Felsefe Terimleri Sözlüğü - XML
Felsefe terimleri ile ilgili bilgileri burada bulabilirsiniz


IDTerimAçıklama
451hegelcilik1. Hegel ve ona bağlı olanların oluşturduğu, özellikle "salt idealizm" ve "eytişimsel yöntem" anlayışlarıyle belirlenen felsefe akımı. bk. eytişim. // 2. Hegelci Okul: 1830-40 yılları arasında Almanya'da en yaygın olan felsefe okulu Hegelci okuldu. Bu da Hegel felsefesine kapalı, mantıksal bir dizge oluşundan, yönteminin ve ilkelerinin türlü dallara uygulanabilmesinden ileri geliyordu. Hegel'in ölümünden hemen sonra Hegelci okul türlü yönlere ayrılmış özellikle Hegel'in din ve siyasa sorunlarında kesin bir tutumu olmayışı okulun ikiye ayrılmasına, Sağ Hegelcilerle Sol Hegelcilerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Tutucu Hıristiyan sağ kanadın savunucuları: Gabler, Hinrich vb. olmuştur. Sol kanadın savunucuları: Richter, Rüge, (son döneminde) Bruno Bauer, Strauss, Feuerbach, Marx'tir. Bu kanat Strauss ve Feuerbach'la sonunda özdekçi akımla birleşmiş Marx ve Engels'le birlikte Hegelcilik -> tarihsel özdekçiliğin temel öğelerinden biri olmuştur. 3. Hegel düşüncesini 20. yüzyılda eytişimsel yöntem açısından yeniden ele alan akım. // Bu akım genellikle "Yeni Hegelcilik" olarak adlandırılır yalnız Almanya'da değil, özellikle Fransa, İngiltere, İtalya, Hollanda, İskandinavya, Amerika ve Rusya'da da yaygınlık kazanmıştır. Bugün Hegel'in "tinin görüngübilimi (Phänomenelogie des geistes) genç Marx'in felsefe çalışmalarıyle birlikte düşünce yaşamında önemli bir rol oynuyor. Almanya dışında özellikle Fransa ve İtalya'da bugün Hegel-Marx sorunu önsırada görünüyor.
452herakleitosçulukGerçekliğin asıl özünü öncesiz-sonrasız oluşta gören, bu oluşun kendini karşıtlarda ve karşıtlar içinden geçerek gerçekleştirdiğini savunan, Yunan filozofu Herakleitos'un temellendirdiği görüş. Karşıtı bk. Eleacılık
453hermeneutikbk. yorumsama
454heterojenbk. ayrışık
455heteronomibk. yaderklik
456heyecan(Lat. emovere = devinmek) İç ya da dış uyarımlarla ortaya çıkan ruhsal devinim duygu devinimi. Heyecan: a. kalıcı, sürekli (ör. kara sevda) b. geçici bir coşkunluk niteliğinde (ör. sevinç) c. belli bir şeye yönelmiş (ör. korku) olabilir.
457hic et nunc(Lat. hic et nunc = burada ve şimdi) Nesnelerin, olayların zaman ve uzay yönünden belirliliğini göstermek için kullanılan terim.
458hiççilik(Lat. nihil - hiç) : (Genel olarak) a. Var olan görüşlere, değerlere, düzene karşı çıkan b. Hiç bir değer tanımayan görüşlere verilen ad. // Şu biçimleri vardır: 1. (Kuramsal alanda) Her türlü bilgi olanağını yadsıyan, sorunsal olmayan ve kendisinden kuşkulanılmayan hiç bir şeyin olmadığını öne süren görüş (= eleştirici ve kuşkucu hiççilik). 2. (Ahlak alanında) Ahlak kurallarını ve değerlerini tanımayan görüş. 3. (Siyasa alanında) a. Yeni bir toplum düzeni kurmak isteğiyle eski, yerleşik düzeni bütünüyle yadsıyan görüş. b. Her türlü siyasal düzeni yadsıyan, toplumun birey üzerinde hiç bir baskısını kabul etmeyen görüş bu biçimi anarşizm ve salt bireycilikle birleşir.
459hiçlik1. Yadsıma sonucu, gerçekteki belirlenimlerin, özelliklerin, durum- ların ortadan kaldırılması sonucu bir şeyin var olmayışı (göreli hiçlik). 2. Varlığın eksikliği, olmayışı, yokluğu (salt hiçlik).
