1681 | ankilodonti | Diş dizilimdeki düzensizlik. |
1682 | ankiloglossi | Dil gemciğinin dilin serbest hareketine engel olacak kadar kısa olması. Köpeklerde görülür. |
1683 | ankilostom | 1. Ancylostoma cinsinde bulunan birey. 2. Ancylostomidae ailesinde bulunan birey, kancalı kurt. |
1684 | ankilostomatik | Ancylostomaların neden olduğu. |
1685 | ankilostomozis | Kancalı kurt hastalığı. |
1686 | ankiloz | Patolojik bir olay nedeniyle, eklemi oluşturan kemiklerin birbiriyle kaynaşması veya oynakların kaynaşması sonucu eklemin hareket yeteneğini kaybetmesi, oynakların yapışması, eklem katılığı. Eklem ve civar dokuların yangılarından, dejeneratif bozukluklard |
1687 | ankilus | anat. Eğri, bükük, çarpık, kavisli. |
1688 | Ankole sığırı | Doğu Afrikadan köken alan, çok az su ve otlağın bulunduğu kötü çevre ve iklim koşullarında bile hayatını devam ettirebilen, dayanıklı, çok etkin ve enerjik yapılı, bazıları yabancılara karşı saldırgan olabilen, boynuzları alışılagelmişin dışında çok uzun |
1689 | Ankole-watusi sığırı | Afrikadan köken alan, Afrika yerlileri tarafından yıllardır iş ve törensel amaçlı yetiştirilmiş, 1800lü yıllarda egzotik görüntüsü nedeniyle Amerika ve Avrupadaki hayvanat bahçelerine getirilen, günümüzde karkas yağ ve kolesterol oranının düşük olması |
1690 | ankon | anat. Dirsek. |
1691 | Ankona tavuğu | İtalyanın Ancona şehri yakınlarındaki bölgeden köken alan, aşırı dayanıklılık ve doğurganlık özelliği veren soylarla melezlenmiş, aslında siyah renkli olmasından dolayı Siyah Leghorn olarak da bilinen, tüylerin ucu beyaz, yumurtacı ve çok sayıda beyaz yu |
1692 | anksiyete | Canlının içinde bulunduğu sıkıntılı duruma bağlı olarak gelişen psikonöretik bozukluk. |
1693 | anksiyolitik | Canlılarda strese bağlı olarak oluşan belirtileri ortadan kaldıran ilaç. |
1694 | anlamlılık testi | Önemlilik testi. |
1695 | anlamsız kodonlar | Dur kodonları. |
1696 | anlamsız mutasyon | DNA üzerinde hiçbir amino asit kodlamayan kodonlar üzerinde meydana gelen mutasyonlara verilen ad, saçma mutasyon. |
1697 | anlamsız RNA | Arenaviridae ve Bunyaviridae ailelerinde yer alan bazı virüslerde görülen, RNA diziliminin bir kısmının pozitif diğer bir kısmının ise negatif anlamlı olması, ambisens RNA. |
1698 | annealing | Tek iplikli DNAdan çift iplikli DNAnın sentez edilme süreci. |
1699 | annelid | 1. Annelida şubesinin herhangi bir üyesi. 2. Annelida şubesine ait. |
1700 | Annelida | Segmentli solucanlar, deniz annelidleri (Polychaeta), tatlı su annelidleri, toprak solucanları ve sülükleri içeren metazoa şubesi. Annelidlerin büyük bir bölümü serbest yaşamlıdır. Kan emen türlerinin çoğunluğu Hirudinea (sülükler) alt sınıfında bulunmakt |
1701 | annelik | 1. Annenin kendi yavrusuna bakması. 2. Kendisine ait olmayan embriyonun başka bir anneye aktarılması. |
1702 | annular plasenta | Zonar plasenta. |
1703 | Anocentor | Ixodidae ailesinde bulunan kene cinsi. |
1704 | Anocentor nitens | Batı Hindistan ve Güney Amerikada bulunan, at babesiozisi etkenlerinden olan Babesia caballiye vektörlük yapan, atlarda felce neden olabilen sarı-kahverengi kene türü, Dermacentor nitens, Otocentor nitens. |
1705 | anodonti | Dişsizlik. |
1706 | anoftalmi | Göz yokluğu. |
1707 | anoftalmus | Göz yokluğu. |
1708 | anoksemi | Kanda oksijen yokluğu. Genellikle kanda oksijen azalmasını ifade etmek için kullanılır, bk. hipoksemi. |
1709 | anoksemik anoksi | Atmosferik veya solunum sistemindeki patolojik olaylara bağlı olarak kanın yeterli derecede oksijenlenememesi. Özellikle yüksek yerlerde ve solunum sisteminin birincil tabiattaki hastalıklarına bağlı olarak bu tip anoksi görülür. |
1710 | anoksi | 1. Oksijen yetersizliği. 2. Hipoksi. |