2701 | manca | Dabakların deri üzerindeki kılları temizlemekte kullandıkları kirecin zırnıkla karıştırılmasından oluşan sıvı. (-Uşak) |
2702 | mancık | Kapı mandalı. (Fındıkoluk -Bilecik) |
2703 | mançuk | bk. makoç |
2704 | mandal | (I) 1. Kancalı kapı menteşesi. (İsabey *Çal -Denizli) 2. Pencerenin açılmamasını sağlayan demir araç. (*Aksaray -Niğde)(II) Cep düğmesi. (*Aksaray -Niğde)(III) Sebze bahçelerinde kare biçiminde su dağıtma parselleri. (Kötürnek *Gelendost -Isparta)(IV) Tırmığı sapana bağlayan düzen. (Yenikent *Aksaray -Niğde) |
2705 | mandal (v) | Kaynar sudaki çamaşırı çıkarmağa yarayan büyük ağaç kıstırgaç. (*Bozüyük -Bilecik) |
2706 | mandız | bk. maltız |
2707 | manga | Tarlada bırakılan biçilmiş ekin yığını. (Darıveren *Acıpayam -Denizli) |
2708 | maniş | Sap çekme anında arabaların düz yan kanatları yerine konan parmaklı kanatlardaki parmaklardan herbiri. (Ortayazı *Senirkent -Isparta) |
2709 | manta | Ayak terlememesi için ayakkabıların içine konan mantar. (*Senirkent -Isparta) |
2710 | mantar | Deri yumuşatma maddesi. (*Yalvaç -Isparta) |
2711 | mantıdeliği | Mantıya benzeyen çorap motifi. (Yenikent *Aksaray -Niğde) |
2712 | maran | Araba tekerleği. (*Refahiye -Erzincan.) |
2713 | marhama | bk. mahrama |
2714 | marka | Beygirleri arabaya bağlamağa yarayan üç kısımdan oluşan düzen. (-Amasya) |
2715 | marmar | bk. makoç |
2716 | marsilya | [marsilye] Bir kiremit türü. (Yukarıtırtar *YaIvaç -Isparta) [marsilye] : (Çukurören *Güdül -Ankara) |
2717 | marsilye | bk. marsilya |
2718 | masat | [mazap] 1. Bıçak bileyleme aracı. (*Senirkent -Isparta *Kemalpaşa -İzmir -Bursa Dodurga *Bozüyük -Bilecik Esnemez, İnönü -Eskişehir Gölbaşı *Çankaya, *Güdül -Ankara *Bor, Yenikent *Aksaray -Niğde) 2. Ayakkabıcılıkta kullanılan ağaç saplı çeliik biley. (*Refahiye -Erzincan -Maraş) [mazap] : (-Maraş) |
2719 | masdar | [mastar (I) -1] Beyaz peynir kalıplanırken teneke üzerinde ölçüler almakta kullanılan ağaç cetvel. (*Yalvaç -Isparta) [mastar (I) -I] : (-Maraş) |
2720 | masın | Tren. (*Çağlayan -Kars) |
2721 | masır | [masra, masur, masura] : Dokuma tezgahlarında üzerine ip sarılan kendirsapı, genellikle bir yıllık incir ağacı ya da teneke boru. (Bekili *Çal -Denizli Kandilli *Bozüyük -Bilecik) [masra] : (-Ankara) [masur] : (Güney *İkizdere -Rize) [masura] : (Derekuşculu *Görele -Giresun) |
2722 | masıralıtoka | Kayış bağlama tokası. (*Aksaray -Niğde) |
2723 | masra | bk. masır |
2724 | mastar | (I) 1. bk. masdar 2. Marangoz cedveli. (Nefsiköseli *Eynesil -Giresun)(II) Halı tezgahında ileri-geri oynatılan kısım. (*Bünyan -Kayseri) |
2725 | masur | bk. masır |
2726 | masur etmek | Masur'a özel bir çark yardımıyla ip sarmak. (Güney *İkizdere -Rize) |
2727 | masura | bk. masır |
2728 | maşa | (I) Deri tutturmağa yarayan kıstırgaç. (*Yalvaç -Isparta)(II) Saat çarklarının hızını ayarlatan çatal kol. (-Bursa)(III) Tezgahlarda alt ok'la üst ok'u gergin tutmağa yarayan düzenin alt çengeline takılan araç. (Tokmacık *Yalvaç -Isparta) |
2729 | maşala | Hudutları toprak yığınları ile belirtilen bahçelerde kare biçimindeki ekim alanları. (-Tokat) |
2730 | mavrak | Leblebicilerin kullandığı leblebi karıştırma düzeni. (*Güdül -Ankara) |