1771 | özenci topluluk | Oyuncuları eğitim görmemiş topluluk. |
1772 | özet | Bir oyunun konusunu kısaca anlatan, bu konu üzerinde aydınlatıcı noktaları gösteren kısa bilgi. |
1773 | pabuç | Karartıcıda bulunan bobin boyunca kayarak ışığın voltajını indirip yükselten iletken. |
1774 | pabuç sektirmek | (Ortaoyunu) : Ortaoyunu'nda Kavuklu'nun bir becerisi. |
1775 | paçlebaz | Eski Türk şenliklerinde, ayaklarına bir buçuk metreyi bulan sırıklar bağlayarak yürüyen, dans eden ve çeşitli beceriler gösteren cambaz. bk. sırık cambazı. |
1776 | palanga | 1-Tiyatro sahnesinin üst kesimindeki ızgaralarda bulunan, askı halatını kaydırmaya yarayan makara. 2-(Ortaoyunu) Ortaoyunu'nda oyun alanı. bk. meydan, orta. |
1777 | palanga destekleri | Pano askılarını tutan halatları hareket ettiren makaraların iki yanındaki tahta ya da çelik destekler. |
1778 | palanga yatağı | Halatın hareket ettiği palangadaki oyuk yol. |
1779 | palavracı asker | Roma komedyasında, durmadan böbürlenen, yüksekten atan, farfaracı, o ölçüde de korkak asker tipi. Bu tip, Rönesans'ta ortaya çıkan italyan halk doğaçlama tiyatrosunda cucurucu, cicirrus, capitano adlarıyla sahneye çıkmıştır. |
1780 | palyata komedyası | Konularını antik Yunan yapıtlarından alan Roma komedyasına verilen ad. Yeni Komedya'nın bütün tipleri palyata komedyasına geçmiştir. |
1781 | panayır tiyatrosu | Panayırlarda, açık havada, genellikle açık saçık güldürüler oynayan tiyatro. Ülkemizde kukla ve gölge oyunları sunan tiyatrolar için de bu terim kullanılır. |
1782 | panç ile cudi | İngilizlerin geleneksel kukla oyunu. Panç çirkin, koca burunlu, koca göbekli kambur bir tiptir. Cudi ise onun dırdırcı karısıdır. |
1783 | pandomim | bk. sözsüz oyun. |
1784 | pandomim sanatçısı | bk. sözsüz oyun sanatçısı. |
1785 | pandomima | (Doğaçlama) : Tanzimat ve Meşru'tiyet dönemlerindeki tiyatroların çoğunda izlenen, oyunlar arasına sıkıştırılan sözsüz oyun. |
1786 | pano | 1-Sahne üzerindeki dekorun bir parçası. Pano askıya bağlanır ve sahne tabanına tutturulur. 2 -Kulisi görüşe kapayan çerçeveli perde. |
1787 | pano bağlantısı | Bir panonun arkasına, ortadan yatay olarak konulan sağlamlaştırma çubuğu. |
1788 | pano desteği | Panoları sahne tabanına tutturmakta kullanılan destek. |
1789 | pano dikişi | (Doğaçlama) : Türk doğaçlama tiyatrolarında dekor parçalanın iplerle birbirine tutturma işi. |
1790 | panola | (Ortaoyunu): Ortaoyunu'nda tef. |
1791 | pantalone | İtalyan halk doğaçlama tiyatrosunun en önemli yaşlı komik tipi. Genellikle, Venedikli bir tecimendir varlıklı, ama cimridir. Kavga gürültüden kaçan, en çok ilgi duyduğu konulardan biri yüksek düzeydeki siyasal konuşmalardır, oysa yeteneksiz, zavallı, aynı oranda acımasız ve budaladır. Maskesi uzun, gaga burunludur. Sivri bir sakalı vardır. |
1792 | papara | (Ortaoyunu) Ortaoyunu'nda zurnanın adı. |
1793 | pappus | Roma Atellan komedyasında yaşlı adam tipi. |
1794 | para kesesi | Hacivat ile Karagöz arasındaki atışmalı konuşma. Bu konuşmada «para kesesi» sözcüğü üzerinde çeşitlemelere gidilir. |
1795 | parabasis | Antik Yunan komedyasında oyuncuların maskelerini çıkarıp seyircilerle tartıştıkları ve yazarın sözcülüğünü yaptıkları bölüm. |
1796 | parados | 1. Antik Yunan tragedyasında ve komedyasında koronun içeri girerken söylediği ezgi. 2. Antik Yunan tiyatro yapısında, orkestranın her iki yanında karşılıklı bulunan giriş yolları. |
1797 | parasız gösteri | Para alınmadan halka düzenlenen gösteri, örneğin, 27 Mart Tiyatro Günü'nde tiyatro toplulukları halka parasız gösteri sunarlar. |
1798 | paraskene | Skene'nin iki yanındaki ek odalar. Bunlar her antik tiyatro yapısında görülmez. |
1799 | parça | 1. Yazılı bir yapıttan alınmış bir bölüm. 2. Bir kısmı yitirilerek yalnızca bir bölümü kalmış olan yapıt. |
1800 | parçacı | (Doğaçlama): Türk doğaçlama tiyatrosunda komiğe laf açan oyun kişisi. |