10801 | hemorajik diyatezis | Kanama eğiliminin artışı. |
10802 | hemorajik enteritis | Kanamalı bağırsak yangısı. |
10803 | hemorajik enterotoksemi | Kanamalı enterotoksemi. |
10804 | hemorajik lenfadenitis | Kanamalı lenf yumrusu yangısı. |
10805 | hemorajik sendrom | Kedi ve köpek yavrularında doğumu izleyen 1-4 gün içerisinde hematüri, akciğer, periton, deri altı, dil ve burun kanamasıyla belirgin, K1 vitamini eksikliğine bağlı ortaya çıkan ve ölümle sonuçlanan bir bozukluk. |
10806 | hemorajik şok | Hipovolemik şok. |
10807 | hemorajik yangı | Kanamalı yangı. |
10808 | hemore | Hematore. |
10809 | hemorolopi | Tavukkarası. |
10810 | hemosidal | Kan hücrelerini imha eden. |
10811 | hemosiderin | Hücrelerin içinde veya hücreler arasında parlak, altın sarısı veya sarı kahverengi granüllerle belirgin, hemoglobinin parçalanması sonucu oluşan ve demiroksit içeren ve suda çözünmeyen bir pigment. |
10812 | hemosiderozis | Dokularda yerel veya genel olarak hemosiderin pigmentinin birikimi. |
10813 | hemosit | 1. Kan hücresi. 2. Granülosit, plasmosit gibi çeşitli tipleri olan, böceklerin ve diğer omurgasızların kan hücrelerinin genel adı. |
10814 | hemositoblast | Hematositoblast. |
10815 | hemositometre | Kan hücreleri ve spermatozoonların sayımında kullanılan, üzerinde özel bölmelerin bulunduğu sayım kamarası ve iki adet sulandırma pipeti içeren alet. |
10816 | hemositometri | Kan hücresi sayımı. |
10817 | hemositopoez | Kan yapımı. |
10818 | hemosiyanin | Omurgasızların kanında oksijen taşıyan protein. |
10819 | hemosöl | 1. Eklem bacaklılarda bulunan, embriyonik gelişimi gerçek vücut boşluğundan farklı, ancak gerçek vücut boşluğunun izlerini taşıyan ana vücut boşluğu. 2. Eklem bacaklılarda gerçek sölomun yerine geçen ve içerisinde kanın dolaştığı geniş boşluk. |
10820 | hemospermi | Hematospermi. |
10821 | hemostatik | Kan dindirici özelliğe sahip adrenalin, K vitamini, kalsiyum gibi ilaçlar. |
10822 | hemostatik ilaç | Kanama durdurucu ilaç. |
10823 | hemostatik pens | Kanamayı durduran pens. |
10824 | hemostaz | 1. Kanın damar dışına çıkmasının, fizyolojik veya cerrahi olarak önlenmesi. 2. Zedelenmiş veya yırtılmış kan damarından kan akışının önlenmesi için geçekleşen damar büzülmesi, kan pulcuğu tıkacının oluşması, kanın pıhtılaşması ve fibröz doku oluşmasını iç |
10825 | hemoterapi | Kan vererek yapılan tedavi. |
10826 | hemotoraks | Çoğunlukla kan damarlarının travmatik nedenlerle yırtılması nedeniyle, göğüs boşluğunda kan toplanması, hemoplöra. Solunum güçlüğü, akciğer kollapsı ve mukozalarda solgunluğa sebep olur. |
10827 | hemotrop beslenme | Gebelikte yavrunun besin gereksinimlerinin plasenta aracılığıyla ana kanından sağlanması biçiminde gerçekleşen beslenme. |
10828 | hemozoin | Sıtma pigmenti. |
10829 | hendek silo | Yeşil ve taze yemler veya diğer bazı yaş yemlerin silajı için kullanılan, üç tarafı duvar veya meyilli bir arazide kazılmış bir tarafı veya karşılıklı iki yanı açık, hava ve su sızdırmayacak biçimde yapılmış yapı. |
10830 | hendeksi papillalar | anat. Papilla vallata. |