2341 | tiyatro sanatı | Tiyatronun uygulama alanı. Dram sanatının seyirci karşısında gerçekleşmesi tiyatro sanatı ile olur. Yönetmenin, oyuncuların, tasarımcıların, uygulayımcıların ve çeşitli görevlilerin devreye girmesi bu evrede olur. Tiyatro yapıtının tamamlanması için yapılan uyumlu toplu çalışma tiyatro sanatını ortaya çıkarır. |
2342 | tiyatro şenliği | Çoğu kez yaz aylarında düzenlenen, geniş yığınlara yönelik olmak üzere seçilmiş örnek oyunların gösterilerini kapsayan şenlik. |
2343 | tiyatro terzisi | Tiyatro giysilerini biçip diken görevli. |
2344 | tiyatro türleri | Oyunların içerikleri, biçimleri ve amaçları yönünden ortaya çıkan değişik yapıtların özelliklerini kapsayan türler. Tiyatroda dört temel tür vardır : tragedya, komedya, melodram, fars. |
2345 | tiyatro uygulayımı | Yazarlık, sahneye koyma, sahne tasarımı, oyunculuk vb. konuları kapsamına alan deyim. |
2346 | tiyatro uzmanı | Tiyatro uygulamasına ilişkin tasarım, ışıklama, seslendirme, dekor yapımı ve benzeri uygulayımları ilgilendiren işleri yapan, eğitimle yetişmiş usta. |
2347 | tiyatro yapısı | Her türlü tiyatro gösterisinin yapılmasına elverişli sahne, sahne donanımı, seyir yeri olan ve seyircinin gereksinimlerini karşılayacak biçimde yapılmış yapı. |
2348 | tiyatrolaştırma | Önce Meyerhold'un ortaya attığı ve sonra da Vak-tangov ile birlikte bir öbek Sovyet yönetmeninin sürdürdüğü «tiyatroyu tiyatrolaştırma» eylemi sahneyi yazarın ve metnin tekelinden kurtarıp yazar, yönetmen ve oyuncu arasında uyumlu işbirliğine götürmeyi amaç edinen bir anlayışı belirler. |
2349 | tiyatroluk | Tiyatro özelliği bulunan ya da tiyatroya uygun özellikleri olan. |
2350 | tiyatroluk dans | Sahne üzerinde tiyatro anlatımını getiren ve tiyatro öğelerini kapsayan dans türü. |
2351 | tiyatrosever | Tiyatro tutkunu. Tiyatro sanatına sıkıca bağlı, tiyatro kültürü edinmiş kişi. |
2352 | tiz bölge | Bir sesin tiz notalarının toplandığı bölge. |
2353 | toga | Romalıların ulusal giysisi. Bu giysi özellikle togata komedyası'nda sahnede giyilirdi. |
2354 | togata komedyası | Roma tiyatrosunda yerli konuları ve yöresel giysileri olan komedya türü. |
2355 | tokat söyleşmesi | Hacivat ile Karagöz'ün tokadaşarak çene yarıştırdıkları söyleşme. |
2356 | tomar gergi | Bir tomar biçiminde duran ve çekilince aşağıya doğru açılan gergi. |
2357 | tongur | (Köy oyunu): Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen adlardan biri. |
2358 | top gösterisi | Top üzerinde yapılan denge hareketlerinin tümü. |
2359 | top güllesi | Sirklerde top içine girip top güllesi gibi fırlatılan kişinin gösterisi. |
2360 | top sesi aygıtı | Sahnede top atımı sesi veren etmen aygıtı. |
2361 | top üzerinde denge | Yuvarlanan ve hareket eden top üzerinde dengelenme. |
2362 | top üzerinde hokkabaz | Yuvarlanan top üzerinde el çabukluğu numaraları yapan hokkabaz. |
2363 | topaç | Bir atın üstünde göstericinin kendi ekseni çevresinde hızla dönerek, ayakları üzerine düşmesi. |
2364 | toplayıcı ışıldak | Işığın yönünü kesin olarak veren bu aygıtın bir parabol aynası, bin vatlık ışıtacının önünde de ışığı toplayan küre biçiminde küçük bir merceği vardır. Çevresi giderek hafifleyen, ama ortaya doğru daha güçlü ışık toplayan bu aygıt ile pencereden, kapıdan vuran güneş ya da ay ışığı etkileri kolayca sağlanır. |
2365 | toplu sanat yapıtı | İlk kez Richard Wagner'in kendi sanat anlayışını anlatmak için ortaya attığı bu deyim, sonradan bütün Avrupa ülkeleri tarafından kullanılmıştır. Wagner, tiyatronun çeşitli sanat dallarının bir araya gelmesinden oluştuğunu savunur. Sonradan tüm sanat dallarını bir uyum içinde kaynaştıran anlayışlar kapsamında bireşimci tiyatro'yu, tümcül tiyatro'yu görürüz. Jouvet, bu bireşimsel çalışmaya «théâtre complexe» demiştir. |
2366 | topluluk | Belli sayıda oyuncu, tasarımcı, uygulayımcı ve uzmandan kurulu yerleşik ya da gezici tiyatro topluluğu. |
2367 | toplulukbaşı | Oyuncular topluluğunu temsil eden oyuncu. |
2368 | toplumcu gerçekçilik | Gerçekçiliğin bu evresi içinde, bir bütün olarak toplumcu sanatı ve tiyatroyu kapsar sanatçı ya da yazar, emekçi sınıfın ve toplumcu düzenin amaçlarıyla temelde anlaşmıştır. Eleştirel gerçekçilik toplumculuğu benimserken, bu toplumculuğu kurma savaşı içindedir. |
2369 | toplumcu oyun | işçi hareketleriyle ortaya çıkmış, toplumun ekonomik durumunu temel alarak yazılan oyun. Toplumdaki düzensizliklerin altyapıdan kaynaklandığını belirten oyun biçimi. |
2370 | toplumsal oyun | Toplum sorunlarına eğilen ve bu sorunları tartışan, ahlakçı yönelişi içeren oyun türü. |