151 | bağımlı | Büyük bir hükümdara bağlı (küçük bir hükümdar ya da bey). |
152 | bağışık | Herhangi bir nedenle kendisinden vergi alınmayan kimse. |
153 | bağışlayı | Katoliklerde işlenilen suçlardan dolayı öteki dünyada çekilecek cezayı papanın kaldırması işlemi. |
154 | baharlık | Padişahların her yıl ilkbaharda yeniçeri ağaları ile yeniçeri yazmanlarına verdikleri giysilik kumaş. |
155 | bakıkulu | Osmanlılarda, defterdarlık merkez örgütünde devlet gelirlerini toplayan görevli, maliye müfettişi. |
156 | bakırtaş çağı | Cilâlıtaş çağı geleneği ile yeni bulunan bakırdan yapılmış eşyanın birlikte bulunduğu zaman kesimi. |
157 | baklava alayı | Her Ramazanın 15. günü saray mutfağından yeniçerilere baklava verilirken yapılan tören. |
158 | bâlâ | Osmanlılarda birinci sınıf "ulâ" rütbesi ile vezirlik arasında yüksek bir sivil aşama. |
159 | balıkdişi kozak | Yabancı hükümdarlara gönderilen padişah mektuplarının konduğu kumaş keselerinin ağızlarını bağlamakta kullanılan bağ. |
160 | balta | Padişahların buyrukları altındaki uyduların ve dervişlerin taşıdıkları ay biçiminde bir kesici silah. |
161 | balta resmi | Osmanlılarda kent ve kasabalarda kesilen hayvan için alınan bir vergi. |
162 | baltacılar | Önceleri sefer sırasında çalılık ve ormanlık yerleri temizlemek, yol açmak, çadırları kurup kaldırmak, yükleri bindirip indirmekle sonraları kızlarağasına bağlı olarak sarayı korumak ve sarayın kimi dış hizmetlerini yapmakla görevli kişiler. |
163 | baltalı | Osmanlılarda yolları açmak için baltayla donatılmış asker. |
164 | balyemez | Osmanlı ordusunda kullanılan çapı en büyük ve menzili uzun bir top. |
165 | balyos | 1. Venedik Cumhuriyetinin İstanbul'daki elçisi. 2. İstanbul'daki Fransa işgüderine ve Yakındoğu'daki Avrupa devletleri konsoloslarına verilen san. |
166 | ban | Osmanlılar zamanında Macaristan ve Slovenya dolaylarında sancak beylerine ve küçük prenslere verilen san. |
167 | banyol | Tersane zindanı. |
168 | barata | Osmanlı sarayında genel olarak bostancıların, baltacı ve kapıcıların giydikleri, kırmızı çuhadan yapılmış başlık. |
169 | barbar | Greklerle Romalıların, kendi kültür çevreleri dışında kalan budunlar için kullandıkları terim. |
170 | barbut altını | Ağırlığı iki kırat ve değeri 3 kuruş- 3 para olan bir Osmanlı altın parası. |
171 | barça | Kalyon türünden altı düz bir savaş taşıt gemisi. |
172 | barış | 1. Savaş içinde olmayan bir ülkenin durumu. 2. Savaştan sonra dev letler arasındaki ilişkilerin yeniden kurulması. |
173 | barış antlaşması | Bir savaşa kesin olarak son veren, savaşan devletler arasında olağan ilişkileri yeniden kuran bağlayıcı anlaşma. |
174 | barış belgesi | Barışın koşullarını kapsayan ve ilgililerin onayını taşıyan bağlayıcı belge. |
175 | barış ülkeleri | Henüz İslam egemenliğine girmemiş, ancak kendi isteği ile vergi verip Müslüman bir devletin buyruğu altına girmeyi kabullenmiş ülkeler. |
176 | barkan | Palankadan ufak olan berkitilmiş yer. |
177 | barutçubaşı | Barut yapımı ile uğraşan ve cebeci ocağına bağlı olan barutçuların buyurucusu. |
178 | başağa | Köşklülerin en kıdemlisi. |
179 | başağa odası | Ağakapısındaki odalardan biri. |
180 | başbakı kulu | Maliye başmüfettişi. |