460hilozoizmbk. canlı özdekçilik
461hipotetik imperatifbk. koşullu buyruk
462hipotetik yargıbk. koşullu yargı
463hipotezbk. varsayım
464historismusbk. tarihselcilik
465hiyerarşibk. aşama düzeni
466homo faber(Lat.): Yapımcı insan becerili insan çalışan, araçlar yapan varlık doğalcı, olgucu ve pragmacı bir insan anlayışının formülü. // Bu anlayış, insanda herhangi bir yüksek yetinin, ayrı bir özel us yetisinin varlığını kabul etmez böyle bir ayrıcalığı yoktur insanın insanla hayvan arasında bir öz ayrılığı değil, bir derece ayrılığı vardır yalnızca insan ilk planda us varlığı (homo sapiens) değil, bir içgüdü varlığıdır. İnsan yalnızca çok gelişmiş bir canlı varlıktır. Bu canlı varlığın da, özellikle araç kullanmada özel bir becerisi vardır. Dil ve kavramlar da, bu anlayışa göre, yalnızca birer araçtır.
467homo mensura(Lat.): Protagoras'ın "İnsan her şeyin ölçüsüdür." önermesinin kısaltılmış formülü.
468homo oeconomicus(Lat.): Yalnızca ekonomik çıkarlarla belirlenmiş insan. // Ekonominin kendine özgü yasalarını aydınlatmak için, klasik ekonomi bilimi böyle bir insan tipini varsayar.
469homo sapiens(Lat.): Us yetisi olan insan us sahibi yaratık . Anaksagoras' tan Hegel'e dek uzanan geleneksel insan anlayışının kavramsal formülü. Karl von Linné (İsveçli doğa araştırıcısı) "Systema naturae" yapıtında bu deyimi kültür dönemi insanı için kullanmıştır. Burada sapiens = us sahibi insanın hayvanlar dünyasından olan özel ayrımını belirtir.
470homojenbk. bağdaşık
471hoşgörü(Lat. tolerantia
472hukuk felsefesiHukukun özünü, kökenini, geçerliliğini, ilkelerini, ödevlerini yaşam ve bilimler bağlamı içindeki yerini felsefe açısından açıklamaya çalışan felsefe dalı.
473hümanizmbk. insancılık
474hylemorfizmbk. özdekbiçimcilik
475hypostazbk. dayantı
476içdaralmasıBelirli bir neden olmadan duyulan, belli bir nedene bağlanamayan, tersine başlıca niteliği belirsizlik olan korku sürekli bir kaygı, daralma duygusu. // İçdaralması, varoluşçu felsefenin temel kavramlarından biridir. Özellikle Kierkegaard ve günümüzde Heidegger içdaralmasını varoluşun yokluk (hiçlik) karşısında temel durumu olarak öne sürmüşlerdir. Kierkegaard'da içdaralması insanın kendi varoluşunu uyandırma aracıdır. Heidegger'e göre de ancak içdaralması, varoluşu yokluk uçurumunun önüne koyar. Ancak yokluk uçurumu üzerinde bulunan, kendi varoluşu için kaygılanmış olan kimse var olanın (Seiende) dar sınırını aşıp varlığa (Sein) adım atabilir ve ancak bu korku içinde kalmaya yüreği olan kimse, kendinde olan iç çekirdeği, kendi varoluşunu açığa çıkarır.
477içduyu1. Kişinin, kendi ruhsal durumlarının ve iç yaşantılarının dolaysız olarak bilincine varması. 2. (Locke'ta) Kişinin kendi öznel edimleri ve yetenekleri üzerine düşünmesi dış duyumun karşıtı. 3-(Kant'ta) Kendi kendini içten algılama yetisi. // Kant, zamanı, kendi kendimizi ve kendi durumumuzu görülemeyi olanaklı kılan, içduyumun biçimi (form) olarak belirlemiştir.
478içdünyaBilincin dışında olan şeylerin karşıtı olarak: bilincin içinde olan şeylerin tümü. 2. Kişinin iç yaşantılarının oluşturduğu bütün. Karşıtı bk. dışdünya
479içeriksel değerler ahlakıKant'ın biçimsel ahlak felsefesine karşı M. Scheler ve N. Hartmann'ın geliştirdiği, ahlak değerlerinin içerikçe belirlenmiş olduğunu öne süren öğreti. // Kant'a göre içerikçe belirlenmiş değer, salt iyi olamazdı oysa Scheler ve Hartmann'a göre, değerlerin içeriğinin belirlenmiş olması, onların saltıklığını ortadan kaldırmaz.
480içermeMantıksal bağıntı olarak, bir şeyin başka bir şeyi kendi kapsamı içine alması. // Bu anlamda: a. Bir bilgi konusu kendisinden zorunlu olarak çıkan bir başka bilgi konusunu içerir. (Ör. Yerçekimi yasası, cisimlerin düşüşünü içerir.) b. Kapsamı daha geniş olan kavram, kapsamı içine giren bütün kavramları içerir. (Ör. Cins kavramları tür kavramlarını, tür kavramları birey kavramlarını içerir.)

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir