301 | binicilik | Ata binme sanatı. |
302 | binicilik gösterisi | Birinciliğe ilişkin herhangi bir gösteri. |
303 | bir bacak öne | Sağ ya da sol bacağın öne konulması. |
304 | birden geriye dönme | Türk cambazının becerilerinden biri : İpin üzerinde birden geriye dönerek dengeyi bulma. |
305 | bireşim tiyatrosu | Tüm sanatların bir uyum içinde kaynaştırıldığı ve bundan bireşimsel bir bütün ortaya çıkarıldığı tiyatro. bk. tümcül tiyatro. |
306 | bireşimsel gelişim | Olayların, birbirinden zorunlu sonuçlar çıkartılarak, baştan sona sırayla işlendiği yapısal gelişim. Örnek : İbsen'in Nora'sı. bk. çözümsel gelişim. |
307 | birinci asma kat | Büyük opera ya da tiyatro yapılarında bulunan birkaç asma kattan biri. |
308 | birinci ayak duruşu | İki ayağın, topuklardan birleşerek aynı çizgi üzerinde dışa açılması. |
309 | birinci duruş | Kollar, mide hizasına kadar hafif içe kavisli olarak kaldırılır. |
310 | bitim | Oyunun sonuca ilişkin kesimi. |
311 | bitiş | Türk gölge oyunu ile ortaoyunu'nda son kesim. Bu kısa kesimde oyunun bittiği bildirilir, gelecek oyunun adı ve oynanacağı yer belirtilir.Meddah canlandırmasında bitiş bölümü. Bu bölümde öyküden elde edilen ders (kıssadan hisse) vurgulanır. |
312 | bitiş sözleri | Bir oyunun son sözü ya da sözleri. |
313 | biyomekanik oyun düzeni | Meyerhold'un kurgusal tutumuna uygun olarak groteski, güldürüyü ve simgeleri kullanarak ortaya çıkardığı sahneye koyuş yöntemine verilen ad. |
314 | biyomekanik oyunculuk | Sovyet yönetmeni Meyerhold'un oyunculuk estetiği. Bu oyunculukta hareketler, sözlerden daha önemlidir. Anlam, hareket ve tavırlarla verilir. Bu anlayışta, oyuncunun şarkı söyleyecek güzel bir sesi, her türlü akrobatik hareketi yapabilecek lastik gibi bir gövdesi olması zorunludur. Canlandırarak değil, göstererek oynaması gerekir. |
315 | bodrum tiyatrosu | Öncü oyunlar oynayan ve çok az seyirci yeri olan, genellikle yapıların bodrumlarında bulunan tiyatro. |
316 | boğumlanma | Konuşma organlarımızın (dudak, dil, damak uzamı, yanaklar, altçene) boğazımızdan çıkan sese biçim yermek için topluca çalışması. Sessiz harflerin bir tümcenin başında ve sonunda kesin, belirli bir biçimde ve sesli harflerin yüksekliğine, vurgularına renklerine dikkat edilerek söylenmesi. |
317 | bolulu | Gölge oyunu ile ortaoyunu'nda sık görülen tip. Bolu ve yöresinin ağzıyla konuşan, ama İstanbul'a yerleşmiş olan ve genellikle aşçılık yapan biridir. |
318 | bomba kutusu | Bomba sesi çıkaran orta büyüklükte bir sandık. Bu sandık madensel bir havuz ya da çöp bidonu içine konulur ve kapağı çarpılarak kapatılınca bomba sesi verir. Sandık küçüldükçe ses de incelir. |
319 | bosko (doğaçlama) | Doğaçlama tiyatrosu sahnesinde bir açıklığı, doğayı ya da dağı gösteren geri perdesi. |
320 | boya işliği | Dekorların, bezlerin ve çeşitli donatımlığın boyandığı yer. |
321 | boyalı dekor | Çeşitli renklerle boyanarak yapılmış olan dekor. |
322 | boyalı işıtaç | Renk süzgeci olmadığı zamanlar merceksiz, dizi ışıklarında kullanılan boyalı ışıtaç. |
323 | boyalı perde | Çerçeve sahneli bazı tiyatrolarda büyük kumaş perdenin önünde bulunan üstü resimli ya da süslü perde. |
324 | boyunduruk | «U» biçiminde olan, ışıldağın yanlarındaki kelebek vidalara tutturulmuş, ışıldağın sağa, sola ve aşağı yukarı hareket etmesini sağlayan askı bağlantısı. |
325 | boyutlu pano | Üç boyutlu dekor yapımına elverişli olmayan sahnelerde üç kat kontrplakla yapılan resimli pano. |
326 | bozlak | Öykülü türkü. |
327 | bölge tiyatrosu | Büyük kentler dışında, çeşitli yörelerde kurulmuş aynı zamanda gezici olan ödenekli tiyatrolara verilen ad. |
328 | bölüm perdesi | Çerçeve sahneli tiyatroda, bir bölümün başladığını ya da bittiğini belirten perde. Genellikle bu sahnenin kumaş perdesidir ancak bu amaçla başka bir perde de kullanılabilir. Örnek : (Epik tiyatro'nun yarım perdesi gibi. |
329 | bölümlü dekor | Sahne üzerinde, bölümlere ayrılmış, iki, üç hatta dört ayrı sahneyi bir anda gösterebilecek biçimde yapılmış dekor. |
330 | brigella | İtalyan halk doğaçlama tiyatrosunda Arlekino'dan sonra gelen uşak tipi. Burnu kocaman bir gagadır. Cimridir, kötü huyludur. Sivri, çelik bir hançeri vardır. Kötü işlerde kullanır. |