türk seyirlik oyunlarında yılanlarla çeşitli gösteriler yapan kişi. |