1141 | ışıtaç ayağı | Akkor ışıtaçta, ışıklı öğeyi taşıyan madenden ve camdan parçaların tümüne birden verilen ad. |
1142 | ışıtaç tabanı | Akkor ışıtaçta, içinden akım girişleri geçen kesim. |
1143 | ışıtaç teli | Elektrik akımının geçmesiyle akkorlaşan, tel biçiminde tungsten madeninden ya da kömürden iletken. |
1144 | ışkırlak | Karagöz'ün serpuşu. Bu, oynak, eklemli, bir hareketle geriye ya da ileriye düşen, böylece Karagöz'ün çıplak başını açan ve örten biçimde yapılmıştır. Ortaoyunu'ndaki «kavuk devirme» ile ilintisi vardır. |
1145 | ızgara | Dekor parçalarının ya da ışıldakların asıldığı çubuk askı palangalarının, birbirine koşut çelik bağlantıların ya da rayların bulunduğu yer. |
1146 | ızgara palangaları | Izgaralar arasında bulunan ve askıları hareket ettiren makaralar. |
1147 | ızgara üstü | Askı palangalarının bulunduğu ızgaraların üstü. Onarımlarda buraya demir merdivenle çıkılır ve üzerinde yürünebilir. |
1148 | ibiş | Türk kuklasında komik uşak tipi. Kukla oyununun baş figürüdür. . |
1149 | ibiş (doğ.) | (Doğaçlama) : Türk doğaçlama tiyatrosunda güldürünün baş yapımcısı olan uşak rolü. |
1150 | iç dekoru | Bir odayı ya da kapalı bir alanı gösteren dekor. |
1151 | iç içe adımlar | Bacakların havada duruş değiştirdiği, ayakların birbirine değdirilerek sıçramayla gerçekleştirilen bir dizi yarım dönüşlerin tümüne verilen ad. |
1152 | iç içe giren çatkı | Kulis ışıldaklarının konulduğu, oyuklu ayakları iç içe girip çıkabildiği için yükseltilip alçaltılabilen çatkı. |
1153 | iç konuşma | Bir oyuncunun, sahnede konuşmamasına karşın, düşündüklerini ve ruh durumunu seyirciye duyurması. |
1154 | iç perde | Sahne içinde çeşitli amaçlar için kullanılan kumaş perde. |
1155 | iç uygulayım | Stanislavski oyunculuk dizgesinde, oyuncunun yaratısı için önemli olan, onun belli bir durumu ortaya çıkartmaktaki yetisini eğitilmiş bir duruma getiren çalışmaların sonucudur. Kısacası »oyuncunun iç dünyasını hazırlamada elde ettiği uygulayımdır. |
1156 | içbükey mercek | Iraksak (uzaklaştırıcı) mercek bakılan şey olduğundan küçük görünür. |
1157 | içe dönüş | Dansçının, seyircinin bulunduğu yana doğru dönüşü. |
1158 | içli komedya | Çocuksu, yüzeyde, yalın ve kentsoylunun erdem kavramını vurgulayan içli, acıklı ve sonu mutlulukla biten komedya biçimi. Genellikle, aralarına engeller konulan iki sevgilinin birleşmesiyle tamamlanır. On sekizinci yüzyılda Fransa'da Nivelle de la Chaussée adlı bir yazar tarafından ortaya çıkartılmıştır. |
1159 | iftar söyleşmesi | Hacivat'ın ve Karagöz'ün birbirlerine hayali iftar sofraları kurmalarını konu alan karşılıklı söyleşme |
1160 | ihtiyar | Türk kuklasında evin efendisi ibiş'le ihtiyar, Kavuklu ile Pişekâr'ın kukla oyunundaki özdeşleridirler. |
1161 | ikarya topluluğu | Ayaklarıyla hokkabazlık yapıp kullandıkları nesneleri birbirlerine geçiren usta hokkabazlar topluluğu. |
1162 | iki evreli dönüşler | Her iki parmak ucuyla yapılan, bir dizi, hızlı, iki evreli dönüşler. |
1163 | iki katlı döner sahne | İki katlı ve her iki katı ayrı ayrı ya da birlikte dönebilen sahne. |
1164 | iki katlı sahne | İki katı bulunan ve aynı anda her iki katı seyirciye görünür durumda olan sahne. |
1165 | ikianlamlılık | İki anlama gelen bir sözcüğün bilinerek ya da bilinmeyerek yanlış anlaşılmasından ortaya çıkan güldürücü durum. |
1166 | ikiboyutlu kukla | Gölge oyunu tasvirlerine de bu ad verilir. |
1167 | ikili dans | Biri erkek öteki kadın olmak üzere iki sanatçının birlikte dansı. |
1168 | ikili ezgi | İki ezgicinin karşılıklı söylediği ezgi. |
1169 | ikili oyun | İki kişi arasında geçen oyun. |
1170 | ikinci asma kat | Birden çok asma katlı seyir yerleri olan tiyatrolarda ikinci asma kat. |