5581 | dekalsifiye | Kalsiyum tuzları içermeyen, kalsiyumsuz. |
5582 | dekanoik asit | Kaprik asit. |
5583 | dekantasyon | Herhangi bir sıvıyı altta kalan tortudan ayırmak üzere yavaşça boşaltma. |
5584 | dekapitasyon | 1. Doğumu mümkün olmayan dölütün başının kesilip çıkarılması. 2. Bir kemiğin yuvarlak olan başının kesilmesi. 3. Deney hayvanlarında, başın koparılması biçiminde yapılan ötanazi tipi. |
5585 | dekarboksilasyon | Yapısında karboksil grubu bulunan bileşiklerin bu grubu kaybetmesi olayı. |
5586 | dekarboksilaz | Bir substrattan karboksil grubunun ayrılmasını katalize eden liyaz sınıfından herhangi bir enzim. |
5587 | dekarboksilaz testi (arginin-ornitin-lizin) | Mikroorganizmaların, amino asitlerdeki karboksil grubunu enzimatik olarak ayrıştırarak (dekarboksilasyon) amin ve karbondioksit meydana getirebilme yeteneğini belirlemek için yapılan test. |
5588 | deklorinasyon | Klorsuzlaştırma. |
5589 | deklorize etmek | Soldurma. |
5590 | dekokinat | Kanatlılarda koksidiyoz etkenlerine karşı kullanılan kinolon türevi bir ilaç. |
5591 | dekoksiyon | Bitki kısımları üzerine soğuk su dökülüp kaynar su banyosunda sık sık karıştırılarak 30 dakika tutulduktan sonra ve sıcakken sıkılıp süzülerek hazırlanan çözelti. |
5592 | dekokte | Dekoksiyonun soğuduktan sonra sıkılarak tülbentten geçirilmesiyle elde edilen sıvı. |
5593 | dekolman | Ayrılma. |
5594 | dekompenzasyon | Yetmezlik, kifayetsizlik, telafi edememe, kompenze edememe. |
5595 | dekompresyon | 1. Basıncın herhangi bir biçimde ortadan kalkması. 2. Derin deniz dalgıçlarında ve yükseklere çıkan pilotlarda atmosferik basınçtaki azalmasının normal koşullarda da devam etmesi durumu. Kontrol altına alınamaz ise dekompresyon hastalığı biçimlenir. 3. Ya |
5596 | dekompresyon hastalığı | Vurgun hastalığı. |
5597 | dekonjestan | Burun mukozasındaki damarları büzerek mukozada kanlanmayı ve ona bağlı şişkinliği gideren ilaç. |
5598 | dekontaminasyon | Zehirlenmeye neden olan maddelerin bulunduğu bölgeden uzaklaştırılması. |
5599 | dekornaj | Boynuz köreltme. |
5600 | deksametazon | Uzun süre etkili, yangı giderici, ağrı kesici etkileri olan özellikle şok ve egzama gibi durumlarda kullanılan glukokortikoit türevi bir ilaç. |
5601 | dekster | anat. 1. Sağ, sağ taraf, 2. Sağda olan. |
5602 | Dekster sığırı | İrlandadan köken alan, Dexter tarafından Kerry ve Devon ırkları kullanılarak geliştirildiği iddia edilen, kısa bacaklı, uzun bacaklı ve Kerry olmak üzere üç alt tipi bulunan, genellikle koyu siyah renkli, kırmızı veya boz renkte de olabilen, boynuzları i |
5603 | dekstran | 1. Maya ve bakterilerde bulunan glikoz polimeri depo polisakkarit. 2. Sakkarozun Leuconostoc mesentoroides adlı bir bakteri tarafından fermantasyonu sonucu oluşan ve genellikle dolaşım şoku veye diğer kan kaybı durumlarında plazma hacmini artırmak için ku |
5604 | dekstrin | Limit dekstrin. |
5605 | dekstroamfetamin | Merkezî sinir sistemi üzerinde uyarıcı etkiye neden olan ve son yıllarda olumsuz etkileri nedeniyle artık kullanılmayan bir ilaç. |
5606 | dekstroaorta | Ana atardamarın sağ dördüncü aorta kavsinden köken alması sonucu, ana toplardamarın göğüs boşluğunun sağında yer alması. |
5607 | dekstrokardi | Kalbin, doğuştan göğüs boşluğunun sağ tarafında yer alması. |
5608 | dekstropropoksifen | Opioit analjezik bir ilaç. |
5609 | dekstrorotator izomer | Bir polarize ışık demeti bir optik izomerin çözeltisi içinden geçirildiğinde, polarize ışığı sağa çeviren bir stereoizomer. |
5610 | dekstroz | Glikoz. |