1291 | karon basamakları | Antik Yunan tiyatrosunda koronun oyun yeri olan orkestra'nın tabanından, oyun yerinin altına inen basamaklar. Buradan doğa dışı görüntüler ve yeraltı Tanrıları çıkardı. |
1292 | karşı dirençli karartıcı | En eski ve yalın karartıcı türü. Elektrik akımına çeşitli tutarda karşı güç sağlayarak ışıtaca giden akımı denetleyebilen aygıt. Bunların düz akımla da çalışan değişik biçimleri vardır: 1. diskli, 2. kayar fırçalı. |
1293 | karşılıklı dans | On yedinci yüzyılda, sayısı belli olmayan eşlerle karşılıklı yapılan bir dans türü. |
1294 | karşıt denge ağırlığı | Askıları gerekli yükseklikte tutmada kullanılan ve karşıt dengeyi sağlayan ağırlık. |
1295 | karşıt denge düzeni | Karşıt denge ağırlıklarının tümünü kapsayan dizge. |
1296 | karşıt kişi | Baş oyun kişisinin karşısında bulunan, onunla çatışan oyun kişisi. |
1297 | karşıt-aristotelesçi tiyatro | 1. Aristoteles'in dram sanatına ilişkin güzelduyusal kurallara uymayan tiyatro. 2. Bertolt Brecht'in epik tiyatrosu ile kesintili ve bağlantısız, ancak içerik açısından eytişimsel bir bütünlük ortaya çıkaran tiyatro anlayışına verilen ad. |
1298 | karşıtlık kurmak | 1. Karşıt düşünceleri savunan kişileri karşı karşıya getirip çatışma yoluyla gerilim sağlamak. 2-Kahramanı daha iyi belirtebilmek için tam karşıtından yararlanmak. |
1299 | kartela (doğaçlama) | Türk doğaçlama tiyatrosunun bir terimi. Oyunun oynandığı yapının kapışma asılan oyun ve oyuncular üzerine bilgi veren tanıtmalık. |
1300 | kartonpat | Tiyatroda bazı eşyaları, donatımlıkları, maskeleri yapmada kullanılan tutkal, kağıt ya da mukavva karışımı hamur. |
1301 | kasandro | İtalyan halk doğaçlama tiyatrosunun yaşlı tecimen tipi. Genellikle, karışan işleri düzelten bir kişi olarak izlenir. |
1302 | kâsebaz | Türk seyirlik oyunlarında, kâseleri parmaklarının ya da değneklerin ucunda çevirerek dans eden beceri oyuncusu. |
1303 | kaside | Kısa öykü. |
1304 | kasperle | Alman dili konuşulan ülkelerde başkuklanın adı. 1890 yıllarında Viyanalı güldürü ustası Larosche'un yaratığı kukla tipi. |
1305 | kasperle tiyatrosu | Kısa güldürüler oynayan ve genellikle küçüklere yönelik kukla tiyatrosu. |
1306 | kass (kassas) | Peygamber fıkralarına, öykülerine ve ermişlerin anlatılarına verilen ad. |
1307 | katabasis | Bir oyunun gelişiminde doruk noktadan, dönüşümden itibaren gerilim açısından düşüşe geçtiği kesim. Aristoteles'in Poetika'sında kullanılan bir terimdir. |
1308 | katarsis | Seyircinin acıma ve korku duygularıyla iç arınmaya, dolayısıyla duygusal adalete yönelmesi durumu. Aristoteles'in Poetika'sında kullandığı bir terimdir. |
1309 | katlanır kukla | Eklemleri yoluyla katlanabilir kukla türü. |
1310 | katlanır pano | Menteşeler yoluyla katlanıp açılabilen dekor panosu. |
1311 | katlanır tavan | Menteşeli, katlanabilen dekor tavan. |
1312 | kaveya | Roma tiyatro yapısında seyircilerin oturduğu bölüm. bk. teyatron. |
1313 | kavuk devirme (ortaoyunu) | Ortaoyunu'nda Kavuklu'nun kavuğunu yere düşürmeden bir baş hareketiyle devirmesi. |
1314 | kavuklu arkası (orta oyunu) | Kavuklu'nun ardından gelen cüce tipi. Kavukluyu kızdırmaktan hoşlanan sevimsiz bir tiptir. Gölge oyunundaki özdeşi Beberuhi'dir. |
1315 | kavuklu (ortaoyunu) | Ortaoyunu'nda eksen tiplerden biri. bk. Pişekâr. Türk gölge oyunundaki Karagöz'ün özdeşi. Dışa dönük, özü, sözü bir, sağduyusu olan okumamış bir tiptir. Halkın düşüncelerini ve duygularını yansıtır. Haksızlığa, ikiyüzlülüğe karşıdır. Ekmek parası için, beceremediği işlere bile girer, hakkı olmayan parayı kazanmayı sevmez, öğrenim görmediği için bilgisizdir, ama sezgisi güçlüdür. Ekmek parası için beceremediği işleri yapmada gayret gösterirken sömürülür. Gerçekçidir, düş kurmayı sevmez. Her şeyi olduğu gibi kabul eder ve yanlış gördüğü şeyleri dosdoğru yüze vurur. Özeleştirisi de olduğundan sevimlidir. |
1316 | kayar karartıcı düğmesi | Karartıcıların en ilkeli olan karşı dirençli karartıcı'da bulunan ve elektrik akımını artırıp azaltmaya yarayan kayar düğme. |
1317 | kayar sahne | ileri-geri ya da sağa-sola ray üzerinde kaydırılabilen sahne. |
1318 | kayarto | Türk gölge oyununda, kara derili halayık ya da cariye. Genellikle yaşlıdır. |
1319 | kayarto (ortaoyunu) | Ortaoyunu'nda zenci cariye, halayık. |
1320 | kaydırma hareketi | Dansçının kaydırma hareketi. |