| 1171 | mal kâğıdı | Devlet toprakları gelirlerinin belli yöntemlere göre bir yere ödenek olarak ayrılmasını gösteren belge. | 
| 1172 | malikâne divanı | Osmanlı döneminde Anadolu'nun belli yerlerinde uygulanan ve görünüşteki iyeliği kişilerin, ama gerçek iyeliği devletin olan bir toprak kullanım yöntemi. | 
| 1173 | malikâne timarı | Osmanlılarda yalnız Anadolu eyaletinde bulunan, savaşa kendisi gitmeyip cebeli gönderen, buna karşılık yıllık gelirinden belli bir oranı devletçe alınan bir tür timar. | 
| 1174 | malisor | Kuzey Arnavutluk halkının bir kısmı. | 
| 1175 | malkoç | Osmanlılarda akıncılar ocağının komutanı. | 
| 1176 | mancınık | Topun bulunmasından önce, kaleleri dövmek için taş gülle fırlatmakta kullanılan bir tür büyük sapan. | 
| 1177 | manda | 1. Dünya Savaşından sonra, kimi az gelişmiş ülkeleri, kendi kendilerini yönetecek bir düzeye eriştirip bağımsızlığa kavuşturuncaya dek Uluslar Birliği (Cemiyet-i Akvam) adına yönetmek üzere kimi büyük devletlere verilen vekillik. | 
| 1178 | mandacı | 1. Bir ülkeyi manda esasına göre yönetmesi için Uluslar Birliğince (Cemiyet-i Akvam) görevlendirilen (devlet). 2. Osmanlılarda, tersanede kıçtan kara yatan gemilerin bakımı ile yükümlü koruyucu, tersane görevlisi. | 
| 1179 | mandagözü | Osmanlılarda, yirmibeş kuruş değerinde bir nikel paranın adı. | 
| 1180 | mangır | Akçenin dörtte biri değerinde eski bir Osmanlı parası. | 
| 1181 | mansure askeri | Yeniçerilerin kaldırılmasından (1826) sonra kurulan, Batı örneğine göre eğitilen Osmanlı ordusu. | 
| 1182 | mansure hazinesi | Osmanlılarda 1826'da kurulan mansure askerinin gereksinmelerini karşılamak için ayrılan devlet gelirinin yönetimi ile görevli malî örgüt. | 
| 1183 | mareşal | Tanzimattan sonra Osmanlı devletinde ve 1932'den bu yana Türkiye Cumhuriyetinde en yüksek askerlik aşaması. | 
| 1184 | mariye | Osmanlılarda yaşı geçkin olan kadın tutsaklara verilen ad. | 
| 1185 | marki | İngiliz ve Fransızlarda kont ile dük arasında bir soyluluk sanı. | 
| 1186 | markiz | Markinin karısı. | 
| 1187 | marsavan | Sınır gözetçisi. | 
| 1188 | marten topu | Osmanlılarda eskiden kullanılan ağır topların bir türü. | 
| 1189 | martolos | 1. Osmanlılarda genel olarak yerli Hıristiyanlardan kurulmuş, bir sınıf asker. 2. Kır serdarı. 3. Tuna korsanı. | 
| 1190 | matracı | Savaşlarda ve törenlerde, padişahın ve devlet büyüklerinin matralarını taşımak, ayrıca onların buyruklarını ilgililere iletmekle görevli kimse. | 
| 1191 | matracıbaşı | Sadrazamın yanındaki matracıların başı. | 
| 1192 | matrakçı | Türklerde matrak adı verilen, üzeri deri kaplı, başı yuvarlakça değnek biçiminde bir spor aracı ile oynanan cirit oyununa benzer bir spor kolunun ustası. | 
| 1193 | mavi sopa | Osmanlılarda tersane ileri gelenlerinin tören sırasında taşıdıkları sopa. | 
| 1194 | mavili takım | Mansure askerinin mavi giysi giyen birlikleri. | 
| 1195 | mavna | Osmanlı donanmasında çektiri türünden bir gemi. | 
| 1196 | mecelle | 1. Fıkıh kitaplarının işlemler bölümünden derlenip özet olarak bir araya getirilmiş kuralları kapsayan kitap. 2. Osmanlılarda ilk medenî kanun. | 
| 1197 | mecidi, mecidi nişanı | Sultan Abdülmecit zamanında çıkarılan Osmanlı nişanlarından biri. | 
| 1198 | mecidiye | Bir Osmanlı altınının beşte biri değerindeki gümüş para. | 
| 1199 | mecusî | Zerdüşt dininden olanlar, ateşe tapanlar. | 
| 1200 | medinî | Osmanlı döneminde, Mısır'da kullanılan gümüş paraların adı. |