301 | gezilik | Dinlenme, eğlenme ya da doğadan daha çok yararlanma amacıyla, ya olduğu gibi doğal durumunda bırakılmış ya da görsel nitelikleri değiştirilerek değerlendirilmiş, oturma, seyretme ve yürüme gibi, edilgin eğlenme ve dinlenmeye olanak sağlayan açık ve yeşil |
302 | geziyol | Yaya dolaşımına kapalı, taşıt giriş ve çıkışlarının uzun aralıklarla yapılabildiği, iki yanı ağaçlarla, yeşillik ve çiçeklerle süslenmiş kentlerarası yol. |
303 | gizil ev halkı | 1. Ekonomik olanaklarının yetersizliği yüzünden kurulması geciktirilen, ertelenen, olanakları elverir elvermez ayrı konuta çıkması gereken ev halkı. 2. Bu yüzden, nicel konut açığının hesaplanmasında gözönünde bulundurulması gereken etken. |
304 | gizilgüç değeri | Bir taşınmazın gelecekte sağlayacağı gelir ya da üzerinde yapılacak bayındırlık ve iyileştirme etkinlikleri göz önünde tutularak saptanan varsayımsal değeri. |
305 | gizli konut darlığı | Bir ülkede ya da kentte konut sunumunun, konut istemine nitel yönden yanıt verememesi yüzünden, olağan koşullar içinde ayrı bir konuta yerleşmesi gereken insanların, ailelerinin öteki üyeleriyle, arkadaş ve yakınlarıyla aynı konutu paylaşmaları sonucunda |
306 | göbekli kavşak | Taşıt gidiş ve gelişlerinin yalnız bir yönde ve aynı düzeyde, özekteki bir adacığın çevresinde yer aldığı yol kavşağı. |
307 | göç | Genellikle yerleşmek amacıyla, bir yerleşim yerinden bir başka yerleşim yerine, bir ülkeden bir başka ülkeye gitme eylemi. |
308 | göçebe | Belirli bir konutu olmaksızın, yurt içinde, genellikle belli bir yöre içinde, çadır, hayvan ve öteki araçlarıyla mevsim ve iklime göre yer değiştiren ve göçebe özelliğinin gerektirdiği işlevleri gören, yerleşik olmayan kimse ya da topluluk. bk. göçer. |
309 | göçer | bk. göçebe. |
310 | göçerlik | Belli bir yerde yerleşmiş olmayıp ekonomik koşullara ve mevsime bağlı olarak sürekli yer değiştirenlerin, yer ve yurt değiştirmeye alışık olanların durumu. |
311 | göçmen | Bir ülkeden bir başka ülkeye yerleşmek amacıyla giden kişi, aile ya da toplumsal küme. |
312 | gök açılım düzlemi | Bir kentteki yapıların yeterli ölçüde ışık almalarını sağlamak amacıyla kentbilimcilerin kullandığı, belli bir açı ile anlatılan, yapının gün ışığına açıklık durumunu belirten, en üst çıkıntısından teğet geçen ve onun dışında kalan çıkıntılara ve taşmalar |
313 | gökdelen | Büyük kentlerin özeğinde yer alan, kentin ekin, tecim ve işgörü etkinliklerinin genişliği ve yoğunluğu oranında sayıları çoğalan, kentözeğine, yükseklikleri yüzünden özel bir görünüm ve özyapı kazandıran çok yüksek yapılara verilen ad. |
314 | gömütlük | Bir kentin ya da kasabanın sınırları içinde, yoğun yerleşim yerlerinden belli bir uzaklıkta bulunan, kentin en az verimli ya da verimsiz toprakları üzerinde kent yönetimince kurulan, kamu sağlığı yasalarının aradığı niteliklere uygun bir biçimde düzenlene |
315 | görey yapıtasarcılığı | Bir yerleşim yerinin doğal güzelliklerinin, kırsal niteliklerinin korunması ve geliştirilmesi, insanların bu değerlerden daha çok yararlanmalarının sağlanması amacıyla, kent tasarcılarıyla yakın bir işbirliği yaparak, bu değerlerin bulunduğu alanları uzun |
316 | görsel tarama | Kentin görsel tasarının hazırlanmasında başvurulmak üzere, bugünkü görünüm ve güzelduyu değerlerinin ayrıntılı bir biçimde saptanmasını amaçlayan araştırma yöntemi. |
317 | görsel tasar | Bir kentte, erişilmek istenilen belli başlı güzelduyusal özellikleri ve korunması dilenen nitelikleri gösteren tasar türü. |
318 | gösterişli konut | Toplumun yüksek gelirli katmanları için yapılan ve konut pazarına sürülen konut birimlerine verilen ad. |
319 | gözesel büyüme | Tıpkı canlı varlıklarda gözelerin kendilerini yeniden üretmelerinde olduğu gibi, ergenlerin gözesel büyümesinden esinlenerek yaratılmış, kent yapısını oluşturan, gözelerin az çok ayrımlarla kendilerini yinelemelerini anlatan kentsel büyüme biçimi. Gözesel |
320 | güncel durum haritası | Kentin ya da kasabanın bugünkü durumunu özellikle toprak kullanımını küçültülmüş bir ölçekte gösteren ve düzentasarın, üzerine çizildiği harita. |
321 | gündüzkondu | bk. akkondu. |
322 | günışığı etkeni | Bir yapının içindeki herhangi bir noktada, yapı dışındaki doğal ışığın yüzdesi olarak belirtilen ışık değeri. |
323 | günlük uzerişim | Yörekentte yaşayanların, her gün, kent özeğindeki işyerine gidip dönmeleri, gerçekte göç sayılmayan sarkaçsal gidiş geliş, devinim. |
324 | güzel kent akımı | 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlarında ortaya çıkan ve kentsel çevreyi oluşturan önemli öğeler olarak, kent özeklerinin, anıtların ve deniz, akarsu ve göl kıyılarının korunmasına, düzenlenmesine önem veren kentçilik akımı. |
325 | güzelduyusal bölgeleme | Taşınmazların kullanılması üzerine, güzellik sağlamak amacıyla, kent içinde bölgelere göre sınırlamalar konması. |
326 | güzelduyusal denetim | Kentlerin düzentasarlarını uygulayan yetkili kişi ve kuruluşların, kentlerde ve kasabalarda göze hoş gelmeyen, çirkin ve yapıdüzen kurallarına aykırı gelişmeleri ve yapı yapmayı önlemeleri amacıyla kendilerine tanınmış bulunan tüzel yetkiler. |
327 | halk konutu | bk. toplumsal konut. |
328 | halkevi | Bir komşuluk biriminde, köy ya da küçük kasabada yaşayanların toplumsal, ekinsel ve eğlenme etkinliklerini yürüttükleri, toplantılarını yaptıkları yer. bk. komşuluk birimi. |
329 | ham toprak | Kent içinde ya da daha çok kent sınırları dışında ve yakınında bulunan, kırsal niteliğini henüz yitirmemiş alanlarda, altyapısı tamamlanmamış ve yapı yapmaya elverişli duruma getirilmemiş kentsel ya da kırsal toprak, bk. işlenmemiş toprak. |
330 | harita | Yeryüzünün ya da bir parçasının belli bir orana göre küçültülerek düzlem üzerine çizilen tasarı. |