841 | geçiş yolları | Tiyatro yapısında bir yerden başka bir yere gitmeyi sağlayan yollar. |
842 | geçit | Bütün sirk sanatçılarının giysileriyle seyirci önünden geçmeleri. |
843 | geçme oranı | Işının bir renkli süzgeçten geçme oranı. |
844 | geçmişçilik | Sanatta ve dolayısıyla tiyatroda geçmişin değerlerine ve geleneğine bağlı olma anlayışı. |
845 | geleceği gören | Geleceği söyleyen falcı. |
846 | gelecekçilik | 1909 yılında, italyan yazarı Marinetti'nin Le Figaro gazetesinde yayımladığı bildirisi ile sanatta açtığı bir çığır «bugünün ve yarının yaşamındaki izlenimleri» kabul eden bir düşünceden doğar. 1411'de ise Marinetti ile birlikte on dokuz oyun yazarının yayınladığı bildiri ile bu çığır tiyatroya da girer. Bu çığırın ilk tiyatro gösterisi ise 1913 yılında düzenlenmiştir. Gelecekçi anlayışta gösteriler dağınık bir biçimde 1933'ün sonlarına dek sürmüştür. |
847 | geleneksel gösteri | Çağdaş tiyatro kavramına karşıt kavramı getiren tiyatro bir toplumun kendine özgü yapısının oluşturduğu ve o toplumun yapısında değişiklik süreciyle yakın ilintisi içinde sürmüş, daha sonraki dönemlerde kalıplaşarak donmuş ve kendi özelliklerini korumuş olan tiyatro. |
848 | geleneksel kukla | Bir ülkenin geleneği içinde eski yöntemle oynatılan kukla oyunu. |
849 | geleneksel türk tiyatrosu | Türk toplumuna özgü gösterim türlerini kapsayan halk tiyatrosu ve köy tiyatrosu geleneğini içeren tiyatro. Bunun içine, gölge oyunu, kukla, Ortaoyunu, meddah, dramatik danslar ve konulu savaş oyunları girer. |
850 | gelgeç söyleşmesi | Hacivat ile Karagöz'ün uyaklı tek dizelik tümcelerle çene yarıştırdıkları atışmalı konuşma. |
851 | gelişim | Bir oyunun inandırıcı aşamalarla çözüme doğru gelişmesini kapsayan dramatik doku. |
852 | gelişim oyunu | Alman tiyatrosunda bireyin olumsuzdan olumluya, aldatıcılıktan gerçeğe doğru gelişmesini gösteren oyunlara verilen ad. |
853 | geliştirme hareketi | Bir bacağı kıvırarak çeşitli yükselme ve yönelimlerle dansı geliştirme. |
854 | genç âşık | Türk kukla tiyatrosunda âşık tipi. |
855 | genç erkek rolü | Otuz yaşına kadar olan erkeklerin canlandırabileceği rol. |
856 | genç kız | Kukla oyununda genç âşık tipi. |
857 | genç kız kahraman | Bulvar tiyatrosunda, olay dizisinin merkezinde olan genç kız rolü. |
858 | gençlik tiyatrosu | Orta öğretimdeki gençler tarafından kurulan, yönetilen ve gerçekleştirilen tiyatro. Gelişmiş ülkelerde bunlara devlet ödeneği sağlanır. |
859 | genel çalışma | Bir oyuncunun seyirci önüne çıkartılmadan önce, bütün teknik öğelerle oyunun baştan sona sanki gösteri sırasındaymış gibi çalışılması. Belli bir oyunun gösteriden önceki son çalışması. |
860 | genel dekor planı | Ölçekli olarak (1/50 ya da 1/100) hazırlanan ve oyunun geçtiği yerleri saptayan dekoru ve bu dekorun ayrıntılarını gösteren kuşbakışı plan. |
861 | genel ışıklama | Aydınlatma bölümlerini birleştiren, sahneyi gölgesiz, genellemesine aydınlatan ışıklama yöntemi. Bu daha çok dizi ışıklarla yapılır. |
862 | genel yönetici | Bir tiyatronun yönetsel piramidinin en üstündeki kişi. Sanatsal işlerin değil, yönetsel işlerin baş sorumlusu. |
863 | geniş açılı ışıldak | Merceksiz, ve ışığı çok geniş bir alana yayarak gölgeleri yok eden aynalı ışıklama aygıtı. |
864 | geniş açılı ışın | Gölgeleri yokeden, geniş bir oyluma yayılan ışın. |
865 | geniş dikkat çemberi | Stanislavski oyunculuk dizgesinde, dikkatin odaklanmasını kolaylaştırma işlemindeki en geniş çember. Burada oyuncu sahne üzerinde gördüğü her şey üzerinde dikkatini toplar. bk. dikkat çemberleri. |
866 | geniş ses | Sesin, uzamı yönünden geniş olması. |
867 | genişlik | Tiyatro konuşmasında bir oyuncunun çıkardığı ses tonlarının tümüme birden verilen ad. |
868 | geranos | Antik Yunan tiyatrosunda kişileri havaya kaldıran ve yukarıdan aşağıya indiren vinç. |
869 | gerçek ve inanma | Stanislavski oyunculuk dizgesinde, oyuncunun yaşam gerçeğinden sahne gerçeğine geçmesindeki sanatsal işlem. Bu işlemde oyuncunun yaratacağı kişi ve olay, seyircinin inanması gerektiği gibi ortaya çıkarılır. Oyuncu, kendini zorlamadan yaptıklarına inanacaktır. |
870 | gerçekçi tiyatro | Gerçekliği nesnel, somut ve dolayımsız olarak yeniden yaratarak yansıtmayı amaçlayan tiyatro. Aşamalar sırasına dayanan kapalı bir toplumun değil, açık bir kentsoylu toplumun sanat anlayışını içeren tiyatro. Gerçekçi tiyatro, olay dizisinin kesintisiz aksiyonundan yararlandığı oranda, anlatıma ve episodik gelişime dayanan biçimleri de kullanır. Gerçekçilik, yazarın ve sanatçının, gerçekliği birey-toplum ilişkilerinin çelişkileriyle incelediği noktada başlar. bk. eleştirel gerçekçilik, toplumcu gerçekçilik. |