541 | simgesel oyun | ölüm ,yaşam, av ,savaş ,barış ve daha başka nedenlerle yapılan oyunlardan oluşan simge türü. bk. simge. krş oyun. |
542 | simgesel renk | Her toplumun, renklere kendi anlayışlarına göre aşk, sevgi, bahar, yaz, barış, sonbahar, kış, ölüm, yas ve daha başka anlam yüklemelerinin bir sonucu olarak oluşan simge türü. bk. simge. krş. renk. |
543 | simgesel yer | Halkın, türlü nedenlerle kutsallık ya da uğursuzluk gördüğü kaynak, akarsu, tepe, orman, göl, mağara, üç yol ya da dört yol ağzı, temel, yatır, ayazma, cami, kilise, ören, şato gibi yerlerle ilgili olan simge türü. bk. simge. |
544 | simgesel yön | Her toplumun kendi anlayışına göre, yönleri birer renk, hayvan, bitki, kutsal ya da uğursuz varlık olarak görmelerinin sonucunda doğan simge türü. bk. yön. krş. renk, simgesel renk, simgesel yer. |
545 | simgesel yöntem | bk. örnekleyici yöntem |
546 | siyasal kuram | Halkbilim ürünlerinin siyasal amaçlar için kullanılmasını öngören kuram. bk. halkbilim. |
547 | sokak baladı | Sokak satıcılarının söylediği balad türü. bk. balad. krş. halk baladı. |
548 | sonuç yasası | Sagalann son bölümlerinde, olayların gürültülü bir biçimde başladıktan sonra, yavaş yavaş durgunlaşmalarına bakılarak oluşturulan halkbilimsel yasa. bk. saga. krş. başlangıç yasası. |
549 | soy | Birkaç altbölükten oluşmuş, aşamalı toplumsal denetleme düzeni, bk. altbölük. krş. sınıf, altkültür. |
550 | soy sililiksizliği | Kimi ilkel toplumlarda, kral ve prenslerin, soylarının bozulmasını önlemek amacıyla, yönettikleri insanların kesinlikle sililiksizlik yasağına uymalarına karşın, kendilerinin yakın akraba ve kızkardeşleriyle eşeysel ilişki kurarak onlarla evlenebilmeleri, |
551 | soyut dil | Çince ve Tibetçe'de olduğu gibi tekheceli sözcüklerden oluşan dillerden her biri. bk. tekheceli dil. krş. çekimli dil, bireşimli dil, çokbireşimli dil, tümbireşimli dil. |
552 | söylen | Evrende daha önce varolduğu sanılan canlı ve cansız, tüm çevresini ilgilendiren olayların kaynak, neden ve özelliklerini, çoğunlukla Tanrısal görünümler içinde açıklayan anlatı türü. bk. söylenbilim, doğa söyleni, yaşam söyleni, toplumsal söylen, karşılaş |
553 | söylen örgesi | Söylenlere konu olan olayları oluşturan öğelerden her biri. bk. imgesel örge. krş. toplumsal örge. |
554 | söylenbilim | Söylenleri, geçmişin birçok değişikliklerle çağımıza ulaşan halkbilim belgeleri olarak gören, kendine özgü yöntemler yardımıyla söylenlerdeki gerçek olay ve kişileri saptamaya çalışan araştırıcıların kurdukları bilim dalı. bk. söylen, söylenbilim okulu, t |
555 | söylenbilim okulu | Söylenlere dayanarak tarihsel, toplumsal ve kültürel birçok sorunu çözümleyebileceklerine inanan bilim adamlarının oluşturdukları okul. bk. söylen, karşılaştırmalı söylenbilim, tarihsel söylenbilim. |
556 | söylenbilimci | İnceleme alanı söylen olan bilim adamı. bk. söylen. |
557 | söylence | Dinsel nitelikleri olan erkek ve kadınlarla ilgili olaylarla, kutsal varlıklarla ilişkili hayvan, bitki ve nesneleri konu alan masal türü. bk. yerel söylence, tarihsel söylence, nedenli söylence. |
558 | söyleni | Halkın gerçeklik ve doğruluklarını düşünmeden benimsediği, aslında uydurma kişilerle olaylardan kurulu olan, geleneksel anlatı türü. bk. nedenli söylence, krş. masal, saga, öykünce. |
559 | söylensel serüven | Belirli bir yiğidin çevresinde oluşan olayları konu alan ve içinde doğaüstü öğeler bulunan serüven, bk. kişisel serüven. krş. dev masalı. |
560 | söylenyazım | Konusu söylenleri saptamak olan bilim dalı. bk. söylenyazımcı. krş. söylenbilim. |
561 | söylenyazımcı | Araştırma alanı söylenyazım olan bilim adamı. bk. söylen, krş. söylenbilimci. |
562 | sözlü boşinanç | Konuşma yoluyla çağdan çağa, kuşaktan kuşağa aktarılan boşinanç. bk. boşinanç. krş. sözlü gelenek, sözlü görenek. |
563 | sözlü gelenek | Konuşma yoluyla çağdan çağa, kuşaktan kuşağa aktarılan halk kültürü, bk. gelenek, halk kültürü, krş. sözlü görenek, sözlü boşinanç. |
564 | sözlü görenek | Konuşma yoluyla çağdan çağa, kuşaktan kuşağa aktarılan görenek, bk. görenek, krş. sözlü gelenek, sözlü boşinanç. |
565 | sözlü gözdeğmesinden korunma | Canlı ya da cansız nesneleri, özel yöntemlerle söylenen dinsel ve büyüsel sözler yardımıyla gözdeğemesinden koruma, bk. gözdeğme. |
566 | sözlü halk geleneği | Halk kültürünün sözlü ürünlerden oluşan kesimi, bk. halk kültürü, sözlü gelenek. |
567 | sözlü halkbilim | Gelenek, görenek ve inançların dışında kalan halkbilim ürünlerinin tümüne verilen ortak ad. bk. bilmece, atasözü, halk dili, masal, masalcık. |
568 | sürem töreni | Sinirsel, dinsel ya da geleneksel nedenlerle yılın belirli günlerinde oluşturulan tören. |
569 | şaman dinî | Uygulamaları, doğaüstü, yetenekleri olan kişilerce gerçekleştirilen din. krş. bireysel din, toplumsal din. |
570 | şarap tanrısı | Eski Romalılarla Greklerde saptanan bir inanca göre, vücudunun yarısı insan yarısı teke biçiminde olan, şarap.ve kösnüye düşkün Tanrı. |