871 | yaşanabilirlik | Bir konutun ya da bir kentin niteliklerinin insanların yaşamını sürdürebilmelerine elverişli oluşu. |
872 | yaşlılar yurdu | Yaşlı kimselerin, parası karşılığında oturmalarına ayrılan, kamuca ve çoğu kez kent yönetimlerince işletilen ve işgörüleri toplumsal çalışma görevlilerince yerine getirilen yapı. |
873 | yatay devingenlik | Bir ülkede ya da bir kentte, insanların bir yerden bir başka yere, yaya olarak ya da taşıtlarla gitmelerindeki sıklığı gösteren ölçü. |
874 | yatıkent | Çok yoğun nüfuslu işleyim kuruluşlarının bir araya toplandığı işleyim bölgelerinde, nüfusun büyük bir bölümünü oluşturan işçilerin, çalışma saatleri dışında kalan süreylerini geçirdikleri, oturdukları, yemek yedikleri ve yattıkları konutlardan oluşan bir |
875 | yatırım geçingesi | Bir kent yönetiminin, düzentasarda öngörülen gezilik, taşıt durguluğu, kent alanı, açık ve yeşil alan, kamu yapıları gibi gereksinmelerini kapsayan, bunları önem sırasına koyan ve genellikle bir yıldan uzun bir sürede gerçekleştirilebilecek yatırım giderl |
876 | yatırım gideri | Bir kentin bellibaşlı işlevlerinin gerektirdiği, bir geçinge yılını aşan sürelerde gerçekleştirilebilen, günlük değil uzun süreli gereksinmelere yanıt verebilmek için yapılması gerekli giderler. |
877 | yaya | Kent içinde belirli uzaklıklara yürüyerek ulaşan kimse, |
878 | yaya adacığı | Bir kentte yayalara ve yürümeye ayrılmış ya da o amaçla tasarlanmış bir adacık, kesim. |
879 | yaya dolaşımı | Bir kentte, taşıt kullanmayan kimselerin gidiş gelişleri. |
880 | yaya geçidi | Yollarda, yayaların karşıdan karşıya güvenle geçmelerini sağlamak üzere, çivi, boya, renkli taş, ışık gibi belirtkelerle ayrılmış geçit. |
881 | yaya yolu | Kent ve kasabalarda yalnız yayaların gelip geçmesine ayrılmış, taşıt dolaşımına kapalı yol. |
882 | yayalar bölgesi | Motorlu taşıt dolaşımına kapalı, yaya yollarından oluşan kent kesimi. |
883 | yayalaştırma | Kent yollarından bir bölümünün, yalnız yürünebilen yerler durumuna getirilmesi ya da düzentasarlarla, yürümeye ve yürüyenlere daha geniş alanlar ayrılması işlemi. |
884 | yaygın kent | Çok katlı yapılarla dar bir alana sıkışmamış, alçak yapılarla genişçe bir alan üzerinde kurulmuş, az yoğun nüfuslu kent. |
885 | yazım | bk. değeryazım. |
886 | yazlık ev | Bir kişinin ya da ailenin, genellikle kent dışında ve yörekentlerde bulunan, yaz aylarında dinlenmek için gidip kaldığı ikincil konut. |
887 | yeğnil işleyim | 1. Az sayıda işçi çalıştıran, makine gücü kullanmayan ya da az kullanan, daha devingen ve çevreyi daha az kirleten işleyim kuruluşu. 2. Bir kentin, bu özelliği taşıyan ekonomik etkinliği. 3. İngiltere'de, Londra'ya nüfus akınlarını yavaşlatmak ve hatta Lo |
888 | yeniden geliştirme | Ekonomik ve yapısal özellikleri, iyileştirilmesine olanak vermeyecek ölçüde kötüleşmiş olan yoksul konutlarının yıkılması ve bunların oluşturduğu kent bölümlerinin yeni bir tasarlama düzeni içinde bayındırılması. bk. kent yenileme. |
889 | yeniden konutlandırma | Yeniden geliştirme, kent yenileme sırasında ya da doğal kıranlar sonucunda evsiz barksız kalmış ailelerin, kamu kuruluşlarınca sağlanan türlü olanaklarla yeniden konut iyesi yapılmaları. bk. yeniden yerleştirim. |
890 | yeniden yerleştirim | Özellikle hükümetlerce uygulanan yöneltiler sonucunda yerinden, yurdundan, barkından edilen bireylerin ve ailelerin yeni yerleşim yerlerine taşınmaları, oralarda konutlandırılıp çalışma olanaklarına kavuşturulmaları, bk. yeniden konutlandırma. |
891 | yenikent | 1. Az çok kendine yeterli bir çevrede, yerleştirilmesi öngörülen nüfusa, konut, iş olanağı, işyeri ve ve bunlara ilişkin kolaylıkları sağlamak amacıyla düzenlenen yeni ve büyük çapta tasarlı yerleşim yeri. |
892 | yenileştirme alanı | Gerek yerleşme düzeni, gerekse mevcut yapıların durumu bakımından yaşama ve sağlık koşullarının iyeleştirmesi olanağı bulunmayan ve bu nedenle, düzenlenecek bir tasarlamaya göre, yapılarının ve öteki kolaylıklarının tümü ya da bir bölümü ortadan kaldırıla |
893 | yer ayırma | Belli bir kentsel işlev için, kent içinde ya da düzentasarlarda, işlevin önemine ve büyüklüğüne göre, bayındırlık etkinlikleri için yer gösterme. |
894 | yer geçidi | Karayoluyla demiryolunun ya da iki karayolunun aynı düzeyde kesiştikleri, elle ya da özdevimli bir biçimde açılıp kapatılabilen geçit bk. düzeydeş geçit. |
895 | yeraltı durguluğu | Bir yapının yol düzeyinden aşağıda kalan bir bölümünde, taşıtların durmasına ayrılmak üzere yapılmış yer. |
896 | yeraltı katı | Bir yapının, yol düzeyinin altında kalan katı. |
897 | yeraltı yaya geçidi | Yol düzeyinin altında bulunan, yayaların taşıt dolaşımından korunması için yapılan, çökmelerin önlenmesi için her yanı betonla kaplanan geçit. bk. altgeçit. |
898 | yeraltı yerleşmesi | Kireçtaşı, kumtaşı, püskürük, tüf, lös gibi kayaçlar içinde doğal olarak açılmış ya da insan eliyle düzenlenip hazırlanmış bir tür yerleşim yeri. |
899 | yerbetim | 1. Bir yer parçasının, engebelerini gösterecek biçimde kâğıt üzerine çizilmesi işlemi. 2. Bu işi bilimsel yöntemlere göre yapan ve sonuçlarını, kentbilimcilerin, coğrafyacıların yararlanmasına sunan bilim dalı. |
900 | yerbetimsel araştırma | Bir kent ya da kasabanın düzentasarının hazırlanmasında yardımcı veri olarak kullanılmak üzere, o yerleşim yerinin engebelerinin niteliklerini saptamak amacıyla yapılan araştırma. |