5731 | deoksijenasyon | Oksijenin uzaklaştırılması veya tüketilmesi olayı. |
5732 | deoksikortikosteron | Mineralokortikoitler. |
5733 | deoksiribonükleaz | DNAdaki fosfodiester bağlarını kesen, DNAyı kısa oligonükleotit parçalarına veya tamamen bileşenlerine ayıran çeşitli endonükleaz, ekzonükleaz enzimlerinden her biri, DNAaz. |
5734 | deoksiribonükleaz testi | Mikroorganizmaların ısıya dayanıklı olan deoksiribonükleaz (DNase) ezmimini üretebilme yeteneklerini ölçmede kullanılan test, DNaz testi, DNase testi. |
5735 | deoksiribonükleik asit | Birçok organizmanın genetik materyali olarak genellikle çift zincirli hâlde bulunan, bu çift zincir organik bazlar arasındaki hidrojen bağları sayesinde birbirlerine bağlanan, adenin, timin, sitozin ve guanin bazlarının birleşimi olan ve bu bazlar da birb |
5736 | deoksiribonükleosit | Pürin veya pirimidin bazlarının deoksiriboz şekerine bağlanmasıyla oluşan nükleosit. |
5737 | deoksiribonükleotit | Şeker olarak deoksiriboz kapsayan nükleotit. |
5738 | deoksiriboz | DNAda bulunan bir pentoz şekeri, 2-deoksi-D-riboz. |
5739 | deoksisitidilat | Deoksitidin monofosfat. |
5740 | deoksisitidin | Bir pirimidin bazı olan sitozinin deoksiriboz şekerine bağlanmasıyla oluşan nükleosit. |
5741 | deoksitidin monofosfat | Sitozin, deoksiriboz ve bir fosfat grubu kapsayan nükleotit, deoksisitidilat, dCMP. |
5742 | deoksitimidilat | Deoksitimidin monofosfat. |
5743 | deoksitimidin | Bir pirimidin bazı olan timinin deoksiriboz şekerine bağlanmasıyla oluşan nükleosit. |
5744 | deoksitimidin monofosfat | Timin, deoksiriboz ve bir fosfat grubu kapsayan nükleotit, deoksitimidilat, dTMP. |
5745 | Deoni sığırı | Hindistandan köken alan, muhtemelen Gir, Dangi ve yerli sığır ırkları kullanılarak son 200 yıl içerisinde yavaş yavaş geliştirilmiş, vücudu orta büyüklükte, rengi siyah beyaz alaca, yüzü de siyah beyaz renkli, alnı dışbükey, kulakları uzun ve öne dönük, |
5746 | deontoloji | 1. Ödev bilgisi, yükümlülükler bilgisi, normatif bilgi. 2. Hekimin mesleki etkinlikleri sırasında, hastasına, hasta sahibine, meslektaşlarına ve topluma karşı, uymak ve uygulamak zorunda olduğu kurallar, tutum ve davranışların normatif bilgisi. |
5747 | deontolojik etik | Ahlaki eylemin doğruluğu veya ödeve uygunluğu üzerinde yoğunlaşan, belli birtakım şeylerin ilkeye dayandırılarak yapılması gerektiğini savunan, ahlaki eylemleri eşitlik, tarafsızlık veya evrenselleştirilebilirlik gibi ölçütlerle değerlendiren etik teori. |
5748 | deontolojik sezgicilik | Etik tartışmalarda, yükümlülüğe değerden daha büyük önem veren görüş. |
5749 | deontolojizm | 1. Ödevi ahlakın temeli olarak gören, bazı eylemlerin sonuçlarına bakılmaksızın, ahlaki bakımdan yapılması gereken eylemler olduğunu iddia eden etik anlayış. 2. Eylemlerin, kendilerinde veya kendi başlarına iyi veya kötü olduklarını savunan tavır. |
5750 | dependovirüsler | Parvoviridae bulunan ve çoğalmak için Adenovirüslere gereksinim duyan virüslerin bulunduğu cins. |
5751 | depilatör | Kıl dökücü. |
5752 | deplasman | Yer değiştirme, yerinden oynama, yerinden çıkarılma. |
5753 | depo hastalığı | Karbonhidrat, yağ ve protein gibi maddelerin hücrelerin bir kısmında normal dışı miktarlarda birikmesiyle belirgin, doğuştan veya kazanılmış nedenlerle oluşan metabolizma hastalığı, tezaurismozis, tezaurozis. |
5754 | depo vezikül | Sinapslarda bulunan, 30-60 nm çapında, içlerinde nöromedyatör madde bulunan saydam vezikül. |
5755 | depolanmış besin maddeleri | Sitoplazma inklüzyonlarından olan besin maddelerinin hücrelerde birikimi. |
5756 | depolarizasyon | 1. Uyarılabilir hücre zarının uyarılması sonucu, zarın seçici geçirgenliği kaybetmesiyle, negatif istirahat potansiyelinin pozitif yönde yükselmesi. Zarda polarize durumun bozulması. 2. Kutuplaşmayı nötrleştiren eylem veya süreç. |
5757 | depolarizasyon bloku | Uyarılabilen hücre zarının depolarize durumda iken uyarana karşı cevap vermemesi. |
5758 | depolarize | Depolarizasyon eylemi. |
5759 | deprenil | Selejilin. |
5760 | depressor | Aşağıya çeken, bastıran. |