18511 | miyospazm | Kas kasılması. |
18512 | miyotom | anat. Embriyoda somitlerin orta boşluğunun duvar yapısındaki hücrelerin farklılaşmasıyla ortaya çıkan ve ileriki gelişmelerde iskelet kaslarını biçimlendiren oluşum. |
18513 | miyotomi | Kasın kesilerek açılması. |
18514 | miyotoni | Bir kasın tonik spazmı. |
18515 | miyotonik | 1. Kas tonusuyla ilgili olan. 2. Kas tonusu gösteren. |
18516 | miyozin | İskelet kasında en yüksek oranda bulunan, total kas proteininin % 60-70 ini oluşturan kalın flamentlerin temel proteini. Kaslarda yapısal ve kasılmadaki işlevin yanı sıra, ATPnin hidrolizini katalizleyen (ATPaz) bir enzim işlevi de göstermektedir. |
18517 | miyozin filamentleri | Kas miyofilamentlerinden olup kasılmada rol oynayan kalın iplikçik. |
18518 | miyozis | Göz bebeği daralması. |
18519 | miyozis yapan ilaç | Gözün pupillasındaki sempatik etkiyi kaldırarak göz pupillasının daralmasına neden olan ilaç. |
18520 | miyozitis | Kas dokusu yangısı, sarkitis. |
18521 | miyozitis ossifikans | Kaslarda ilerleyici distrofik kemikleşmeyle belirgin kas yangısı. İnsanlarda, kas travmalarında ve nöromusküler lezyonlarda, domuzlarda, nadiren de kedi ve köpeklerde belli bir nedene bağlanamayan ve ailevi olarak görülür. |
18522 | mizaç | Hayvanların çevre etkilerine karşı göstermiş oldukları davranış şekli, ahlak, huy, temperament. |
18523 | mizorinkus | Tetrafilidean sestodların skoleksinin ön kısmında bulunan saplı çekmen benzeri organ. |
18524 | MLC | En düşük öldürücü konsantrasyon. |
18525 | MMA sendromu | Mastitis-metritis-agalaksi sendromu. |
18526 | mobil almaç varsayımı | Almaç moleküllerinin hücre zarı içinde sabit bir yapıda değil hareketli bir yapıda bulunduğunu savunan görüş. |
18527 | mobilite | Hareket yeteneği, hareketlilik. |
18528 | mobilizasyon | Harekete gelme veya getirme. |
18529 | modalite | Tedavi yöntemi veya cihazı. |
18530 | model | İki veya daha fazla değişken arasındaki ilişkiyi cebirsel terimlerle ifade eden bir matematiksel yapı. |
18531 | Modern oyun tavuğu | Sekiz adet varyetesi bulunan, deri rengi beyaz yumurta kabuğu rengi ise beyaz veya daha açık renkte, süs amacıyla yetiştirilen, İngilterede geliştirilmiş, yoğun tüylere sahip, uzun bacaklı ve boyuna sahip bir tavuk ırkı. |
18532 | modifikasyon | Fenotipik varyasyonlar. |
18533 | modifiye atmosfer | Gıda ambalajı içerisindeki karbondioksit, azot ve oksijen oranlarının ayarlanması suretiyle gıdaları saklama biçimi. |
18534 | modiyolus | anat. 1. Küçük ölçek, kilecik. 2. Koklea. |
18535 | modülatör | Allosterik bir enzimin allosterik veya regülatör bölgesine bağlanarak enzimin etkinliğinin değişmesine neden olan bir metabolit, effektör. |
18536 | Moghani koyunu | İranda bulunan kuyruğu yağlı, et verimi için yetiştirilen, ancak yapağısı da halı yapımına uygun, yapağı rengi genellikle beyaz renkli, baş ve bacaklarda daha mat renkler gözlenebilen, genellikle boynuzsuz koyun ırkı. |
18537 | Mojavebenekli kedisi | Amerikadan köken alan, vahşi yapılı ve tam olarak evcilleştirilememiş, vücudu iri ve kemik yapısı güçlü, egzotik bir görünümü olan, kafası orta büyüklükte ve öne doğru incelen yuvarlak hatlara sahip, burnu kısa, geniş ve bıyıkların çıktığı bölge çıkıntıl |
18538 | Mojaveçölü kedisi | Mojave benekli kedisi. |
18539 | Mokola virüs | Afrikada izole edilen kuduz virüsü benzeri virüs. |
18540 | moksalaktam | Sefalosporinlerden oksasefem türevi bir antibiyotik. |