271 | akciğerli balıklar | Kemikli balıklardan hem solungaç hem de kısa bir tüple yemek borusunun alt bölgesine bağlı bir veya iki sayıda akciğerleri olan, çoğunun soyu tükenmiş, bugün yaşayan türlerinin hepsi tatlı sularda yaşayan, kısmen kıkırdaklı ve kısmen kemiksi bir iskelete sahip olan tek akciğerliler (Ceratodiformes) ve çift akciğerliler (Lepidosireniformes) takımlarını içine alan bir alt sınıf. |
272 | akciğerli barramunda | 2 metre uzunlukta olabilen, eti kırmızı ve yenebilen, Avustralyada yaşayan bir balık türü. |
273 | akciğerli salyangozlar | Yumuşakçalar (Mollusca) şubesinin karından bacaklılar (Gastropoda) sınıfından ktenidyumları bulunmayan , önde bulunan manto boşluğunun bol damarlı tavan bölgesi solunum organı görevini yapan, kabukları sade bir biçimde kıvrılmış veya bulunmayan, gelişmelerinde başkalaşım görülmeyen, bazı asalaklar için ara konak olan bir takım. |
274 | akçapak balığı | Kemikli balıklardan, sazangiller (Cyprinidae) familyasından, boyu 20 cm, ağırlıkları 200 g olabilen bir tür. |
275 | Akdeniz foku | Balinalar (Cetacea) takımından Akdeniz, Karadeniz, Afrikanın kuzeybatı kıyılarından Kanarya adalarına kadar olan bölgelerde yaşayan ve göç etmeyen bir tür, denizrahibi. |
276 | Akdeniz hamsisi | Kızılgözlü sardalya. |
277 | akınkayası | Kemikli balıklardan, kaya balığıgiller (Gobiidae) familyasından, boyu 8 cm olabilen, denizlerde yaşayan demersal bir tür, dört benekli kaya balığı. |
278 | akinet | Mavi-yeşil alglerin ipliksi formlarından Nostacaceae familyası türlerinde, hücreler arasında oluşan, içlerinde spor taşıyan özelleşmiş hücreler. |
279 | aklimasyon | İklimlendirme. |
280 | akonitum | Bazı denizşakayıklarının mezenterleri üzerinde bulunan ve dikenli çıkıntılar taşıyan ipliksi uzantılar, akontiyum. |
281 | akontiyum | Akonitum. |
282 | akresyon | 1. Normalde ayrı olarak bulunan iki kısımın yapışması, birleşme, kaynaşma. 2. Organizmada bir boşlukta yabancı maddeler toplanması, birikme. 3. Organik büyüme. 4. Yeni maddeler katılmasıyla beliren dış gelişme, büyüme, artma. |
283 | akridin boyası | Kopyalama sırasında DNAya bağlanarak tek bir bazın girişine veye çıkışına neden olarak çerçeve kayması mutasyonuna yol açan organik bir madde. |
284 | akriflavin | Kuvvetli antiseptik özelliğe sahip toz hâlinde bir madde. |
285 | akromatik | Renksiz. |
286 | akromatin | Boyalarla zayıf boyanan hücre çekirdeği. |
287 | akromatoz | Renksiz. |
288 | akromegali | Hipofiz bezinin aşırı faaliyeti sonucu meydana gelen devlik durumu. |
289 | akronematik | Üzeri düz ve pürüzsüz olan. |
290 | akronematik flagellum | Akronematik kamçı. |
291 | akronematik kamçı | Üzeri düz ve pürüzsüz olan kamçı, akronematik flagellum. |
292 | akrozom | Sperm başının ön kısmında, spermin yumurtaya girebilmesini sağlamak üzere yumurta örtülerini sindiren ve yumurtaya penetrasyon için gerekli hidroliz enzimlerini içeren, golgi kompleksinden oluşan bir organel. |
293 | aksenik | Yabancı maddelerle bulaşmamış. |
294 | aksenik kültür | Saf kültür. |
295 | aksiyal | Bir merkez, uzamış bir zon, bir filament veya dış veya yan kısımlarla ilişkili olabilen bölge. |
296 | aksolemma | Aksonun plazma zarı. |
297 | aksoloti | İki yaşamlılardan kuyruklu kurbağa larvası. |
298 | akson | Sinir merkezlerinden verilen uyartıları sinir hücresinden ileriye taşımaya yarayan, sinir hücresinin en uzun ve belirgin uzantısı. |
299 | akson dalları | Akson üzerinden çıkan dallar. |
300 | akson taşıması | Sinir hücresinin hücre gövdesiyle akson ucu arasında küçük sitoplazma kesecikleri içindeki maddenin, iki yönlü de olabilen aktif taşınması. |